Aren't you going home traduction Turc
67 traduction parallèle
Aren't you going to welcome me home, Joe?
Evine hoş geldin, demeyecek misin Joe?
You aren't going home.
Eve gitmiyorsun.
Törless, aren't you going home?
Törless, eve gitmiyor musun?
You're both going home tomorrow, aren't you?
Yarın ikiniz de evinize gitmiyor musunuz?
Aren't you going home?
Evine gitmiyor musun?
Aren't you going home?
Eve gitmiyor musun?
You're going home sometime, aren't you?
Bir zaman gelecek evine gideceksin, değil mi?
- Aren't you going home?
- Eve gitmiyor musun?
Aren't you going home to watch a video or something?
Eve gidip video falan izlemeyecek miydin?
Aren't you going home?
Sen gelmiyor musun?
- Aren't you going home?
Eve gitmiyor musun?
You're going home now, aren't you?
Sen şimdi eve gitmiyor muydun?
Manager Kim, aren't you going home?
Şef Kim, eve gitmiyor musun?
You're going home now, aren't you?
Şimdi eve gidiyorsun, değil mi?
- Kenji, aren't you going home?
- Kenji, eve gitmiyor musun?
By the way, aren't you going to visit my home, too?
Bu arada, benim evime ziyarete gelmeyecek misiniz?
You're going home, aren't you?
Eve gidiyorsunuz, değil mi?
Why aren't you going home to your father's birthday party?
Neden babanın partisi için eve gitmiyorsun?
Aren't you going home, Okabe-san?
Eve gitmeyecek misin Okabe-san?
Aren't you going home, Sawatari?
Eve gitmiyor musun Sawatari?
Aren't you going home?
Siz daha eve dönmediniz mi?
Aren't you going home?
Eve gitmiyor musunuz?
Aren't you going home?
Sen evine gitmiyor musun?
Aren't you just going home like you usually do?
Her zamanki gibi doğruca eve gideceksin.
Aren't you going home?
Siz eve gitmediniz mi?
Yeah, aren't you going home soon?
Evet, yakında evine gitmiyor musun?
Why aren't you going home?
Neden eve gitmiyorsunuz?
Aren't you going home to America?
Amerika'ya eve gitmiyor musun?
Allie, you're going back home, aren't you?
Allie, eve dönüyorsun, değil mi?
Aren't you going to go home?
Eve gitmeyecek misin?
Aren't you glad to be going home?
Eve gitmemize sevinmiyor musun?
Asuna, aren't you going home?
Asuna eve gitmiyor musun?
Aren't you going home?
Eve gitmeyi düşünmüyor musun?
- Aren't you going home, Bent?
- Eve gitmiyor musun Bent?
- Aren't you going home?
- Eve gitmeyecek misin?
You're going home with me, aren't you?
Benimle eve gidiyorsun, değil mi?
Eunsuh, aren't you going home?
Eunsuh, eve gitmiyor musun?
Why aren't you going home?
Niye?
So how come you aren't going home?
Niye eve gitmiyorsun?
Why aren't you going back home?
Neden eve geri dönmüyorsun?
Aren't you going home yet?
Eve gitmiyor musun?
Why aren't you going home?
Peki neden eve gitmiyorsun?
Why aren't you out there trying to find out who did this... instead of just standing around, going through our home?
Neden dışarı çıkıp bunu yapanı bulmak yerine evimize gelip her şeyi karıştırıyorsunuz?
You are going to send us home, aren't you?
- Bizi eve yollayacaksın, değil mi?
Aren't you going back home?
- Eve dönmüyor musun?
Aren't you going home?
- Eve gitmiyor musun?
Oppa, aren't you going home?
Oppa, evine gitmeyecek misin?
- Colored Pepper, aren't you going home?
- Renkli Biber sen eve gitmiyor musun?
Aren't you glad to be going home?
Eve gideceğin için mutlu değil misin?
You aren't going home for many years.
Uzun bir süre eve gitmeyeceksin.
Aren't you going home, Trade Minister?
- Eve gitmiyor musunuz Ticaret Bakanım?
aren't you 6426
aren't you sweet 50
aren't you hot 24
aren't you clever 17
aren't you cold 71
aren't you tired 48
aren't you eating 23
aren't you excited 41
aren't you curious 39
aren't you hungry 75
aren't you sweet 50
aren't you hot 24
aren't you clever 17
aren't you cold 71
aren't you tired 48
aren't you eating 23
aren't you excited 41
aren't you curious 39
aren't you hungry 75