Bad guys traduction Turc
3,776 traduction parallèle
i put away bad guys.
Kötü adamları yakaladım.
I'm like Chuck Norris, only instead of crushing bad guys'skulls, I'm crushing documents.
Tek fark, o kötü adamların hakkından geliyor, bense dökümanların.
They're still bad guys, right? This is no different than fighting, like, You know, batroc the leaper.
Bu o gibi dövüşmekten farklı değil, bilirsiniz, Sıçrayan Batroc gibi.
Ah, he still catches the bad guys. That's right.
Hâlâ kötü adamları yakalıyor.
It's run by the bad guys.
Kötü adamlar tarafından yönetilir.
Only other beasts, and occasionally, bad guys who are, who are really bad.
Sadece canavarları ve arada kötü olan adamları.
You wonder why I used to go out at night looking to throw down with bad guys.
Geceleri çıkıp kötü adamlara neden meydan okuyordum merak mı ediyorsun?
"holt cares more about catching clerical errors " than catching bad guys.
"Holt sekreterya hatalarını yakalamakla suçluları yakalamaktan daha çok ilgilenir."
- What if it doesn't happen for a reason? Maybe there aren't good guys and bad guys.
Belki de iyi veya kötü insan diye bir şey yoktur.
Why do bad guys always have such great style?
Niye kötü adamların hep harika tarzları oluyor?
Guess you, uh, always had a thing for hunting bad guys.
Sanırım kötü adamları kovalamayı hep sevmişsindir.
And you kept the bad guys out.
Kötü adamları uzakta tuttun.
What bad guys?
Hangi kötü adamlar?
Anything on the bad guys?
Peki kötü adamlar?
Why are we going back towards the bad guys?
Neden kötü adamlara doğru ilerliyoruz?
With good guys and bad guys on his tail, he has to know that this doesn't end well.
Kuyruğundaki iyi ve kötü adamlarla sonunun iyi bitmeyeceğini bilmesi gerekir.
You know, Warner, some of these lines almost make it sound like the businessmen are the bad guys.
Biliyor musun, Warner, bu satırların bazıları neredeyse iş adamlarını kötü gösteriyor.
Got to have them eyes to see the bad guys.
Kötü adamları görmek için gözlerine ihtiyaçları var.
Cops don't take leeway, then there'd be twice as many bad guys running around on the streets.
Polis yok gecikmeyi al sonra da iki kez olur çok kötü adamlar sokaklarda koşturup.
Look, the other bad guys are breaking out.
Bak, diğer kötü adamlar kaçıyorlar.
He kills bad guys, not government officials.
O kötü adamları öldürüyor, hükûmet yetkililerini değil.
He's a victim who only hurts bad guys.
O sadece kötü adamlara zarar veren bir kurban.
♪ look out, bad guys ♪ it's barley and jimes
# Dikkat edin kötü adamlar, Barley ve Jimes geldi #
What, did you read a book on disarming bad guys?
Kötü adamları silahsız bırakma hakkında bir kitap mı okudun?
¶ the good guys win, and the bad guys lose ¶
İyiler kazanır kötüler kaybeder
¶ the good guys win, and the bad guys lose ¶
- İyiler kazanır, kötüler kaybeder -
Friend of mine's got some information On some very bad guys, and I'm keeping it safe.
Bir arkadaşımın, bazı kötü adamlar hakkında topladığı bilgiler var, ben de onları güvende tutuyorum.
The bad guys, they don't want no part of this.
Kötü adamlar, bu adamla uğraşmak istemiyorlar.
¶ the good guys win, and the bad guys lose ¶
¶ the good guys win, and the bad guys lose ¶
She's acting like we're the bad guys.
Bize kötü adammışız gibi davranıyor.
Apparently the bad guys were on PCP.
Kötü adamların görünüşte PCP'nin etkisinde olduğu belliymiş.
Having his dad out there, catching all the bad guys.
Babasının kötü adamları yakalayışıyla.
Sara... I think Jack might be one of the bad guys.
Sara sanırım Jack de kötü adamlardan olabilir.
Do we look like bad guys?
Biz kötü insanlar gibi mi görünüyoruz?
The bad guys get punished, that's what justice is all about, Lee Cha Don.
Kötüler cezalandırılır işte adalet budur. Lee Cha Don.
Those bad guys.
O kötü adamlar.
Some bad guys kidnapped him when he was young.
Küçükken kötü adamlar onu kaçırdı.
Trashing bad guys, flying spaceships, we might be related after all.
Kötü adamları çöpe atman, uzay gemisi uçurman. Akraba olmalıyız.
Well... bad guys are usually more honest than good guys.
Genelde kötü insanlar, iyi olanlardan daha dürüstlerdir.
I know they made a bad first impression yesterday, but they're good guys, okay, and they're helping me get over Christina.
Biliyorum dün kötü bir ilk İzlenim bıraktılar Ama onlar iyi çocuklardı, tamam mı. Ve Christina hakkında yardım ediyorlar.
Well, let's just show them that, you know, when bad things happen, you know what, we're the good guys.
O zaman onlara kötü şeyler olduğunu gösterelim bizler iyi adamlarız.
If he's one of these guys, if they're half as bad as what he was, we're all in trouble.
O bu adamlardan biriyse ve bunlar onun olduğunun yarısı kadar kötüyse hepimizin başı dertte demektir.
So I'm crazy, my-my theory is nuts thinking that Matt went bad, but your new amazing idea is Matt's handler was the one giving information to the guys that ripped off Dekker.
Yani deli olan benim. Matt'in bozulduğunu söyleyen düşüncem delice ama senin yeni ve inanılmaz fikrine göre... is Matt'den sorumlu olan kişi Dekker'ı soyan adamlara bilgi sağlıyordu..
Heard you guys have a big, bloody ball of bad to work on.
Siz üzerinde çalışmak için kötü bir büyük, kanlı top var duydum.
Guys, you're making a lot of noise on a really bad frequency.
Çocuklar, gerçekten kötü bir frekansta çok fazla ses yapıyorsunuz.
After you guys left, I drove over to Barry's house to tell him the bad news about Dennis.
Siz gittikten sonra, Barry'nin evine gittim Dennis hakkında ki kötü haberleri söylemek için.
I kind of feel bad for the guys hunting them.
Onları avlayan adamlar için üzülüyorum aslında.
Turns out, guys in suits... not so bad.
o kadar da kötü olmadıkları ortaya çıktı.
Yeah, I feel bad for you guys,'cause after 37 years of living with my grandma ( chuckles ) I'm flush.
Evet, sizin adınıza kötü hissediyorum, 37 yıldır büyükannemle yaşadıktan sonra cömertim.
You guys aren't too bad to hang out with either.
Siz de takılmak için fena sayılmazsınız.
- Not bad, not bad, guys.
Çok iyi, çok iyi çocuklar.