Axes traduction Turc
237 traduction parallèle
Axes
Kazmalar
Sharpen the hammers... axes, pick axes and spades.!
Çekiçleri keskinleştirin... baltaları, kazmaları ve kürekleri!
Meanwhile we'II take with us your gun and ammunition, axes, et cetera.
Aynı zamanda yanımıza silahları, cephaneyi ve baltaları dahi alıyoruz.
- We give five hundred axes!
- Biz de 500 balta veriyoruz!
Captain, I don't think we have a chance of chopping through the ice with axes.
Kaptan, bence baltayla bu buzu kesemeyiz.
Here's axes.
Baltalar burada.
Give him some more of that. Get those axes.
Şundan biraz daha ver, baltaları al.
Bring your rifles, your sides, your guns, axes, any kind of weapon.
Silahlarınızı, tabancalarınızı, baltalarınızı, her türlü silahınızı getirin!
Take a detail and some axes and smash every still in this village.
Birkaç adam ve balta al ve bu köydeki bütün şişeleri kırın.
Lots of people buy axes.
- Bir sürü insan balta alır.
Axes! Bring axes!
Balta getirin!
The axes skim the necks of the boyars
Baltalar, boyarların Enselerini sıyırıyor...
The axes, the axes
Baltalar, baltalar...
Strike with the axes
Baltalarla saldırdılar...
Strike with the axes!
Baltalarla saldırıldı! ...
Strike with the axes!
Baltalarla saldırdılar! ...
- He's throwing the axes.
- Baltaları fırlatıyor.
If we don't, with machetes, axes, clubs, anything!
Yoksa, bıçaklarla, baltalarla, sopalarla, ne varsa onunla.
They left axes inside, that's what.
Kazmalarını içeride bıraktılar, ne olacak?
- Axes cost money.
- Kazmaları parayla alıyoruz.
The axes along which collagen fibers are oriented.
Kollajen liflerinin yöneldiği eksenler boyunca.
If it's locked, we'll take the axes and...
Eğer kapı kilitliyse, baltaları alıp...
On the one side, he thinks our lives can be improved by axes and knives.
O, hayatlarımızın balta ve bıçakla düzeltilebileceğini düşünüyor.
Does this state of mind fit in with axes, bloodshed and robbing?
Bu halet-i ruhiye baltalarla, kan dökmeyle ya da soygunla bağdaşıyor mu hiç?
I want you to plan for three possible axes of attack.
Üç saldırı olasılıkları var.
Drop the hose and get the ladders and axes.
Hortumu bırakın, merdiven ve baltaları alın.
I've brought many boxes axes, beads and combs for your wives.
Bir sürü sandık getirdim baltalar, boncuklar eşleriniz için taraklar.
Sharpen the end of your wooden stakes. Use lances, axes!
Tahta kazıklarınızı keskinleyin, mızrak ve balta kullanın.
Where do I hide my axes?
Baltaları nasıl gizleyeceğim?
Put the axes in the merchandise
Onları malların arasına koy,
Bring axes and hoes here!
Baltaları ve çapaları getirin!
Get the axes!
Baltaları alın!
Our guys had to use axes to knock it down.
Arkadaşlarımız onu indirmek için balta kullanmak zorunda kaldılar.
He said that some have heard axes in the woods.
Bazıları ormanda balta sesleri duymuş.
Axes.
Baltaları.
Spears, axes, anything!
Mızrak, balta, ne olursa!
We'll take these axes.
Aliyoruz.
Get yourselves a couple of fire axes and search every damn inch of these cars.
Kendinize bir kaç balta bulun ve bu vagonları santim santim arayın.
The machine's looking for a fresh face, somebody with no axes to grind... who wants to tell the people what they want to hear.
İnsanlar yeni bir yüz görmek istiyor. Kavgacı olmayan... duymak istediklerini söyleyen birini istiyorlar.
Axes, knives, lanterns, saws.
Baltalar, bıçaklar, fenerler, testereler.
No political or personal axes to grind.
Hiçbir siyasi veya kişisel kaygısı yok.
So quick that one of our axes broke.
O kadar hızlı ki, bir aks kırıldı.
These axes will chop off your hands.
Bu baltalar ellerini kopartacaklar.
Speaking of axes, chop off her nose.
Demek öyle ha? Kes şunun burnunu.
It's asking for coordinates on X, Y and Z axes.
X, Y ve Z eksenlerinde koordinatları istiyor.
The method of death has been silent instruments such as cla w hammers, knives and axes.
Öldürmek için genellikle sessiz bir alet ; çekiç, bıçak veya balta kullanmakta.
'Axes, blood and parakeet'.
"Baltalar, Kan ve Muhabbet Kuşu".
Just read his last book : 'Axes, blood and parakeet'.
Daha yenilerde sizin son kitabınızı okudum : "Balta, Kan ve Muhabbet Kuşu".
- Got both axes?
- Baltalarını aldın mı?
I see men, men carrying', uh... picks and, uh... axes and, uh... uh... uh... shovels.
- Süvariler mi? Tabii ki değil. Bu çocuk oyuncağı değil.
And axes?
Ya baltaları?