And we'll traduction Turc
38,229 traduction parallèle
We know you have Jeremy Ramos. Bring him to us in two minutes or I begin shooting his classmates. And I'll start with your daughter.
Jeremy Ramos'un yanında olduğunu biliyoruz, iki dakika sonra sınıf arkadaşlarını vurmaya başlayacağız ve de senin kızınla başlayacağız.
They're done, we'll win, you're safe and you are mine
Kaybettiler, kazandık, güvendesin ve benimsin
And we'll have music, all right
Ve tabii ki müzik de olacak
Have your people call my people and, uh, we'll get something on the books.
Sizinkiler benimkileri arasın sonra elimizdekilere göz atarız.
You know, I mean, we'll do whatever it takes and we'll make it work.
Demek istiyorum ki bunu yürütmek için ne gerekiyorsa onu yapacağız.
We'll just come back and check later.
Tekrar geri gelir kontrol ederiz.
Tell me to watch the clip... and then I'll remember that we love each other.
Klibi izlememi söyle ve birbirimizi ne kadar çok sevdiğimizi hatırlat.
And we'll babysit your pet monsters, no worries.
ve senin için canavara bakıcılık yapacağız, endişelenme.
We'll soften the enemy and move him into position on the Doctor's signal.
Sen sinyal verene kadar onu yumuşatarak hazır ederiz doktor. Pekala.
Okay, why don't you just... why don't you pack a bag, enough for two or three days, and... and we'll decide in the car, okay?
Sen kendine bir çanta hazırla birkaç günlük olsun, arabada karar veririz.
And eventually, we'll think of one.
Eninde sonunda bir tane yapacağız.
And sometimes we'll give our guests a fake hard time.
Bazen de misafirlerimize şakadan tartışma çıkaracağız.
Wednesdays and Sundays, we'll run it back and forth from St. Anthony's to St. Bridget's.
Çarşamba ve Pazarları, Aziz Anthony'den Aziz Bridget'e gidip gelecek.
'Cause Kurt was our friend and we lost him and we'll miss him.
Çünkü Kurt arkadaşımızdı, onu kaybettik ve özleyeceğiz.
We've now got an hour-long river crossing, and we'll just have to see what's on the other side.
Şimdi bir saatlik nehir yolculuğu var ve diğer tarafta ne olduğunu yolculuğun sonunda göreceğiz.
Then we'll turn around and walk the other way.
O zaman geri döner, öbür tarafa gideriz.
Then we'll ask him questions and analyze the neural activity to determine which neurons are healthy.
Sonra soru sorup nöral aktiviteyi analiz edeceğiz. Böylece sağlıklı nöronları belirleyeceğiz.
I'll open up for Phillip Phillips and, you know, he'd invite me onstage and we'd sing a song.
Beni sahneye davet edecek ve birlikte şarkı söyleyeceğiz.
We'll run some blood work and I'll schedule an MRI, okay?
Kan tahlili yapacağım ve MR ayarlayacağım, tamam mı?
Good. Well, if we leave soon, we'll beat traffic and be in San Francisco in a half hour?
Güzel, hemen çıkarsak trafiğe yakalanmadan yarım saat sonra San Francisco'ya varırız.
We'll hold position around the hangar and wait for your signal.
Hangarın etrafında konumumuzu alıp sinyalinizi bekleyeceğiz.
We've already beaten their Hulk and, together, we'll beat the rest of them.
Çoktan onların Hulk'unu yendik ve beraber geriye kalanlarını da yeneceğiz.
We'll keep them busy out here and rendezvous with you when we can.
Onları burada meşgul edeceğiz ve yapabildiğimizde sizinle buluşacağız.
You head this way, yeah, and we'll just, like, look at these...
Buradan gidelim, evet, sonra çok güzel olacak. Şuraya bak.
Great. You go grab me some eye shades and car pillows, and then we'll hit the road.
Gidip bana göz bandı ve boyun yastığı al da yola koyulalım.
And we'll continue to see more of this unless we strike back now.
Hemen karşılık vermezsek, bunlardan daha fazla görürüz.
And with victory, we'll prove the Gods are still behind us.
Ve zaferle Tanrıların arkamızda olduğunu ispatlayacağız.
Why don't we let it dry off, and I'll be right back. Tell you what.
Bak ne diyeceğim.
We'll be landing shortly sol'll go ahead and open your blinds.
Yakında iniş yapacağız. Bu yüzden perdeni açıyorum.
We'll hop on our bikes and go down there.
Bisikletlerimize atlayıp gideriz.
We're gonna make a Kickstarter, and if you want to show your date you're the kind of sensitive, caring person who deserves to be rewarded in a physical way, you'll give generously.
Bir bağış kampanyası başlatacağız. Sevgilinize duyarlı ve şefkatli biri olduğunuzu gösterip bunun ödülünü fiziksel açıdan almak istiyorsanız yüksek bağış yapın.
Hey... I guess you could stay for a few days and we'll see how it goes.
O zaman birkaç gün kal, sonra gidişata bakalım.
Well, we'll gather everyone this afternoon and let them know.
Bu öğleden sonra herkesle buluşacağız Ve onlara haber ver.
Let's do the church, and then we'll build out from there.
Kiliseyi yapalım, sonra oradan devam ederiz.
And thanks to a lab only recently cleared of asbestos, we now have 60-something hours to accomplish it, which is probably 50-something more than we'll need.
Ve sadece yakın zamanda asbest temizlenmiş bir laboratuar sayesinde, Şimdi 60 saat var, bunu başarmak için birkaç saat, Muhtemelen 50'dir - ihtiyaç duyacağımızdan daha fazla bir şey.
And we'll get you the best lawyer we can.
Ve elimizden gelen en iyi avukatý alacađýz.
Once the M.E.'s given us the time of death, we'll be able to confirm the receptionist's timeline and check the security footage at Jamaica Station.
Bu davada saat dörtte M.E bize ölüm zamanı verdikten sonra, Resepsiyon görevlisinin zaman çizelgesini teyit edebileceğiz
And hopefully we'll know more once we've spoken to the family.
Söylemek çok zor.
And we'll all just agree that you've suffered enough.
Ve hepimiz yeterince acı çektiğinizi kabul edeceğiz.
Hmm, and how many games you figure we'll get in, what with how soon you think I'll be dead and all?
Hmm, kaç oyuna gireceğimizi tahmin edersen, Ne olacağına sen ne öleceğimi ve ne olacağına ne dersin?
We'll have to wait and see.
Bekleyip görmemiz lazım.
If you want more horror films, check out this playlist and we'll see you in the next video.
Başka korku filmleri arıyorsanız, listemize bakın. Müteakip videomuzda görüşmek üzere...
By the time we get down to Trollmarket, the Chubby Tracker battery could be dead, and then we'll never find the goblin den.
Biz Trol Meydanı'na varana kadar Hareket Ölçer'in pili bitebilir. Öyle olursa ini asla bulamayız.
You're going to get this letter back unopened after the fight, and when you get back, we'll get tacos.
Bu mektubu açılmamış şekilde geri alacaksın ve geri döndüğünde taco yemeye gideceğiz.
And once we have the changeling, we'll have the proof to finally convince Vendel...
Dönüşen'i ele geçirince de Vendel'ı şeye nihayet ikna edecek kanıtımız olacak...
- I mean, sure, we can go in all fun-size, but when it wears off and we become full-size, we'll be stuck in there, too.
- Eminim eğlence boyutunda gidebiliriz ama etkisi geçip gerçek boyutumuza dönünce biz de orada sıkışırız.
When you find Claire's brother, just give us a tug and we'll get you back, okay?
Claire'ın kardeşini bulunca hızla asıl, biz de seni çıkaralım, tamam mı?
You find my brother and we'll call it even.
Kardeşimi bul ve ödeştik diyelim.
We'll have to cut it and then we'll...
- Bilmiyorum. Onu kesmeliyiz ve sonra...
After we find the last stone, we'll find my brother and end this once and for all.
Son taşı bulduktan sonra kardeşimi de bulacak ve buna kesin olarak bir son vereceğiz.
We'll protect the kingdom, my lord. You and I.
İkimiz krallığı koruyacağız, lordum.
and we'll talk 51
and we'll go 28
and we'll call it even 21
and we'll be fine 21
and we'll talk about it 17
and we'll be on our way 23
and we'll take it from there 17
we'll be back soon 49
we'll do 19
we'll be right back 266
and we'll go 28
and we'll call it even 21
and we'll be fine 21
and we'll talk about it 17
and we'll be on our way 23
and we'll take it from there 17
we'll be back soon 49
we'll do 19
we'll be right back 266
we'll do it tomorrow 27
we'll be in touch 367
we'll be back 167
we'll see 1739
we'll 584
we'll talk soon 56
we'll go together 86
we'll meet again 87
we'll be together again 17
we'll see each other soon 16
we'll be in touch 367
we'll be back 167
we'll see 1739
we'll 584
we'll talk soon 56
we'll go together 86
we'll meet again 87
we'll be together again 17
we'll see each other soon 16