Backstabbing traduction Turc
229 traduction parallèle
- We don't go in for backstabbing here, Danning, no matter whose.
Biz bu konuda farklı davranamayız, Danning,... kim olursa olsun.
... by backstabbing BoIsheviki and Red rabbIe-rousers.
Perdeleri kapat lütfen. Sonra da bana gel.
Sternn? He is just a low-down, double-dealing, backstabbing, larcenous, perverted worm! !
Sternn?
I'll show you what mature is, you're a backstabbing little runt!
Poponun üzerine oturamayacaksın!
I think I've just been too slow to realize... that people our age with histories like ours... having gone through the same stuff... could be dishonest, unprincipled, backstabbing sleazeballs.
Sanırım anIamakta çok geciktim bizim yaşımızdakiIerin ve bizim hikayeIeriyIe aynı şeyi yaşıyorIar namusuz, prensipsiz, ve kaIIeş oIabiIiyorIar. Sana çok önceden söyIemiştim.
You, Blanche, are an amoral, backstabbing, self-centered Jezebel, and I am very glad that this happened because now I know really what kind of person you are.
Sen, Blanche, ahlaksız, hain, bencil ve kötü bir kadınsın ve ben bu olayın olduğuna çok sevindim çünkü artık ne tür bir insan olduğunu anlıyorum.
No backstabbing.
Sırta saplanmış bir bıçak, falan.
The backstabbing'son of a...
Piçin dölü...
- Backstabbing.
- Sırtından vuran.
No, you two-timing, backstabbing- - Better answer.
Hayır, seni boynuzlu, arkadan vuran. Cevap ver en iyisi.
You rotten, backstabbing piece of slime.
Seni kaba, arkadan bıçaklayan yavşak.
No backstabbing. No falling asleep on the watch.
İhanet etmek, nöbette uyuyakalmak yok.
It's the backstabbing that's the real drag.
Asıl sıkıntım sırtımdan hançerlenmek. - İnanmıyorum.
Soon we're gonna all start backstabbing one another.
Yakında birbirimizi sırttan bıçaklamaya başlayacağız.
Nothing there but a bunch of backstabbing, murderous Outsiders.
Oralarda insanı sırtından bıçaklayanlardan başka kimse yok.
Backstabbing motherfucker!
Bunu nasıl yaparsın?
God damn it. Backstabbing yankee bastards!
Arkadan vuran onun bunun evlatları.
Lousy little backstabbing...
Seni minik hain...
Lot of backstabbing.
Bol bol kalleşlik var.
Your story's amazing. Full of jealoucy, deplicity, backstabbing and bitterness.
Hikâyeniz dudak uçuklatıcı : kıskançlık, ikiyüzlülük, hıyanet, keder, hepsi var.
You backstabbing, underhanded little coffee pig.
Seni kalleş, sinsi kahveci domuz parçası.
Backstabbing isn't in the Legion's honor code.
Lejyonerlerin kitabında başkasını sırtından hançerlemek yazmaz.
We're talking about disloyalty and backstabbing.
Sadakatsizlik ve arkadan bıçaklamadan bahsediyoruz!
- You backstabbing'...
- Seni aşşağılık...
Backstabbing bitch!
Kalleş orospu! Git kendini becer!
Uh, I'd like a signed commitment that all future backstabbing, lying, stealing, whatever, you'll, you'll do it for us.
Gelecekteki bütün arkadan bıçaklama, yalan, çalma ve bu gibi şeyleri sadece bizim için yapacağına dair bir anlaşma imzalamak istiyorum.
You lying, conniving, sinister, backstabbing bitch!
Seni yalancı, umursamaz, fesat, arkadan bıçaklayıcı kaltak!
You two-timing, backstabbing snake!
Seni ikiyüzlü şerefsiz yılan.
- You're a two-faced, backstabbing liar.
- Sen ikiyüzlü, pis bir yalancısın.
Two full weeks of alliance building and backstabbing... and now, finally, I get to reap the benefits.
İki haftadır ittifak binaları ve dalavereyle uğraşıyorum ve sonunda, biraz kaymağını yiyebileceğim.
Look what the backstabbing, traitorous cats dragged in!
Arka bahçedeki hain kediler neleri kurcalıyorlar böyle!
You backstabbing, traitorous bitch.
Seni arkadan bıçaklayan, hain o.ospu.
The girl is a backstabbing skank, and I am never hanging out with her again.
Kız insanı arkadan bıçaklayan bir sürtük. Onunla bir daha çıkmayacağım.
Don't "Major" me, you backstabbing, smartass piece of shit.
Binbaşım deme bana. Seni arkadan bıçaklayan ukala bok herif.
- Backstabbing jerk!
- Aptal şey!
You're the biggest backstabbing piece of crap I ever met.
Sen gördüğüm en büyük hain boksun.
- Backstabbing bastard.
- Nankör hergele.
Not only do I have to put up with your bickering, finger pointing, backstabbing and name calling during the week, now you drag me in on the weekend too?
Sizin ağız kavganıza, el işaretlerinize, dedikodu yaymanıza, hafta boyunca katlandığım yetmezmiş gibi, şimdi de hafta sonunda mı beni buna sürüklüyorsunuz? !
You little backstabbing...
Seni kahpe...
You little backstabbing little bitch.
Seni kahpe kancık.
You lying, backstabbing, son of a bitch!
Seni yalancı, arkamdan iş çeviren namussuz!
And the whole time, everyone's backstabbing me and undermining me,
Tüm show boyunca herkes beni arkadan bıçaklamaya,
There's no statue of limitations on being a backstabbing asshole.
Aşağılık bir herifi arkadan hançerlemeyle ilgili bir kısıtlama hükmü yok.
At manipulating others. And backstabbing, pot-stirring generally creating an atmosphere of hate and distrust.
Evet, insanları manipüle etmekte, arkadan bıçaklamada, kargaşa çıkarmakta nefret ve tiksinti ortamı yaratmakta üstüne yoktur.
Ex boyfriend and backstabbing ex girly best friend.
Eski erkek arkadaş ve hain bir en iyi arkadaş eskisi.
I went to a party at Shelly Pomroy's just to show everyone their whispers and backstabbing didn't affect me.
Sırf herkese benimle ilgili dedikodulara kulak asmadığımı göstermek için Shelly Pomroy'un partisine gitmiştim.
You lying, backstabbing, two-faced little cunt!
Seni yalancı, alçak, iki yüzlü küçük amcık!
Backstabbing me?
Beni sırtımdan mı bıçaklayacaktın?
I admit, for the last 20 years I've been a lying, double-crossing... two-faced, backstabbing, despicable crook.
İtiraf ediyorum ki son 20 yıldır yalan söyleyen, kazık atan iki yüzlü, sırttan vuran, aşağılık bir dolandırıcıydım.
What a great opportunity for me to teach Joey how to use leverage against a backstabbing boss.
Benim için ne büyük bir fırsat. Joey'e sırttan bıçaklayan bir patrona karşı manivela kuvvetini kullanmayı öğretme şansı.
There will be no backstabbing.
Arkadan vurma olmayacak.