And she's traduction Turc
59,260 traduction parallèle
And she slapped a resident in the middle of a surgery.
Ameliyat sırasında bir asistana tokat attı.
She's dead, and I'm still cleaning up her damn mess.
Karın öldü ama ben hâlâ onun pislikleriyle uğraşıyorum.
One, and she's crazy.
Bir tane ve o da çılgın.
- And she's always... - Hey.
O da sürekli...
She's young, beautiful, female, and a very powerful witch.
Genç, güzel, bir kadın ve oldukça güçlü bir cadı.
She was fired, and as she was escorted off campus, she said that...
Kovuldu ve... kampüs dışına kadar eşlik ederken bana dedi ki...
If she's as good as her word, and one thing she certainly wasn't was a liar, then her book of Battle Magic will be found here.
Sözünü tutardı kesinlikle bir yalancı değildi. Büyü Savaşları kitabı burada olmalı.
That's why I got to go back in the office and find out what she knows.
Bu yüzden ofise geri dönüp neler bildiğini öğrenmem lazım.
Maya volunteered, and now she's a hero.
Maya gönüllü oldu. Artık o bir kahraman.
I heard that my daughter might be living here, and I was just trying to find out where she might be.
Kızımın burada yaşıyor olabileceğini duydum. Ve nerede olduğunu bulmaya çalışıyordum.
Holden : Amos, Naomi just bypassed the air quality sensors and she's maxing out the co2 scrubbers.
Amos, Naomi az önce hava kalite sensörlerini atlatarak karbondioksit temizleyicilerini maksimuma çıkardı.
Because she's with Neville, and it's not my fault.
Çünkü o Neville ile, ve bu benim hatam değil.
She's making you part of her, and you can never come back.
Sana onun bir parçası haline, ve sen asla geri dönemez.
She said she's fine and she's settled and everything's all right.
İyi olduğunu, yerleştiğini ve herşeyin yolunda olduğunu söyledi.
Still, she's young and fit.
O hala genç ve sağlıklı.
She and Ben are selling their home.
Ben ve o evlerini satıyorlarmış.
And I'm sure you guys understand she's freaking out.
Eminim, siz onun korkmuş olduğunu anlıyorsunuzdur.
And she's in pretty bad shape.
Ve gerçekten kötü durumda.
Yes... she was working late, and, uh, maybe a bit frustrated, but, uh, that's... ah... that's just the nature of research.
Evet... o geç saate kadar çalışıyordu. Ve, uh, belki biraz sinirli Ama, uh, bu...
And, surprise, she's got herself a record for illegal dumping of toxic waste on public lands all over the state.
Ve sürpriz, yasadışı damping yaptığı rekor bir şey. Devletin dört bir yanındaki halka açık topraklarda zehirli atıkların yok edilmesi.
Well, she saw the skull guy in the hand mirror at the shop, and the mirror in Nick's loft, so if it's trying to kill Eve, we're not taking any chances.
Dükkanda el aynasında kafatası adamı gördü, Ve Nick'in çatı katındaki aynada, Dolayısıyla Eve'i öldürmeye çalışıyorsa, şansımız olmaz.
There she is, and she's gone.
İşte o... ve gitti.
And Rosalee kinda told him that it was me that she was worried about, which means he's coming over to kill me.
Ve Rosalee birazcık ona söyledi Onun benim için endişeli olduğumu söyledi. Bu da beni öldürmek için geliyor demektir.
And I'm worried she's gonna try to do this on her own.
Bunun tek başına yapmayı deneyeceğin endişeliyim.
She's not here, and we think she's done - something terribly dangerous. - What?
O burada değil, ve onun tehlikeli birşey yaptığını düşünüyorum
Right, and if what she suggests is true, my thinking is, Diana's got a lot of clout in this Other Place.
Doğru ve önerdiği şey doğruysa, Benim düşüncem Diana'nın Bu diğer yerde çok fazla güçü var.
The thrall she's exerted over you and Francis, Ross - -
Seni, Francis'i ve Ross'u kendisine böyle bağlaması.
And though it's long past, to know that tonight she'll be delivered of the child of his worst enemy - - it must be vexing.
Ardından uzun zaman geçmiş olsa da en kötü düşmanının çocuğunu doğuracağını bilmek can sıkıcı olmalı.
She's a Poldark, like me and Aunt Agatha.
O bir Poldark, ben ve Agatha Halam gibi.
She's a Poldark, and my aunt.
O bir Poldark ve teyzemdir.
She'll soon see the error of her ways and be begging us to name a date for her wedding.
Yakında yollarının hatasını görecektir. Ve düğün için bir randevuyu vermem için bize yalvarmalısın.
And I think, if she truly love Drake, there's naught that could sway her.
Bence Drake'i gerçekten seviyorsa hiç kimse ona hükmedemez.
You call that being a mother? She's betrayed you over and over, and now she's betraying your family.
Sana defalarca ihanet etti, şimdi de ailene ihanet ediyor.
I wish she'd have dropped me and Julia off at a firehouse door the day she had us.
Keşke Julia ile beni doğurduğu gün itfaiye kapısının önüne bırakmış olsaydı.
I mean, the work she's doing in neural-net based systems and intuitive collision avoidance is simply amazing.
Demek istediğim, sinir ağı tabanlı sistemler ve sezgisel çarpışma önleme işleri tek kelimeyle şaşırtıcı.
And she's terrible at cards.
Ve kartlarda berbat.
Okay, well, clear an OR, because if it's a fishbone and it gets into her aorta, she's dead.
Hemen ameliyata alalım. Kılçıksa ve aorta giderse ölür.
She was doing some volunteer work and I'd gotten mugged on my way home from the library.
O gönüllü olarak çalışıyordu. Ben de kütüphaneden eve dönerken saldırıya uğramıştım.
Claudia? She's wild and reckless and doesn't give a hoot what anyone thinks.
Claudia vahşi, umursamaz, kimseyi takmayan, yuhalanmaya aldırmayan biri.
She's, um, probably just at her family's farm wearing her dad's old sweater and eating popcorn for dinner.
Büyük olasılıkla ailesinin çiftliğinde üzerinde babasının eski kazağıyla oturmuş akşam yemeği olarak patlamış mısır yiyordur.
And if Priscilla were here, she'd say the same thing.
Priscilla burada olsaydı o da aynısını söylerdi.
We'll resume chemo as soon as she's strong enough, but right now, I want her to focus on rest and getting her strength up.
Gücünü geri kazanır kazanmaz kemoterapiye devam edeceğiz. Şu anda dinlenmekten ve güçlenmekten başka bir şey düşünmesini istemiyorum.
And you need to get it through your head, she's never coming back.
Ve şunu kafanın içine sokmalısın asla geri dönmeyecek.
But now that she's gone, that firm is gonna turn upside down, and I don't want you there when it does.
Ama şimdi o gitti şirket altüst olacak ve bu olurken seni orada istemiyorum.
Yes, she is, and if you make a scene in front of my kids on the day that we put our dad into the ground, I swear to God, I will beat the shit out of you, because she's my mother, and I'm gonna let her say her piece.
Evet edecek, eğer çocuklarımın önünde babamızı toprağa verdiğimiz bu günde olay çıkartırsan yemin ederim, seni öldüresiye döverim çünkü o benim annem ve konuşmasına izin vereceğim.
My plan is to have Miss Price explain that she is a single mother living in an apartment with a broken window and no heat for months, and they're trying to kick her out.
Planım Bayan Price'ın, kırık camlı ve aylardır ısıtması olmayan bir aparman dairesinde yaşayan yalnız bir anne olduğunu ve onu evden atmaya çalıştıklarını anlatmasını sağlamak.
- Because it's illegal. - Only if she pursues them, which she'll never do because they're gonna find out whatever her weak spots are, and then they're gonna offer her exactly the amount she needs to get by, and then she's gonna take it.
- Dava açarsan öyle ki açmayacak, çünkü zayıf noktasını bulacaklar ihtiyaç duyduğu kadar bir para teklif edecekler o da kabul edecek.
Well, maybe you don't consider her to be your mother, but she's my wife, and if anyone else spoke to her the way you did, they'd be on the floor right now.
Onu belki annen olarak kabul etmiyorsun ama benim eşim, ve onunla bu şekilde konuşan başka biri olsaydı şimdi yerdeydi.
And the reason she hasn't paid it is because she's had no heat and a broken window all winter, despite repeated requests for repairs.
Ödememesinin sebebi evde ısıtma sorunu bulunması ve kış boyunca bir camın kırık olması ki düzeltilmesi için defalarca istekte bulunuldu.
- She's had no heat, and a broken window all winter despite repeated requests for repair.
Tamiri defalarca talep edilmesine rağmen, bozuk olan ısıtma ve kış boyunca kırık olan pencere onarılmamıştır.
- So let me get this straight, you're in love with a woman that you've known for about ten minutes. She's having another man's baby, and yet, you're gonna marry her, and raise it as your own.
Doğru anlamış mıyım 10 dakika gördüğün kadına aşık oldun başka bir adamın çocuğunu taşıyor onunla evleneceksin ve çocuğu kendininmiş gibi büyüteceksin.
and she's beautiful 17
and she's right 30
and she's dead 32
and she's like 63
and she's gone 29
and she's not 19
she's my sister 210
she's my cousin 38
she's a teacher 19
she's crazy 250
and she's right 30
and she's dead 32
and she's like 63
and she's gone 29
and she's not 19
she's my sister 210
she's my cousin 38
she's a teacher 19
she's crazy 250
she's an angel 39
she's a doctor 61
she's my friend 189
she's a student 17
she's my girl 23
she's a bitch 68
she's my niece 28
she's a nurse 43
she's my mother 114
she's my best friend 111
she's a doctor 61
she's my friend 189
she's a student 17
she's my girl 23
she's a bitch 68
she's my niece 28
she's a nurse 43
she's my mother 114
she's my best friend 111
she's nice 199
she's beautiful 582
she's 3411
she's my daughter 242
she's my wife 185
she's not here 659
she's my mom 39
she's my girlfriend 101
she's hot 211
she's awesome 57
she's beautiful 582
she's 3411
she's my daughter 242
she's my wife 185
she's not here 659
she's my mom 39
she's my girlfriend 101
she's hot 211
she's awesome 57