English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / Apex

Apex traduction Turc

257 traduction parallèle
I've been driving for Apex Cabs for 15 years.
15 yıldır Apex Taksiye çalışırım.
You drive for Apex and your brother Joe for Brown.
Siz Apex, kardeşiniz Joe ise Brown için çalışıyor.
The Apex Cold Storage Depot has just been raided.
Apex Soğuk Hava Deposu Tarafında bir soygun ihbarı alındı..
The Apex Cold Storage Depot.
Apex Soğuk Hava Deposu..
Security Bldg, apex of out civilization
Solda, medeniyetimizin zirve noktası Sosyal Güvenlik binasını görebilirsiniz.
At the apex is the Executive Bureau.
Tepede yönetim birimi var.
In that boat, the apex and base of the pyramid meet.
Piramidin tepesi ile tabanı aynı teknede.
This is K-triple "A" radio, Kingman, the alphabetical apex of Arizona -
Burası KKKA radyosu. Ben Kingman. Arizona'nın en iyi radyosunu dinliyorsunuz.
Three gold bands Surmounted by a golden eagle on the apex here.
... üç altın bandın üzerinde altın kartal bulunurdu.
Not the absolute apex, quite honestly.
Pek üst kalite değil, dürüst olmak gerekirse.
Grissom has just reached the apex of his flight into outer space... and will be coming down with the valuable data... needed for the future flights that will actually orbit the Earth.
Grissom dış uzaydaki yolculuğunun tepe noktasına az önce vardı... ve birazdan dünya yörüngesindeki gelecek uçuşlar için gerekli... çok değerli verilerle aşağı iniyor olacak.
High and wide, straight through the apex.
Dıştan ve açıktan, doğru açının tepesinden.
The moon rises to its apex.
Ay doruk noktasına çıkmak üzere.
Target 200 meters below the apex of the particle stream.
Mr.Worf, parçacık akımının 200 metre altına hedef alın.
A seven-letter word for a tomb in ancient Egypt which has smooth, sloping sides meeting in an apex?
Yedi harf, eski Mısır'da yanları düz, tepesi sivri bir mezar?
We're shutting down Apex guidance.
Kılavuz kapanıyor
Apex guidance system is off.
Kılavuzu sistemi kapalı
Without Apex?
- Kılavuz devre dışı mı?
Please place this on the apex of the skull.
Lütfen bunu kafanızın üstüne yerleştirin.
Also, I have dabbled in waitressing but at the apex of my music career and my food service career I met a man and I helped him decorate his apartment in New York.
Biraz garsonluk da yaptım. Ama müzik ve gıda sektörü kariyerimin zirvesindeyken bir adamla tanıştım ve New York'daki dairesini dekore etmesine yardım ettim.
Meet us at the Apex novelty factory.
Bizimle Apex Yenilik Fabrikası'nda buluş.
It was right at the apex of her widow's peak.
Tam saçının önündeydi.
Perhaps if you maintained eye contact with the ball at the apex of its trajectory, your serve would be more effective.
Topun havada çizdiği eğrinin zirvesinden itibaren izlerseniz, servisiniz daha etkili olacaktır.
The diplomatic pouch traveled an apex route... to the Russian province of Krasnoyarsk.
Diplomatik çanta Rus Eyaleti Krasnoyrsk'a kadar bir tepe rotası izlemiş.
I'm the apex!
Ben en üst noktayım.
They are the apex of biological evolution.
Onlar biyolojik gelişimin zirvesindeler.
You only curtsey to Apex.
Sen sadece Apex'e selam veriyorsun.
In other words, Apex becomes king. Why, yes.
- Başka bir değişle, Apex kral olur.
Apex and his men have taken her to the crematorium.
Apex ve adamları onu krematoryuma götürdü.
The cheerleader from Apex, the one he landed on last week in the game.
Ponpon kızların lideri, hani geçen maçta Brad'in üstüne düştüğü kız.
The Ottoman Empire would reach its apex under Süleyman's reign.
Osmanlı İmparatorluğu, zirve noktasına Süleyman döneminde ulaşacaktı.
The apex of the "V" usually indicates the point of origin.
- V'nin ucu başlangıç noktasıdır.
Use the rongeur to bevel the anterior apex.
Ön apekse eğim vermek için forseps kullan.
Apex of the moon tonight.
Bu gece ay zirveye çıktığında.
Package it like groceries You take it to the apex
* Meyve gibi paketledim. onu zirveye taşıdık *...
There's an incredible moment that happens when a party... passes its apex, its peak.
Bir parti doruğuna ulaştığında gelen... inanılmaz bir an vardır.
The apex seal of the rotary piston.
Emme manifoldu.
... Apex seal of the rotary piston
-... Emme manifoldu
The apex seal of the rotary piston
- Emme manifoldu.
I thought it was all about the apex seal of the rotary piston.
Sorun sadece emme manifoldu sanıyordum.
- At its apex.
- Doruğa ulaştığında.
Ah, the apex. Joyce.
Ah, işte doruk noktası.
To the apex of the pleural space.
Boşluğun en üstüne doğru.
That not from an apex predator.
Büyük yırtıcı işi değil bu.
The higher apex added to the velocity of his descent, causing the harness to snap.
Daha yüksek tepe açısı, kablonun kopmasına neden olarak, düşüş hızına eklendi.
White folks was on the stoop by the 909 Club... and Apex just standing over his ass... pumping more holes in the boy than a motherfucker need.
Beyazlar şu gece kulüperinden birindeydi sonra Apex ayağa kalktı ihtiyacından fazlasını hallediyordu.
Soon as that motherfucking nine stopped talking... White folks look up at Apex, say, "Bitch, that the best you got?"
Ondan sonra o g.tveren konuşmayı bıraktığında lavuklar Apex'e bakıp dediler ki :
The trajectory sent Harvey to an apex of 300 feet.
Ateşleyici, Harvey'i 100 metre yüksekliğe çıkardı.
1971 was the apex of my carreer.
1971 kariyerimin zirve noktasıydı.
I know you're the one leading the Apex Group's hostile takeover.
Apex Grubunun engellemelerinin başında sen olduğunu biliyorum.
Apex mirror.
yüksek yansıtma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]