Arrives traduction Turc
2,583 traduction parallèle
His wife arrives tomorrow, I can snatch her.
Karısı yarın dönüyor. Onu kaçırabilirim.
Your wife arrives tomorrow, you have a kid on the way.
Karın yarın varıyor, gelmek üzere olan bir oğlun var.
Before the thundering storm arrives
Gök gürültüsü, fırtına yaklaşmadan önce
Once our leverage arrives, she'll either tell us the truth Or we tell dr. Tabb, and he revokes her license.
Adamımız geldiğinde, ya o bize gerçeği söyler ya da biz Dr. Tabb'e söyleriz ve o da kadının lisansını iptal eder.
I said shruti will be livid when she arrives...
Sana Shruti geldiğinde çok öfkelenecek demiştim...
Could I get some coffee? And let me know when Dr. Miller arrives.
Bir de Dr. Miller gelince haberim olsun.
When he arrives, do your best to keep her in the drawing room.
Matthew geldiğinde, nineni misafir odasında tutmayı dene.
If one arrives, I will contact you immediately.
Eğer öyle bir not gelirse size derhâl haber veririm.
She arrives tomorrow.
Yarın geliyor.
The limousine arrives in, what, James?
Limuzin kaç dakikaya burada olur James?
In a real-life situation, You'd better hope help arrives hollywood-style - - Fast and in the nick of time.
Gerçek hayatta böyle bir durumda Hollywood tarzı çok hızlı yardım gelmesini umut edin.
And until Mr. Medina arrives...
Ve bay Medina gelene kadar.. Merak etme, şef.
I promise you you'll get your phone call, Reggie, and when your lawyer arrives, we'll be sure to let him know that we've arrested you for murder.
Söz veriyorum telefon edeceksin, Reggie ve avukatın geldiğinde, seni cinayetten tutukladığımızı bilmeni sağlayacağız.
I plan a banquet to celebrate you all being here as soon as Messala arrives.
Messala gelir gelmez hepinizin burada oluşu şerefine bir şölen düzenleyeceğim.
But then Mancuso arrives unexpectedly.
Ama daha sonra beklenmedik bir şekilde Mancuso gelir.
Contain him overnight in a steel cage unit Until U.P.S. arrives in the morning.
Sabah kargo gelene kadar gece boyu çelik kafeste tutun.
Hobbes will tell us all when the V arrives.
Ziyaretçi geldiğinde Hobbes bize haber verecek.
She's asked to see you when she arrives.
İndiğinde seni görmek istedi.
Let me know when my mother arrives.
Annem geldiğinde bana haber verin.
I'm never done packing till the cab actually arrives.
Ben taksi kapıya dayanana dek hazırlanamam.
Like we talked about last week, as long as the check arrives every month, the past stays in the past.
Geçen hafta da konuştuğumuz gibi çek her ay geldiği sürece geçmiş geçmişte kalacak.
Especially when it arrives right on time.
Özellikle de tam da zamanında geldiğinde.
We just have to survive long enough until the floor guard arrives.
Kat gardiyanı gelene kadar hayatta kalsak yeter.
October arrives, people feel lucky.
Ekim gelince insanlar şanslı hissediyor.
Maurice Papon arrives at the courts to be tried for war crimes...
Maurice Papon, savaş suçları hakkında dinlenmek üzere mahkemeye çıktı.
And light the candles five minutes before she arrives.
Ve o gelmeden beş dakika önce mumları yak.
Tents are also being erected in the Abbey grounds to accommodate your court and that of King James's court when he arrives.
Ayrıca, hem size, hem de geldiği zaman Kral James'e saray konforu yaşatabilmek için, manastır topraklarına çadırlar da monte edildi.
The Queen arrives too late.
Kraliçe, çok sonra geliyor.
A representative is on his way to pick them up, and when he arrives... I'm going to tell him the truth...
Temsilci, o elmasları almak için geliyor buraya geldiği zaman ise ona doğruyu söyleyeceğim.
The letter that arrives by special courier...
Mektup özel bir kurye ile geldi.
Bad news travels quickly, and when it arrives, we have to find a way to deal with it.
Kötü haberler çabuk yayılır ulaştıklarındaysa, üstesinden gelmek için bir yol bulmamız gerekir.
Oh, you know, it's just a distraction until your stuff arrives.
Eşyaların gelene kadar seni oyalasın diye işte.
It brightens in a few weeks, it fades away in a few months, and if you can catch it and watch just that little bit of an event, even billions of years later, when the light arrives at us, you have a standard star, a standard candle, to recognize distances with.
Birkaç haftada aydınlanır, birkaç ayda söner, ve eğer onu yakalarsanız ve olayın küçük bir kısmını izleyebilirseniz, milyarlarca yıl sonra gelse de ışık bize, ulaştığında uzaklığı anlayabileceğiniz standart bir yıldıza standart bir kandile sahip olmuş olursunuz.
And so if the signal from that satellite arrives five nanoseconds before the signal from that satellite, it says, "oh, I must be 5 feet further from that satellite than that satellite."
Eğer bu uydudan gelen sinyaller diğer uydudan gelen sinyallerden 5 nanosaniye geç gelirse, Gps şöyle söyler, "oh, diğer uydudan 5 feet uzak kalmış olmalıyım."
All passengers departing for Washington DC, the acela 8 : 30 to Washington arrives on track 40 in five minutes.
Washington D.C.'ye gidecek bütün yolcularımız saat 08.30 Washington treni beş dakika sonra 40 numaralı bölüme girecektir.
You should probably pull yourself together a little. For when the baby arrives.
Muhtemelen çocuk doğduğu zaman kendini birazcık toparlamalısın.
And yet here we have this new Tony who arrives early, stays late, turns down advances from beautiful women, and has not made a single joke in the past...
Gel gör ki, karşımızda yeni Tony var. İşe erken geliyor, geç çıkıyor, güzel kadınları geri çeviriyor ve iki gündür bir tek espri bile yapmadı.
So while the river is still navigable... a strange visitor arrives with company
Nehir donmaya başlamadan önce maiyetiyle birlikte ilginç bir konuk geliyor.
Arrives at 10.
Saat 10'da gelecek.
No, I better wait until your Ma arrives.
Hayır, annenin gelmesini beklesem daha iyi.
She arrives in new York on the 15th.
Ayın 15'inde New York'a gelmiş.
Vehicle we're looking for is a brand new, black pickup. Driver is described as a white male, 30, medium build, and according to the information he should be in pocket with the cash when he arrives.
Araç yeni bi pikap 30larında genç bi erkek beyaz
Patrol can't move until Homicide arrives on the scene.
Cinayet masası olay mahalline ulaşmadan devriye ekipleri harekete geçemez.
Which means that she'll be long gone By the time my first guest arrives.
Yani ilk misafir gelene kadar o çoktan uyumuş olur.
Promise is just a word that arrives too late.
- Çok geç kalındığında verilen sözün bir kıymeti kalmaz zaten.
Arrives tonight.
Gece burada olacak.
We're gonna hole up here until HPD SWAT arrives.
HPD ve SWAT Ekipleri gelene dek burada saklanacağız.
Morgan, wait until Sheriff Salters arrives.
Morgan, Şerif Salters gelene dek bekle.
The father arrives next.
Sonra baba geliyor.
Iron Man Arrives in Japan
Bölüm 1 : Demir Adam Japonya'ya Gelir.
I finally get over my humiliation, and now this shipment of fresh hell arrives! Okay, find your happy place.
Tamam, mutlu olduğun yeri bul.