English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / Are they still alive

Are they still alive traduction Turc

108 traduction parallèle
Are they still alive, then?
Hâlâ hayatta mı oluyorlar?
Are they still alive?
Hala yaşıyorlar mı?
- Are they still alive?
- Ailesi. - Onlar hala hayatta mı?
Why are they still alive?
Neden hala hayattalar?
Are they still alive?
Hala hayattalar mı?
- Are they still alive?
- Hala hayattalar mı?
are they still alive?
Halen yaşıyorlar mı?
- Are they still alive?
- Hayattalar mı?
Are they still alive?
Yoksa hayattalar mıydı?
Tell them where we are. Tell them we may still be alive if they hurry.
Onlara acele ederlerse hala hayatta olabileceğimizi söyle.
The interests of the people you love have been frustrated by these events, but they are still alive and valid.
Bu olaylar, sevdiğin insanların çıkarlarını köstekledi ama hala hayatta ve meşrular.
They are still alive but tied up like cattle.
O, onları barda alıkoymuş durumda.
Fascinating? Those people are friends of ours out there, if they're still alive.
Eğer hâlâ hayattalarsa, o insanlar bizim arkadaşlarımız.
"Where was all good people in my fairytails had gone?" I said "They are still alive."
Bir gün bana, "Senin masallarındaki iyi insanlar nereye gitti" dedi.
They are still talking about them. The ones that are still alive.
Bacak dedim de en azından hala ayaktalar.
Remember, there are still people who will kill you if they find out you're alive.
Ayrıca şunu unutma ; dışarıda seni canlı gördüklerinde öldürecek insanlar var.
Do you think they are still alive?
Sence hala hayattalar mıdır?
Marlowe and Steub... you're not saying they're still alive, are you?
Marlowe ve Steubens... hala hayatta olduklarını söylemiyorsun, değil mi?
They wonder if their sons are still alive... and why the world sits back... and allows the Vietnamese government... to flagrantly violate the Geneva Convention.
Oğullarının hayatta olup olmadığını ve tüm dünyanın, Vietnam hükümetinin... Cenevre Anlaşması'nı açıkça çiğnemesine karşı neden sessiz kaldığını merak ediyorlar.
They actually saw the dinosaur and they are still alive today.
Dinazoru bizzat görenler arasında bugün bile yaşamını sürdürmekteler. Niye beni ve Terasawa'yı seçtiniz?
Are they still here, alive in Will Riker?
Hâlâ burada, Will Riker'ın içinde mi yaşıyorlar?
If I don't have the proof that they are dead... what proof does the court have that they are still alive?
Bende kanit yoksa onlar ölü oldugunu mahkemede ne kanit var? onlar hala hayatta olmadigini düsünüyorlar
They will tackle young penguins and small sea birds while they are still alive.
Yavru penguenleri ve küçük deniz kuşlarını daha hayattayken yakalayabilirler.
You know... a lot of people are gonna be pissed off when they find out you're still alive.
Biliyorsun sağ olduğunu anladıklarında pek çok kişi kızacak.
There are other women where I was held, and I believe in my heart that they're still alive.
Esir tutuldugum yerde baska kadinlar da vardi ve hala hayatta olduklarina yürekten inaniyorum.
They must be cut in half, when they are still alive.
Onları canlıyken ikiye ayıracaksınız.
Maithili and my wife, thank God, they are still alive!
Tanrıya şükür, Maithili ve benim karım hala canlı!
Most of the pups are taken into deep water while they're still alive
Yavruların çoğu, hala hayattayken derin sulara götürülürler.
The only reason we are still alive is because they do not know which they have hit worse, our engines or the weapons systems.
Hayatta olmamızın tek sebebi, motorlarımızın mı yoksa silah sistemlerimizin mi hasar gördüğünü bilmemeleri.
They don't offer any resistance, and the few men who are still alive come out of their holes crying "Kamerad!"
Direniş gösteremezler hala hayatta olan birkaç kişi de "Teslim oldum!" diye ağlayarak saklandığı delikten çıkar.
- We don't know how many of us are still..... alive. They could...
Onlar..
I want to know who the hostages are and if they're still alive.
Rehinelerin kimliğini ve sağ olup olmadıklarını bilmem lazım.
People's obituaries are written while they're still alive?
İnsanların ölüm ilanları onlar hayattayken mi yazılıyor?
Inside here, they are still alive.
Bunun içinde, hepsi hala canlı.
Sometimes they are still alive even after they have been bled, and are well on their way down the assembly line to be butchered.
Bazen, kanları alındıktan sonra, kıyım için üretim hattına giderlerken bile hâlâ canlı oluyorlar.
Thank God they are still alive!
Tanrıya şükür, hala hayattalar!
You are saying they are still alive!
Canlı olduklarını mı söylüyorsun yani?
If they are still alive, they'll come home, sooner or later.
Eğer hala hayattalarsa eve dönecekler.
At least, if they are still alive.
Tabi hala hayatta olanları.
It's mom's takin sleeping pills praying to God when they wake up their daughters are still alive!
Bunlar annelerin, uyku hapı alarak uyandıklarında, kızlarının hala hayatta olmaları için tanrıya yakarışları!
This fast-food chain has half the animals still alive when they are skinned.
Bu fast-food zinciri hayvanlar hala hayattayken derilerini yüzüyor.
Before I disappear for 20 minutes, I wanna make sure all my patients are alive. They simply still here will see if I sound of like "You got it, Per!"
Yirmi dakika kaybolmadan önce, tüm hastalarımın yaşıyor olduğundan emin olmak istiyorum.
- I can tell you only this, they are still alive, but they are shrouded in darkness. - Yes.
Evet.
Even if they would killed in that world they won't be dead for another x-number of centuries so officially they are still alive.
O dünyada öldürülmüş olsalar bile daha bilmem kaç yüzyıl daha ölmüş olmayacaklar, bu yüzden resmi olarak, hâlâ hayattalar.
Light and Amane were detained for more than fifty days and are still under surveillance. There's no way they'd still be alive if they're both Kira.
Eğer Light ve Amane, Kira olsaydı, ikisi de şimdiye kadar ölmüştü.
They are still alive.
Yaşıyorlar.
- And they are still alive?
Ve hala yaşıyor mu?
If only they take care of their own affairs, they are still alive.
Kendi işleriyle ilgilenselerdi, şimdi hayatta olurlardı.
He said that his daughter wanted to talk... to ensure that they are still alive.
- Hala hayatta olduğuna emin olmak için... -... kızıyla konuşmak istediğini söyledi.
* * * * to be asking yourself, West, is, "What are my benefactors" going to say when they realize that their intended targets are still alive? "
Kendine bir sor bakalım West, seni tutanlar, hedeflerinin yaşadığını öğrenince ne yapacak?
Well, Some say they're the dead people who can't leave those who are still alive, and they stay behind in this world.
Kimileri hala hayatta olduğunu sanan ölüler olduğunu söylüyor. Bu dünyada kalmışlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]