English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / And it's over

And it's over traduction Turc

6,699 traduction parallèle
I'll stay here and listen to it till it's over.
Ben burada kalıp, şarkı bitene kadar dinleyeceğim.
And you-you have the nerve to come here and say to me that it's over?
Gelip bana bittiğini söylemeye cesaret mi ediyorsun üstelik?
And none of us knew it at that time, but our world was about to explode over the issue of slavery in America.
O sırada hiçbirimiz bunu bilmiyorduk ama dünyamız Amerika'daki kölelik olayları yüzünden perişan olmak üzereydi.
It's not his, and it's got bloodstains all over it.
Kendine ait değil ve her tarafında kan izleri var.
So I hand my restaurant over to you, and it's you doing me a favor?
Restoranımı sana teslim edeceğim ve sen bana bir iyilik yapmış olacaksın öyle mi?
Mainly I just heard it was, like, bullying over time and, you know, uh, from... someone in the classroom.
Artaran giden bir zorbalığa maruz kalıyormuş. Sınıf arkadaşlarından biri yapıyormuş.
I think she's still reeling over the time when she didn't make it for Poms, and she came home that night and said, " Oh, it's... you know what it is?
Bence Avery dans ekibine girememiş olmanın şokunu hâlâ yaşıyor. O gece eve gelip şöyle demişti : "Şişman olduğum için seçilemedim."
- Just one more talk and it's over.
- Bir konuşmadan sonra bitecek.
I mean, at least high school, it's over at 3 : 00 and it's kids I mostly know by now.
- En azından lise saat 3'te bitiyor. ... ve anladığım kadarıyla öğrencileri dağılıyor.
It's all over the place, and spring's already come and gone.
Her yere bulaşmış. Bahar ayları da çoktan geçti.
He started a fight and when it's over, he's in the hospital and I'm arrested.
Kavga etmeye başladık. Bittiğinde o hastaneye ben de karakola gitmiştim.
It's amazing how much of business is just stating the same thing over and over again.
İş yapmanın aynı şeyi sürekli sürekli ifade etmesi ne kadar inanılmaz
In the meantime, this music, it's beautiful and laden with tragic disillusion but, uh, the same tape over and over again, all day long, please, I know I am your prisoner but there's no need to torture me, my friend.
Bu sırada bu trajik bir hayal kırıklığı ile yüklü olan güzel bir şarkı ama gün boyu aynı şarkı tekrar tekrar çalıyor. Lütfen, esiriniz olduğumun farkındayım ama bana işkence etmenize gerek yok arkadaşım.
- One move and it's over?
- Ama bekle! - Bir hareket ve bitti mi?
And as soon as it's over, I guarantee you we're gonna string together every last thing in this town that has two ends on it.
Yakında bitecek, seni temin ederim, birlikte kol kola vereceğiz bu şehirde geçen her şey iki şekilde sonlanır.
What happened between Kate and I, it's over.
Kate'le aramızda olanlar bitti, tamam mı?
It is fucking freezing and I know a really fun place just over the river.
Çünkü hava buz gibi. Hem nehrin karşı tarafında eğlenceli sıcak bir mekân biliyorum.
I've had a bad relationship run over the past few years and so it's made me not the most positive person.
Geçtiğimiz yıllarda kötü bir ilişkim olmuştu. Ve bu beni pek pozitif bir insan yapmadı.
It ’ s happening all over London, sir, and telegraph wires cut.
Tüm Londra'da oluyor, efendim. Telgraf hatları kesilmiş.
Unfortunately, there's vermin in the ceiling again, and I hate to say it, but... they've pooped all over your cake.
Tavan arasından yine sesler geliyor gördüğün gibi. Üzgünüm ama pastanın üstünü boka bulamışlar.
God damn it, if I was trying to sound romantic... you'd be lying on the floor, soaking wet and breathless... wondering what came over you.
Hadi lan oradan! Romantik olmaya çalışsam yüzün yere dönük, sırılsıklam ve nefessiz bir şekilde git gel yapan ne acaba diye düşünürdün. Ama olmaya çalışmıyorum işte.
- [Ron Ferguson] Out of 9,000 made, it's now, what, 33 years since the last car was produced, and over 6,500 are probably still around.
9.000 adet üretildi. Şimdi, son arabanın üretimi üzerinden 33 yıl geçti ve muhtemelen 6500 tanesi hala ortalıkta.
It's about an old man, and he's going over his whole life...
Yaşlı bir adam hakkında, bütün hayatını gözde...
Maybe he was just borrowing it, but our dad went over there and beat the shit out of Brandon's dad... and his grandpa and Brandon.
Belki de sadece ödünç almıştı. Ama babamız gidip Brandon'ın babasını öldüresiye dövmüştü... ve Brandon'la dedesini de.
It's not too far away from Lankley and a lot of the surrounding counties... you know, people from all over sort of... get together and it's...
Lankley'den fazla uzak bir yer sayılmaz. yakın mahallelerden de, bilirsin işte, her türlü gençler... Bir araya geliyorlar.
It's a gray knit sweater, and it has pink hearts all over it.
Gri örgü kazak, pembe kalplerle dolu.
So, when you look over there, you can see the harvester's been there and it's taken all the plants off.
Buradan bakarsan görürsün. Kombine etti ve devam ederek tüm bitkileri topladı.
And remember, if you cut me off or try anything weird, I'll push the button and it's all over.
Şunu da unutma, telefonu kapatır veya tuhaf bir şeyler yapmaya kalkarsan düğmeye bastığım gibi işinizi bitiririm.
He said the driver told his wife that he was being blackmailed and needed to take out all the money from her account and hand it over to some stranger on Plaza de los Jardines.
Aracın şoförü karısına şantaja uğradığını hesabındaki tüm parayı çekmesini ve Jardines Meydanındaki birine götürmesini söylemiş.
No disease no pain, but you don't appreciate it and end up bleeding all over the place.
Sana bak. Ne hastalık ne acı, fakat sen bunu onaylamıyorsun. kanın her tarafa yayılmış.
If you look over the history of regulation, say, railroad regulation, financial regulation and so on, you find that quite commonly it's either initiated by the economic...
PRENSİP # 6 YASAL DÜZENLEYİCİLERİ YÖNETMEK Yasal düzenleme tarihine baktığınızda mesela demiryolu düzenlemeleri, finansal düzenlemeler, vesaire bunların yaygın bir şekilde ya düzenlemeye tabi ekonomik yoğunlaşmalar tarafından başlatıldığını ya da onlar tarafından desteklendiğini görürsünüz.
Over half a million hits, and it's only been up one day.
500 binden fazla hit almış ve çıkalı sadece bir gün olmuş.
Yes I'm sure she's our sister, I but it's time to go, the party is over and the guests are leaving.
Evet, kardeşin olduğuna eminim ama gitme vakti, parti bitti ve konuklar gidiyor.
What happened between Kate and I, it's over.
Kate'le aramızda olanlar bitti.
And if you still don't do something, I'm gonna come back and fucking thump you with my car and your fucking body's gonna fly over the fucking hood and I'm gonna take a knife and I'm gonna shove it up your fucking arse
Hâlâ devam edersen, yine gelip bu sefer sana arabamla çarparım. O iğrenç vücudun havada uçuşurken elime bir bıçak alıp götüne sokarım.
I mean, if you asked me what my dream was, like, right now, besides like, having one of those, like, giant talking MM's and, uh, making it my pet... it would probably be to take over your job when you retire. It's, like, my ultimate fantasy.
Yani şu anda bana hayalimin ne olduğunu sorsan tabi dev konuşan MM'lerden birini evcil hayvan olarak almak dışında emekli olduğunuzda yerinize geçmek derdim.
I know, but I just feel like, if I start seeing someone else or just even go on a date, that... I'll be admitting that it's over, and I-I... I don't want to do that.
Biliyorum ama eğer başkalarıyla görüşürsem hatta bir buluşmaya bile gidersem bittiğini kabul etmiş olacağım ve bunu istemiyorum.
It's almost like a buzzing that starts, and then I can sense a presence, right... like, standing over me.
Yanımda duran bir varlığı algılayabiliyordum.
And even if it weren't for the soldiers, even if it weren't for the guns, there's a fucking warship watching over every inch of the bay... a fucking warship that has already killed half your number,
Askerler orada olmasaydı bile... O topçu bataryaları orada olmasaydı bile... Sahilin dört bir yanını kolaçan eden koyduğumun savaş gemisi göz açtırmazdı.
And over the years, it's affected all the rest of the settlers that's come here, either the curse or the mountain.
Yıllar içerisinde buraya gelen yeni yerleşimcilerden geriye kalanları da etkilemiş..... laneti ve dağı da.
Here I am, hurting over memories, and he's having to look at it every night.
Buradayım hatıralardan acı çekiyorum ve o her gece onlara bakıyor.
If it's about the fire and all those shootings that have been all over the news, if that's what you want to talk to her about, then there's something you need to know.
Eğer konu yangın ve haberlerdeki tüm o vurulma olaylarıysa eğer eğer onunla bu konuda konuşacaksanız, o zaman bilmeniz gereken bazı şeyler var.
And it leaves these loose threads that go out all over the place.
Ardında kapanmamış bir sürü hesap bırakır.
Ye can deny this from now till judgment day, but it's yer word against Captain Randall. And even with the Duke's backing, I fear that there is no way that a British judge will take yer word over that of one of his majesty's officers.
Şu andan hüküm gününe kadar bunu inkâr edebilirsin ama Yüzbaşı Randall'a karşı senin sözün olacaktır ve Dük'ün desteğiyle bile korkarım ki bir İngiliz hâkimin Kral'ın subaylarından birinin sözü yerine senin sözünü dikkate alması mümkün değil.
The Canary Islander comes from behind, heads it and Spain head over heels.
Kanarya Adalı arkadan geliyor, vuruyor ve karşısında İspanya. Avrupa finalinde Silva'dan bir gol...
And you what? The more I think about it, this whole threesome thing was just the way for her to get leverage over you and me and it's fucking working.
O geceki üçlü seks olayı, onun bize karşı bir koz elde etmesi içindi ve bu işe yaradı.
Whatever it is that you and I are doing, it's over.
Ne olursa olsun sen ve benim aramızdaki bitti.
When it's over, I will go home and I will try my best to help you find your fucked up daughter!
Bittiği zaman eve gideceğim ve lanet kızını bulmak için elimden geleni yapacağım!
It's common sense, too, otherwise he might give you a name and in five minutes that name could be all over the camp...
Nezaket kuralları böyle. Aksi takdirde o adam sana beş dakika içinde bir isim verir O isimde kampın her yanından olabilir... Gertrude.
BP is 84 over 58 and it's falling.
Kan basıncı 84'e 58 ve hızla düşüyor.
It's all over the Internet, and under "Stowaway Attack." Damn.
"Stowaway Saldırısı" diye internette her yere yayılmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]