And what about this traduction Turc
2,196 traduction parallèle
And what about this?
Buna ne dersin?
And what about this Michael?
Şu Michael'dan ne haber?
And what about this dirty table?
Peki ya bu kirli masa?
Every wonder that I've been to so far, I've been whinging a lot, so I'm gonna try and change me attitude on this one'cause that's what this trip's been about, really.
Bundan önce gördüğüm bütün dünya harikalarında çok mızmızlandım. Bu yüzden davranışımı değiştireceğim. Çünkü bir amaç uğruna buradayım.
And that is what is so terrifying about this case.
Bu davayla ilgili olarak en ürkütücü olan da bu zaten.
And what's all this about Stephen Fry?
Peki Stephen Fry mevzusu nedir?
This is about me and what I think's best for our people.
Bu benim ve halkımızın iyiliği için düşündüklerimle ilgili.
What's it about? It's about this group of young people who are very sexually repressed, but they become less and less repressed due to the influence of this wise, twinkly old Jamaican woman, who leads them through a series of experiences.
Cinsel anlamda baskı altında olan birkaç gencin onlara yeni tecrübeler yaşatan zeki ve yaşlı bir Jamaikalı kadının etkisi altında gittikçe açılmalarını anlatıyor.
So I was wondering... and this is completely crazy, but what would you think about moving in with me?
Merak ediyordum da, biliyorum bu çok çılgınca ama benim yanıma taşınmaya ne dersin?
What's intriguing about the complex at Yonaguni is that there are a whole range of monuments, pretty much side by side, and this, to my eye, looks unmistakably to be the work of human beings, not the random action of the ocean on differential layers of stone.
Yonaguni sahasında ilgi çekici olan, yan yana sıralanmış bir sürü yapıtlar, ve bana göre de bu, sugötürmez şekilde insan işi, okyanusun rastgele hareketleri sonucu değişik taş katmanlarının dizilimi değil.
And you know what the best part about this mid engine is?
Ve bu orta sınıf motorlu aracın en iyi bölümünün ne olduğunu biliyor musunuz?
What's funny about this whole process is that it takes the photon thousands and thousands of years to get from the core of the Sun to the surface. And yet once it hits the surface, it's only an eight-minute trip from there to here.
Yüzeye ulaştıklarında fotonlar Güneş'in dış yüzeyini ısıtırlar yıIdızın yüzeyine dalgalar gönderirler olağan üstü girdaplara ve şiddetli şok dalgalarına neden olurlar.
See, Face, this is what happens when we forget about plans and just fire blind.
Bak Face, planları unutup kafamıza göre hareket edince böyle oluyor işte.
Hey, guess what. This cost me $ 84, and it's gonna be about the best culinary treat you've ever had.
- Biliyor musun bu bana 84 dolara patladı ve bugüne kadar yediklerinin en iyisi olacağına eminim.
Now, Elmer came to me with his trouble, and I came to you, and you asked me to see what I could do about gettin'this done quietly, and I've done all that I can think to do,
Elmer, bana sorununu çözmem için geldi, ve ben de sana geldim. Sen de bana bunu sessizce halledebilmek için ne yapılabileceğini sordun, ve ben de sana ne yapılabileceğini söyledim.
But this cocksucker here is about ready to crack, and I'm pretty damned interested to hear what he has to say.
Ama bu sik kafali kafasini yarmama hazir olsun, ne söyleyecegini duymaya oldukça merakliyim çünkü.
Actually, what we were talkin'about was maybe hitting'up this costume party later tonight, and I didn't know what you were up to tonight...
Aslında, belki bu geceki kıyafet partisine gideriz diye düşünüyorduk ve bu gece ne yaptığınızı...
And thanks. If you care about what constitutes what we call western civilisation and which now probably is coming to an end, and you were to consider the role that's been played in that, by this thing that you treat as a piece of buffoonery,
Batı medeniyetini oluşturan ve... gitgide yok olan değerleri umursuyorsanız, burada oynanan rolü ve maskaralığı da... görmek zorundasınız.
That's what was really funny about it and we all just giggled a lot, because, look at this, and we're all in this place.
Gerçekten eğlenceliydi. Hepimiz gülüp duruyorduk.
Over and above what you or I may think... the bioethics are absolutely clear about this.
Seninle ve benim düşüncem önemli değil. Bu konuda tıp etiği çok kesin.
He's much more muscular now and he's working in L.A... in porn movies, and making a fortune. What's this about?
Şimdi durumu gayet iyi ve Los Angeles'te porno filmlerde oynayıp çok iyi para kazanıyor.
How about you and I be honest about what each of us want out of this?
Sen de ben de, bunun disinda ne istedigimiz hakkinda durust olalim mi?
I was reading - They gave me this stack of papers, uh, that I had to sign, and there was all this stuff about what they did to me while I was here.
Bana verdikleri bir yığın sayfaları okuyordum İmzalamam gerekiyordu. Ve buradayken bana yaptıkları şeylerin listesi vardı.
And it's exactly what I told Elizabeth when she told me about this upcoming fake breast job.
Sahte göğüs yaptıracağını söylediğinde aynısını Elizabeth'e söyledim.
And what you're doing right here, being part of this program, that's a great thing, because it shows that you care and that you want to do something about it.
Su anda burada olup bu programin bir parçasi olman çok güzel bir sey çünkü bu umursadigini gösterir ve bu konu hakkinda birseyler yapmak istedigini..
This is not about me being an old lady and telling somebody what they should and should not do. It's about you all's life.
Bu benim yasli bir kadin olmamla alakali degil yada size hayatinizda ne yapmaniz gerektigini söylememle bu sizin hayatinizla ilgili
I just worry about what would happen if this title and all the power that goes with it ends up in the hands of someone other than a Pickler.
Endişe ettiğim tek şey, bu unvan ve beraberinde gelen tüm güç, işin sonunda bir Pickler'dan başkasının eline geçerse ne olacağıdır.
I've been thinking more and more about this life, and what it means for people like us.
Böyle bir hayat üzerine gerçekten çok ama çok kez düşündüm ve bizim gibi kişiler için ne ifade ettiği konusunda...
I have some real opposition, and what they're saying about me is that I'm too young to hold this office.
Güçlü bir rakibim var ve bu görev için fazla genç olduğumu söylüyorlar.
And what's all this nonsense about how terrible life is?
Hayatın berbatlığıyla ilgili bu saçmalık nedir?
What about a job that combines pleasure, satisfaction - and appeals to your love of music? - Where are you going with this?
Peki ya memnuniyet ve tatmin duygusunu birleştiren ve müzik sevdana hitap eden bir işe ne dersin?
And then it's, "Well, what's the harm in just thinking about this and coming?"
Sonra da "Bunu düşünmenin ve boşalmanın ne zararı olur ki" der.
When your mom was pregnant with you she'd come through that door, walk straight over here and join me on this couch. She'd lay down, put her head on my lap and just talk, you know, about what you might turn out like.
Annen sana hamile kaldığı zaman şu kapıdan girdi, buraya kadar yürüdü, bu kanapeye oturdu eğildi, başını kucağıma dayadı ve konuştuk.
This Indian paper, together with what Dr. Campbell had learned about increased liver cancers in children eating animal-based foods, combined to create a decisive moment in his work and his life.
Bu makale ve Doktor Campbell'ın hayvansal gıdayla beslenen çocuklarda karaciğer kanserinin arttığını öğrenmesi işi ve hayatında belirleyici bir döneme vesile oldu.
He was living in a little apartment behind a residence, and what was interesting about this is that we had had profile done on the case, and the profile said it's going to be an older and a younger man.
Küçük bir dairede yaşıyordu bir evin arkasında ve bu ilginçti davada çıkardığımız profiller vardı..... ve bu profile göre biri yaşlı, diğeri genç iki kişiyi gösteriyordu.
I just... I wanted to call and let you know that I've been thinking about what you were saying with the curtain and all that stuff. And I just want to make sure that I'm being fair to you during this, and that I do realize that there's probably two sides to every story.
Sadece... arayıp şunu bilmeni istedim evlilik ve perde arkası ile ilgili söylediklerini düşünüyordum da ve bu durum karşısında sana adil davranıyorum, ve şunu farkettim ki her hikayenin iki tarafı vardır.
What's key about this six person heat is in fact that paddling and positioning, right?
Burada asıl amaç bu altı kişinin kulaç atabilip konum sağlayabilmesi, değil mi?
And what's this all about?
Konu nedir?
What better way to end this year, both good and bad than with the very, very best and you all know exactly who I'm talking about.
Bu yıla girerken iyi ve kötü.. ... bir çok şey istedik.. ... ve ben kiminle konuştuğumu biliyordum.
And I can guaran-damn-tee that if this guy isn't dealt with in a hurry there will not be a parent in this school that doesn't know about what's going on.
Ve size garanti ederim, eğer bu işi hızlıca halletmezseniz bu okulda, neler olduğunu duymayacak ebeveyn kalmayacaktır.
And what we know about this Luke O'Brian?
Onu düşünmeyin
We are talking about Lucifer the monster that caused the downfall of all mankind, and you are finding great that Satan is winning. What is this?
Cevabı halka göre verelim
I've been at this place 34 years, and I can tell you from experience that people are going to say some very nasty things about what we do here today and about what you've dedicated a portion of your lives to.
Ve size kendi tecrübelerime dayanarak söylüyorum burada bugün yapacağınız şeylerle ve hayatınızın bir bölümünü adadığınız işle ilgili çok kötü şeyler söyleyecekler.
And this is what's refreshing about me...
Benim farkım bu.
We'll go interview party guests and see if we can shed some light on what this was all about.
Biz gidip konuklarla görüşelim ve... -... olup bitenler hakkında bir fikir edinmeye çalışalım.
I mean, what if I go nuts on this, and then I bite my tongue about his weird haircut?
Ya her konuda geri çekilirsem ve o tuhaf saçları hakkında da yorum yapmazsam ne olacak?
And I suspect... That's what this was all about.
Tüm bunların o sebeple olduğundan şüpheleniyorum.
Belly and I used to argue about this constantly... What happens to the body's energy after death.
Belly ve ben, öldükten sonra bedenin enerjisinin nereye gittiği hakkında sık sık tartışırdık.
If this man has any information about the machine, then I need to know who he is and what he told you.
Bu adamın makine hakkında bilgisi varsa onun kim olduğunu ve sana neler söylediğini bilmeliyim.
I understand you feel badly about what happened and what Lily did. But you can't forget that this guy spent the past six months out to get you.
Bak, olanlar yüzünden ve Lily'nin yaptıklarından dolayı kötü hissettiğini biliyorum ; ama bu adamın geçen altı ayını sana zarar vermek için harcadığını aklından çıkaramazsın.
I'm sure there's health and safety rules about this sort of thing. What am I supposed to do?
Eminim, bu ufak şey için sağlık ve güvenlik koşulları vardır.
and what are you doing 48
and what about you 352
and what are you doing here 62
and what 818
and what are you going to do 22
and whatever you do 86
and what's more 117
and what's worse 41
and what happened 146
and what do you want 78
and what about you 352
and what are you doing here 62
and what 818
and what are you going to do 22
and whatever you do 86
and what's more 117
and what's worse 41
and what happened 146
and what do you want 78
and what's your name 81
and what does that mean 94
and what do you think 83
and what's that 303
and what's this 102
and what did you say 84
and what's that supposed to mean 44
and what about 34
and what if you're wrong 16
and what is that supposed to mean 21
and what does that mean 94
and what do you think 83
and what's that 303
and what's this 102
and what did you say 84
and what's that supposed to mean 44
and what about 34
and what if you're wrong 16
and what is that supposed to mean 21