Appointments traduction Turc
1,075 traduction parallèle
I guess it's difficult when he makes his own appointments.
Sanırım randevuları kendisi aldığında sorun çıkabiliyor.
I remember the time when the appointments were made
Atamaların yapıldığı, Yoldaş Bednarz'ın... Atamaların yapıldığı.
Cancel all my appointments.
Tüm randevularımı iptal et.
THEY KEEP YOUR APPOINTMENTS AND THEY'RE THE ONES WHO POUR OUT THIS INFORMATION THAT YOU'RE AFRAID TO FACE. OH, NO.
Randevularını öğreniyorlar, onlar senin yüzleşmek istemediğin gerçekleri bana anlatıyorlar.
Money, credit, trust, appointments... power itself.
Para, borç, kredi, ödenekler, ... hatta gücün kendisi.
I, Chu Liu-hsiang neverbreak appointments!
Ben, Chu Liu-Hsiang randevularıma asla geç kalmam!
- And you blokes make sure you turn up for your appointments.
Ve siz herifler, randevularınıza gelin ha.
Take--take that appointments secretary Harry got you.
Harry'nin sana tuttuğu şu randevu sekreterini götür.
You're Mrs. Hayward's appointments secretary.
Siz Bayan Hayward'ın randevu sekreterisiniz.
I checked his appointments calendar.
Randevu defterine baktım.
- Who are my next appointments?
Bundan sonra kimler vardı?
I got no appointments.
Başka bir randevum yok.
There are still around 8,000 paid appointments within the gift of Ministers to Quasi Autonomous NGOs,
Bakanların emrinde hala.. .. her yıl 5 milyon pound alan..
Hand the quango appointments overto Parliament.
Quango atamaları artık Parlamento üzerinden olmalı.
A further group of Cabinet appointments has now been announced from Number Ten.
Kabine atamalarının bazıları duyuruldu.
Lot of appointments.
Randevularım var.
I mean, work, everyday life, voices and appointments.
Yani iş, günlük yaşam, sesler ve randevular.
The council is in session and these men got appointments afterwards.
Şu anda konsey toplandı... ve bu adamların hepsinin randevusu var.
I said you had appointments, but...
Randevularınızın olduğunu söyledim, ama -
I'm afraid, er, I have conflicting appointments so it would be much more convenient if we were to meet somewhere else.
Korkarım ki söz verdiğim ve uğramam gereken birkaç yer vardı.Bu hoş değil biliyorum ama başka bir yerde buluşalım.
But appointments only begin at 11 : 00.
Fakat randevular saat 11'de başlıyor.
Appointments begin at 11 : 00, but the work day starts at 8 : 00, correct?
Randevular 11'de, fakat iş 8'de başlıyor, değil mi?
Appointments begin at 11 : 00, but the work day starts at 8 : 00.
Randevular 11'de, iş 8'de başlıyor.
Well, it looks like he canceled all his appointments.
Cavennaugh? Neler oluyor?
He does not make appointments on Tuesdays and Thursdays any more. Please call in the morning between 8 and 9.
Artık salı ve perşembe günleri dişçiye kabul yapılmıyor.
I ´ ve no appointments until Tuesday.
Salıya kadar randevum yok.
I make my appointments at Kinokuniya, the big bookshop in Shinjuku.
Randevularimi Kinokuniya'da yapiyorum, Shinjuku'daki büyük kitapçida.
Mrs Wyatt, cancel all future appointments with Moritz... and get me Hawaii.
Bayan Wyatt, Bay Moritz'in bütün randevularını iptal et ve bana Hawaii'yi bağla.
- Yes, but I'll cancel my appointments.
- Evet ama randevularımı iptal ederim.
It's nice to see you keep your appointments.
Randevularına zamanında geldiğini görmek güzel.
OK, so I'll set up a few appointments this week.
Tamam, sana bu hafta birkaç randevu ayarlayacağım.
I'D LIKE TO TALK ABOUT APPOINTMENTS...
Sizin için de mahsuru yoksa randevu hakkında...
You'd like to talk, but you've got other appointments.
Konuşmak istiyorsunuz, fakat başka randevularınız var.
We got a couple more appointments to make.
Biz, Birkez Daha Randevu Ayarlamaya Çalışacağız..
Any appointments?
Peki randevu?
It's what you make to your dentist when scheduling appointments.
Dişçine randevu verirken yaptığın şeydir.
It's funny, after all the highways and the trains and the appointments and the years you end up worth more dead than alive.
Ne komik, bütün o yollar, tren yolculukları randevular, yıllar sonuçta, ölün dirinden daha değerli.
I had to cancel several other appointments to fit you in.
Sizi programa alabilmek için birkaç randevuyu iptal etmek zorunda kaldım.
I got a million appointments today.
Milyon tane randevum var bugün.
I'm glad to say that yesterday the board approved their appointments to the staff.
Yönetimin dün onların da grubumuza katılmasını onayladığını söylemekten çok mutluyum.
Call my appointments for today and cancel them.
Hastaları ara ve bugünkü randevularımı iptal et.
Where's morella? Do we have anybody on the appointments list?
Davaya atanabilecek kimse yok mu?
Your honor, I submit that my case load is such... perhaps your case load is too heavy to accept appointments in this court.
Sayın Yargıç, belirtmek isterim ki, elimdeki dava sayısı... Bay Levinsky, dava sayınız bu görevi kabul edemeyeceğiniz kadar çok mu?
So come on down to Unpainted Arizona to get the finest selection in fixtures and appointments for your bathroom, bedroom, boudoir.
Haydi, Unpainted Arizona'ya gelin! Eviniz, banyonuz, yatak odanız ve özel odanız için en seçkin donanımı burada bulabilirsiniz.
Did you wait 17 years while lesser men got appointments to a higher court?
17 yıl boyunca... sizden daha bilgisiz kişiler terfi ederken niye bir şey yapmadınız?
That filing system you never get sorted the secretary chewing her gum and forgetting appointments.
Şu hiç düzenlemediğin dosyalama sistemini, sürekli sakızını çiğneyip randevuları unutan sekreterini.
But you had appointments.
Ama randevuların vardı.
I happen to be late for some appointments... back in Nova York.
Nova York'ta bazı randevulara... Geç kalabilirim.
Doctors'appointments.
Herhalde o da işe yarar.
I had to postpone at least 10 appointments.
en az 10 görüşmeyi erteledim
I got guys waiting, that have appointments.
Ofisime gel.