Baked beans traduction Turc
120 traduction parallèle
That beats baked beans with baked beans, buddy.
Elin kolun bağlı, başka çaren yok dostum.
You know, mixture of baked beans and leftovers.
Kuru fasulye ve artık karışımı.
I would like to remind the sweat room that no tinned or potted foods are allowed... except tinned fruit and baked beans without meat.
Ter odasında konserve ya da çömlek içindeki yiyecekler yasaktır konserve meyve ve fırında pişirilmiş etsiz kuru fasülye dışında.
Spam, spam, spam, spam, spam, spam, baked beans Spam, spam, spam and spam.
Konserve jambon, konserve jambon, konserve jambon fasulye, konserve jambon, konserve jambon ve konserve jambon.
I love it! I'm having spam, spam, spam, spam, spam... Spam, spam, spam, spam spam, spam, spam, spam spam, baked beans, spam, spam and spam!
Bana bir konserve jambon, konserve jambon, konserve jambon, fasulye konserve jambon, konserve jambon ve konserve jambon.
One pack of Co-op soap powder, three or four pounds of cabbage two swedes, custard powder baked beans, sometimes, tinned tomatoes, sometimes tinned spaghetti, sometimes, lettuce, when cheap.
- Yarından ümidi kesmemeli. Bir paket kooperatif sabunu, bir buçuk iki kilo lahana iki adet şalgam, krema tozu kuru fasulye, bazen, konserve domates, bazen spagetti, bazen, marul, eğer indirimdeyse.
"Baked beans."
Fırında fasulye.
- "Baked beans."
- " Fırında fasulye.
And on all the other nights we'll just have a big trough of baked beans and garnish it with a couple of dead dogs.
Bence. Diğer günlerde... koca bir yalağa... fırında fasulye atar ve birkaç ölü köpekle süsleriz.
Second prize : tin of baked beans.
İkinci ödül : bir teneke pişmiş fasulye.
Could he talk about something else than football and baked beans?
Futboldan ve kuru fasulyeden başka bir şey konuşuyor muydu?
- And baked beans?
- Ve kuru fasulye?
Do... do you like baked beans?
Sen... kuru fasulye sever misin?
More baked beans, dear?
Biraz daha fasulye canım?
What's for tea? Baked beans or champagne.
İçecek ne var?
And I hurry up and clean up the blood out the car, then pick up a can of baked beans because Aidan, who's been here all the time, watching, I suppose, is still hungry.
Ve aceleyle arabadaki kanı temizledim. Sonra bu süre boyunca beni seyreden Aidan için hâlâ aç olabileceğini düşünerek bir kutu fasulye konservesi aldım.
And that is what's worrying Best Co, because Best Co wants to go on selling them what it always has, ie, white breads, baked beans, canned foods and that suppurating, fat-squirting little heart attack
Ve Best Co.'yu endişelendiren de bu. Halka, ellerinde sürekli olan yiyeceklerden satmak istiyor etnik yemekler, beyaz ekmekler, fırınlanmış fasulyeler, konserveler ve de şişmanlatıcı küçük kalp krizleri yani bilinen adıyla İngiliz sosislerinden satmak istiyorlar.
So would tinned spaghetti and baked beans with six frankfurters.
Tabii, spagetti de, fırınlanmış fasulyeler de, sosisler de olmaz.
Mr Berman, whether it comes from an old marsh or baked beans, all gas is natural.
Bay Berman, ister eski bir bataklık ya da kuru fasulyeden gelsin, tüm gazlar doğaldır.
For the last 30 years he sat in front of the television with a bowl of baked beans.
30 yıl boyunca elinde bir kase kuru kayısıyla televizyonun önünde oturduğunu mu?
Will he throw in some baked beans, Kel?
Barbunya da yapacaklar mıymış Kelly?
Lasagna £ ¬ baked beans £ ¬ Chicken Lo Mein.
Lazanya katılaşmış fasulye Tavuk Lo Mein.
Are those baked beans?
Bunlar barbunya mı?
Now if you gave someone : one of these supermarkets, this, he would give you some bonus points, whitch would mean, that once a month you coul'd buy a tinned baked beans at half the normal price.
Şimdi, bunu süpermarkette birine verdiğinizde, o da size bonus puan veriyor, böylelikle de ayda bir kez, haşlanmış fasulyeyi yarı fiyatına alabiliyorsunuz.
It's not a tin of baked beans.
O fasulye konservesi degil.
Ribs, corn bread and baked beans.
Pirzola, mısır ekmeği ve kuru fasulye.
Attention. Tonight's supper will be baked beans.
Bu akşamın yemeği fasulye.
Between the soup and the baked beans.
Neredeydin? Çorbayla fasulyeler arasındaydı.
Baked beans, cream pie, tea party, strangler.
Fırında fasulye, kremalı turta, çay partileri ve boğarak öldüren katil.
What if there's a run on baked beans?
Ya fasulyeler kapış kapış satılırsa?
One can of baked beans, hmm?
Bir kutu pişmiş fasulye, hmm?
I mean, I've gotta tell you that picture of Bette Midler in the tub of baked beans...
Ne zaman odaya gelsem gümüş balığı gibi kanepenin arkasına koşuyorsun.
I see Darrell found my spicy baked beans.
- Darrel'in fırında pişirdiğim baharatlı fasulyeleri bulduğunu görüyorum.
Baked beans.
Kuru fasulye.
I'd have it for tea with some baked beans and nice cup of rosie.
Bir fıncan çayda bisküvi yapar yerim.
WHY ARE WE EATING BAKED BEANS?
Neden fırında fasulye yiyoruz?
Peanut butter... baked beans, corn...
- Fıstık ezmesi haşlanmış fasulye, mısır...
- Happy Baked Beans.
- Mutlu Kuru Fasulyeler.
- Happy Baked Beans, you know?
- Mutlu Kuru Fasulyeler, bilirsin?
♪ Happy Baked Beans ♪
Mutlu Kuru Fasulyeler
♪ Try baked beans ♪
Kuru fasulyeyi deneyin
The reason my dad farts so much in church every sunday is the high sulfur content in the baked beans.
Her Pazar günü, babamın kilisede o kadar şiddetli osurmasının nedeni pişmiş fasulyelerde bulunan sülfür içerik yüzündendir.
Isn't it easier just to open a can of baked beans?
Bir teneke bezelye açmak daha kolay değil mi?
She just asked me where I got the baked beans. Uh-huh.
Kurufasulyeyi nerden aldığımı sordu sadece.
Baked beans, my ass.
Kurufasulyeymiş. kıçıma anlat, seni köpek!
Baked beans are off.
- Fasulye kalmadı.
No lamb chops, baked potato, and string beans?
- Tabii. - Sağol.
Uh... couple of barbecued T-bone steaks with baked Risan beans and... cherry pie for dessert.
bir çift ızgarada kemikli biftek yanında da fırında Risa fasülyesi ve.. yanında tatlı olarak kirazlı pasta.
Baked potato, green beans... ♪ The thing That's known as romance ♪ Yeah.
- Evet, fırında patates, bezelye...
- Nonononono I wanna take you to that fancy - baked beans...
- Fırında fasulye pişirecektik.
I made baked beans with toast and a tuna melt for me.
Kızarmış ekmeğe fırında fasulye kendime de ton balığı yaptım...