Balderdash traduction Turc
74 traduction parallèle
If you ask my opinion, young man, this is pure balderdash.
Fikrimi soracak olursanız genç adam, bunların hepsi deli saçması.
- Balderdash!
- Saçmalıyorsun!
That's balderdash.
Bu saçmalık.
Balderdash.
Saçmalama.
Balderdash.
Saçmalık.
That's sheer balderdash!
- Bunların hepsi deli saçması!
Uncommon balderdash, sir.
Olağanüstü bir saçmalık bayım.
Oh, balderdash.
Oh, çok saçma.
- Balderdash!
- Saçmalık!
Balderdash, my good woman He's no more evil than an alligator.
Saçmalama. O bir timsahtan kötü değil.
Balderdash!
Dolandırıcılık!
Don't talk balderdash, man.
Saçma sapan konuşma.
Balderdash!
Zırvalık!
What utter balderdash! You can't possibly think I'd want to kill Arlena just because the silly cow succeeded on the boards and I didn't.
Bu çok saçma sırf o aptal kadın sahnesinde başarılı oldu ve... ben olamadım diye öldürmüş olabileceğimi nasıl düşünebilirsiniz?
BALDERDASH!
Ne? Yok artık!
Your reality, sir, is lies and balderdash.
Sizin gerçeğiniz efendim, yalanlar ve boş laflar.
Balderdash!
Zırva!
Balderdash. I'll just stick my head right in and...
Saçmalık, sadece kafamı sokup...
Balderdash. This is the silliest load of -
Saçmalık, bu en aptalca...
That is patent balderdash!
- Bu tam bir saçmalık!
Balderdash?
Saçmalık mı?
Magic's all balderdash and chicanery.
Sihir sadece saçmalık ve hiledir.
Balderdash! It's not important how old you are on parchment.
Saçmalık! "Parşömende" yazan yaş o kadar da önemli değil.
Balderdash!
Saçmalama!
Balderdash!
- Hadi ordan!
HEY, YOU GUYS EVER PLAY BALDERDASH?
Siz hiç sallamaca oynadınız mı?
"IF YOU LOVE WORDS, YOU'LL LOVE BALDERDASH."
Kelimeleri seviyorsanız sallamaya bayılırsınız.
I hope you two aren't shy, because Ed and me play a mean game of Balderdash.
Umarım ürkmezsiniz çünkü Ed'le Kelime Bulma'da ustayızdır.
Not balderdash.
Safsata değil.
Now I realize it was drivel, blarney, nonsense, balderdash, twaddle, bull, bunkum, hooey.
Şimdi anlıyorum ; zırva-süprüntü-anlamsız-saçma çerçöp-pislik-safsata-martaval olduğunu.
You can't take my Balderdash!
Balderdash'imi alamazsın!
Balderdash!
Saçmalığın daniskası!
Well, normally she's a real stickler for verities and balderdash, but if you were out saving lives, I think an exception can be made for a real-life fire dude, don't you think?
Normalde bu tip abuk sabuk konularda çok titizdir ama eğer hayat kurtarıyorsan sanırım gerçek bir itfaiyeci için ayrıcalık yapabilir.
You're talking gobbledegook and balderdash.
Saçma sapan ve anlaşılmaz şeyler konuşuyorsun.
Oh, balderdash!
Zırvalık! Hayır.
Balderdash!
Sen öyle san!
- Balderdash!
- Saçma!
Petiska, stop all that balderdash. Just be glad you're on this side of the fence.
Petiska, sızlanmayı kes de çitin bu tarafında olduğuna dua et.
- Are we going to play Balderdash?
- Balderdash oynayacak mıyız?
- Yeah, we can play Balderdash.
- Balderdash oynayabiliriz.
And we're gonna play boulder dash and we're gonna- - I'm gonna serve also some exotic cheese
Balderdash oynayacağız, egzotik peynirler olacak masada.
- It's-you know, it's just Balderdash but drunk.
Bil Bakalım oyununun sarhoş eden şekli.
Balderdash!
Boş laf!
This is unadulterated hogwash, hokum, bunk and balderdash.
Bu uydurmaca.. saçmalık ve birsürü sırvadan başka birşey değil.
Of all the balderdash,
Hepsi tam bir zırva.
What utter balderdash.
Tamamen saçmalık.
- Balderdash.
- Çok saçma.
Balderdash!
Saçmalık!
Balderdash.
Kelime Bulma.
Drivel, blarney, nonsense, balderdash, twaddle, bull, bunkum, hooey.
- Zırva. Süprüntü. Anlamsız.
No, we haven't started boulder dash.
Balderdash oynamadık daha.