And you know what else traduction Turc
475 traduction parallèle
And you know what else, Ma?
Biliyor musun anne?
- And you know what else he told me? - Sit down.
- Başka ne dedi biliyor musunuz?
And you know what else I don't understand?
Ve biliyor musun, anlamadığım bir şey daha var.
And you know what else I don't understand?
Ayrıca anlamadığım bir şey daha var.
And you know what else?
Ve başka neye başlamalısın biliyor musun?
And you know what else she does?
Bir de ne dese beğenirsin?
And you know what else?
Başka ne yaptı biliyor musun?
- And you know what else?
- Başka ne var biliyor musun?
And you know what else?
Dahası da...
Yes, and you know what else?
Ve ne, biliyor musun?
And you know what else?
Peki başka ne var?
And you know what else?
Ve başka ne vardı biliyor musun?
Mm-hmm. And you know what else?
Başka ne olduğunu biliyor musun?
And you know what else?
Daha neler biliyorsun bakalım?
Yes. I hear their jelly is wonderful, and you know what else?
Reçelleri harika diyorlar.
And you know what else?
Bir de ne var biliyor musun?
You're money. And you know what else?
Sen müthişsin.
And you know what else?
Başka ne diyeceğim, biliyor musun?
And you know what else you could do? I'd like you to memorize the names of the local high schools.
Ve başka ne yapabilirsin biliyor musun?
You see, what I need to know is... could a man actually be in one place doing one thing... and still in his mind be elsewhere... doing something else, but so vividly, with such detail... that this is the real, the living part of his life to him?
Şimdi öğrenmek istediğim şu : Bir adamın, gerçekte bir yerde bir şey yaparken aynı anda, kafasında tüm detaylarıyla başka bir yerde başka bir şey yapması, ve bunu da asıl gerçeklik gibi hissetmesi mümkün müdür?
And do you know what else, Auntie? She used to write poison-pen letters.
Hem biliyor musun teyzeciğim, mektup yazıp insanlara çamur atardı.
You know, one's awfully apt to try and excuse oneself sometimes by saying,'well, what I do doesn't do anybody else much harm.'
Bazen insan yaptıklarını affettirmek için şu sözün arkasına saklanabilir : "Yaptığım şey başkalarına o kadar zarar vermedi."
You know, Do-What-You - Want-To-Do-And-The-Hell - With-Everybody-Else?
Hani adı "Canının-İstediğini-Yap - Ve-Diğer-Herkesi-Boş-Ver" olan kız.
And do you know what else?
Başka ne var, biliyor musun?
You wrote me that he was ill that he had rheumatism and I know not what else, but it he seems to be safe and sound.
Onun hasta olduğunu yazmıştınız. Romatizması olduğunu söylüyordunuz ve başka bir şey bilmiyorum. Fakat sapasağlam görünüyor.
He chased me down the mountain at- - at nearly 90 miles an hour, and I don't- don't know what else you'd call it.
Beni tepeden aşağıya neredeyse... 90 mil hızla kovaladı ve buna başka ne denebilir bilemiyorum.
This kid is and I'm just saying this because I don't know what the hell else to say he's a very smart....... you know, an ingenious guy that I think is one of the greatest guys I ever slept with, you know what I mean?
Bu çocuk... bunu söylüyorum, çünkü söyleyecek başka bir şey bulamıyorum... çok akıllı... ve marifetli bir çocuk... sanırım, yanında yattığım en mükemmel erkeklerden biri, anlıyor musun?
That's what mama says too. I had a fine dinner with Mama yesterday. And you know what else she said?
Annem de şöyle dedi bir insan yaşıyorsa dünya daha iyi bir yer olmalı dünya çok güzel bir yer çünkü sen yaşıyorsun dede
I think I know what you're saying. When I and everyone else in the world say I love you, we are opening up the very core of our being.
Sanırım söylemek istediğin şu ki ben ve dünyadaki diğer herkes "Seni seviyorum" dediğimizde varlığımızın özünü paylaşıyoruz.
And you know what else, Sonny? I really do care for this woman.
Ben bu kadına gerçekten değer veriyorum.
But what I would love to do is just create a magazine, my own magazine which would be, like, a forum for writers and intellectuals who can't get into print anywhere else, who could, you know...
Ama bir dergi çıkarmayı çok istiyorum, kendi dergimi. Başka yerde yazılarını yayınlatamayan yazarlar ve aydınlar için bir forum olacak. Böylece...
When you sell the car, if you would send the cheque to Hunter and Company... and anything else you don't know what to do with.
Otomobili satınca, çeki ve ne yapacağını bilemediğin... diğer şeyleri lütfen Hunter Company'ye gönder.
I'll be in town for a day or two, let me know what else you find, and if you need more money...
Ben 1, 2 gün şehirdeyim, eğer bir şey öğrenirseniz ya da fazla paraya ihtiyaç olursa... - Hayır!
And you know what else?
Bir de ne var, biliyor musun?
What else do you know besides eating and spending?
Yemek ve para harcamak dışında bir şey bilmez misin sen?
And do you know what else?
Ve biliyor musunuz?
Why are you always talkin about the drugs and niggers... and homos and Jews? - Isn't there anything else to talk about? - You know what I hate?
Neden sürekli uyuşturucudan zencilerden, eşcinsellerden Yahudilerden söz ediyorsun duruyorsun?
I mean, what else could it be except that she's- - she's not around any more, and- - and it's astonishing, isn't it... how, how, how, how much, you know, she's- -
Yani o ortalarda olmayınca ne olabilirdi ki zaten? Hayatımı nasıl etkiliyormuş, şaşırtıcı değil mi?
And you wanna know what else I think?
Başka aklımdan ne geçiyor bilmek ister misin?
And you know what else?
Ve biliyor musun?
I'll have to speak to somebody else and, you know, I'll see what I can do about that.
Birisiyle görüşüp, bu konuda ne yapabileceğime bakacağım.
Listen, tonight, after we finish eating make like you got something else to do and recede into the night, if you know what I mean.
Dinle, bu akşam yemeği yedikten sonra yapman gereken başka bir iş varmış gibi kalkıp gideceksin. Bilmem anlatabildim mi?
I know you don't want to be involved with this shit - and I respect that, Jimmy - but I don't know what else to do.
Bu işlere karışmak istemediğini biliyorum ve buna saygı duyuyorum. Ama başka ne yapabilirim bilmiyorum.
I'll give you some ointment... and some decongestant, but... I don't know what else to do.
Sana bir merhem ve... yanma hissini giderici ilaç yazıyorum, ama... başka ne yapabilirim bilemiyorum.
Captain... I know my beliefs make you uncomfortable around me sometimes and... maybe that's why you keep me at arm's length. But I don't care about that right now and I am going to pray because I don't know what else to do.
Kaptan biliyorum ki inançlarım yanımda bazen huzursuz olmana sebep oluyor ve belki de bu yüzden beni uzak tutuyorsun ama şu an bu hiç umurumda değil ve ben dua edeceğim çünkü aklıma yapacak başka bir şey gelmiyor.
You know what I just wanna take my car and I'm gonna bring it someplace else.
Bak ne diyeceğim ben arabayı alıp, başka bir yere götürmek istiyorum.
Because you wouldn't answer your phone, and I didn't know what else to do.
Çünkü telefonlarıma cevap vermiyorsun, ne yapacağımı bilemedim.
but I know what you're doing, and there is no way... that I'm gonna let you or anybody else take away what's rightfully mine!
ama ne yapmaya çalıştığını biliyorum, Ama ne olursa olsun... Senin veya bir başkasının bana zarar vermesine izin vermeyeceğim.
If I know what we know, I could tell you what we know and if someone else knows!
Ne bildiğimizi bilsem, başkalarının bilip bilmediğini de bilirim.
But if there's anything else... you haven't told me about, you know what, that's between you and Ordell.
Ama başka bir şey varsa... Bana söylemediğin bir şey. Yani Ordell'le aranızda bir şey varsa.
All last night and today you don't know what else to say.
Dün gece ve bugün gün boyunca başka ne söyleyeceğini bilmediğini söyleyip durdun.