English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / Aslan

Aslan traduction Turc

5,788 traduction parallèle
Lion!
Aslan!
Let's run like a fucking lion and tirger in pairs!
Aslan ve kaplan gibi koşalım lan!
Nemean lion.
Nemea Aslanı.
Why? Namean Lion's skin!
Nemea Aslanın derisi.
Lion that killed two hours ago.
2 Saat önce öldürülen aslanın derisi.
That's it, buddy! Yeah!
İşte bu aslanım!
The common man's a sleeping lion.
Sıradan bir adam uyuyan bir aslan gibidir.
But his greatest Labor was the Nemean Lion.
Fakat en zoru Nemea Aslanı'ydı.
Yet, as I was about to explain before I was so rudely interrupted, the Nemean Lion was strong, too.
Ama yinede, kaba bir şekilde kesilmeden önce anlattığım hikayedeki gibi, Nemea aslanıda güçlüydü.
A lion and a crow in strange alliance, fighting across a sea of corpses.
Bir aslan ve bir karga garip bir ittifak içinde, ceset dolusu bir kan gölününün üzerinde kavga ediyor.
- I tell of Hercules'Twelve Labors, like the Nemean Lion, the Apples of the Hesperides, the Belt of Hippolyta with its buxom naked Amazons and exciting bondage.
Herkül'ün 12 görevinden bahsettim mi? Nemea aslanı, Hesperides'ın elmaları gibi. Hippolyta'nın korsesi,
"A lion and crow in strange alliance."
"Bir aslan ve bir karga garip bir ittifak içinde."
Is this the Nemean Lion's tooth?
Bu Nemea Aslanı'nın dişi mi?
The lion and crow cross a field of corpses.
Bir aslan ve bir karga ceset dolusu bir kan gölününün üzerinde.
And, uh, your lion's hide is indestructible?
Ve sizin şu aslan zırhınız çok dayanıklıydı değil mi?
I'm a lion.
Aslan gibiyim.
I said I'm a lion!
Aslan gibiyim dedim!
There is a lion over here.
Burada bir aslan var.
These two lions, just, quite close.
İki aslan, ve çok yakındalar.
To have a lion...
Aslan olması...
Good man!
Aferin aslanıma!
- Hey Little lion.
- Merhaba, aslan parçası.
- We were worried, Little Lion
- Endişelendik, aslan parçası.
- Do what, Little Lion?
- Neye katılmayı, aslan parçası?
Do you agree, Little Lion?
Katılıyor musun, aslan parçası?
A gang of lionfish... on the prowl.
Sinsi sinsi dolaşan bir aslan balığı çetesi.
Lionfish use their outstretched fins to corner their prey against the walls.
Aslan balıkları avlarını duvarlara karşı köşeye sıkıştırmak için uzamış yüzgeçlerini kullanırlar.
He's a Leo, you're a Sagittarius!
O aslan, sen ise yaysın!
Lion.
Aslan.
And in the final saga of this wonderful land where animals talk with humans and a great lion leads them all to love and faith and courage.
Son destanda, O harika diyar vardı Hayvanların insanlarla konuşabildiği ve harika bir aslanın hepsini sevgiye, inanca ve Cesarete yönlendirdiği yer.
In the last chapter of this great story, written for children just like me and Mrs. Davis over here, all of the lion's enemies have swept away his followers except for two, a bear and a unicorn,
Bu müthiş hikayenin son kısmında, Şuradaki Bayan Davis ve benim gibi Çocuklar için yazılmış hikayede Aslanın tüm düşmanları, ikisi haricinde onun tüm takipçilerini savurmuş.
The lion, the bear, the unicorn, they fight them off.
Aslan, Ayı ve boynuzlu at onlarla savaşıyormuş.
"the one we're interested in, is that lion."
" İlgilendiğimiz tek kişi, o aslan
"All you have to do is give up that lion."
"Tek yapmanız gereken aslanı teslim etmek."
Finally, the lion looks at his friends with that look in his eyes,
Neticesinde, Aslan arkadaşlarına gözündeki o İfadeyle bakıp demişki,
But the bear and the lion and the unicorn, they weren't looking for an easy road.
Ama aslan, ayı ve At Kolay yolu seçmemişler
There's a lot of people, they don't believe that story any more than the one about the lion, the bear, and the unicorn.
Buna aslan, ayı ve atın hikayesinden Daha fazla inanmayan Birçok insan var.
He was a fuckin'lion.
Lanet bir aslan gibi.
It's a moment from the movie The Lion King.
Bu Aslan Kral filminden bir kare.
Welcome to the lion's den, my friend.
Aslanın Mağarası'na hoş geldin dostum.
Go on, wee man!
Hadi aslanım!
Go get them, tiger, you got this... mwah.
Git onları yakala aslanım, bunu hakkettin.
You're in the lion's den now.
Şu an aslanın kafesindesin.
Uh, I'm coming in at you with The Majestic Lion.
Söylüyorum. Kendime Haşmetli Aslan diyeceğim.
I'm gonna be The Majestic Lion.
Evet, ben Haşmetli Aslan olacağım.
You know what? What if I drop the "Lion"?
Aslanı atıp Haşmetli kalsın mı?
She handled prison like a boss!
O bile bu tür işlerle aslan gibi başa çıkıyordu.
Ants can unite and kill a snake, grass can be twined into a rope, those are just stories, a deer will get sacred on seeing a lion!
Karıncalar bir olur ve bir yılanı öldürür, fare ipi kemirerek aslanı kurtarır, bunlar sadece hikaye, ama bir geyik, aslan görünce korkar!
Ants can unite and kill a snake, grass can be twined into a rope, those are not just stories,
Karıncalar bir olur ve bir yılanı öldürür, fare ipi kemirerek aslanı kurtarır, Bunlar sadece hikaye değil,
Atta-boy.
Hadi aslanım.
Or yours?
Size vaazımda anlattığım masaldaki aslan ayı ve boynuzlu at gibi beni bir kahraman yaptı mı? Veya sizlerle?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]