Barnier traduction Turc
66 traduction parallèle
- I want to see Mr. Barnier.
- Bay Barnier ile görüşecektim!
Does Mr. Barnier have breakfast?
Acaba, Bay Barnier'nin kahvaltı yapma alışkanlığı var mı?
That's Mr. Barnier.
İşte, Bay Barnier.
Mr. Barnier, I know you're a kindhearted man.
Bay Barnier... İyi kalpli biri olduğunuzu biliyorum.
Mr. Barnier, I started working for you 2 years ago for a salary of 500 F per month.
Bay Barnier, iki sene önce, ayda 500 frankla muhasebe bölümünüzde işe başladım.
Barnier, trembling because of Muller!
Ne yazık ki Bay Barnier, Bay Müller karşısında titriyor!
I ask you for the hand of your daughter.
Bay Barnier, kızınızın izdivacına talip olmaktan büyük onur duyarım.
Those flowers are for Mrs. Barnier.
Bu çiçekleri Bayan Barnier'e sunmama izin verin.
- Bring 2 aspirin for him.
- Bay Barnier'ye hemen iki aspirin getirin.
Your aspirin, Mr. Barnier.
- Bu aspirinleri yutun, Bay Barnier.
I still have some news to announce to Mr. Barnier.
Bay Barnier'ye söyleyecek birkaç şeyim daha var.
I hate to conceal things.
Bay Barnier, içimde kalmasından nefret diyorum!
I'll return in 15 minutes to kiss Mrs. Barnier.
Ben de bir tur atıp, 15 dakika sonra Bayan Barnier'yi öpmeye geleceğim.
Thank you, sir.
- Bay Barnier!
Mr. Barnier, let me call you Bertrand.
- Evet? - Size, Bertrand dememe izin verin.
Mr. Barnier, please.
Bay Barnier, lütfen.
- Mr. Barnier?
- Bay Barnier, siz misiniz?
When I saw an ad for Barnier, I told him, "My name is Jacqueline Barnier."
Adımı sorduğunda, bunu bir şans olarak gördüm ve adımın Jacqueline Barnier olduğunu söyledim.
And close your window because of the neighbors.
Pencereni de kapat. Komşular görmesinler. Bayan Barnier!
Mrs. Barnier, allow me to call you Mom!
Size anne dememe izin verin!
Didn't he tell you I asked for your daughter's hand?
Bay Barnier, kızınızla evlenmek istediğimi söylemedi mi?
You can imagine I wouldn't put that money in a bank.
Bay Barnier, paraları bankaya yatırmadım. - Neredeler?
See you later.
Görüşmek üzere, Bay Barnier.
Mr. Barnier, allow me to kiss you.
Bay Barnier, beni çok şaşırttınız. Sizi öpmeme izin verin.
" I, the undersigned Christian..... Barnier...
" Ben, Christian Barnier...
.. acknowledge..... that I am the father..... of 64 million..... awaited by Miss Barnier. "
... Colette Barnier'nin taşıdığı çocuğun babası olduğumu 64 milyonun kabul ediyorum. " - İmzalayın.
- You're not Barnier's daughter?
- Sen, Barnier'nin kızı değil misin?
You're a scoundrel, Mr. Barnier!
- Çok namussuzsunuz, Bay Barnier! - Evet!
- I'm Mr. Barnier's masseur.
- Bay Barnier'nin masörüyüm. - Christian Martin.
- Charles! Mr. Barnier?
- Charles, Bay Barnier nerede?
I discovered how your daughter... feels deep in her heart.
Bay Barnier, kızınızın kalbinin derinliklerini keşfettim. Sizi tebrik ederim!
No. Give me my note, you keep the suitcase.
Çantaya karşılık, imzaladığım anlaşmayı bana verin, Bay Barnier!
- Oh! Hello, Mr. Barnier.
İyi günler, Bay Barnier.
Philippe, imagine I have a serious problem.
- Philippe, çok büyük bir sorunum var. - Her zaman sırtınız ağrır, Bay Barnier.
Still as sensitive?
- Çok mızmızsınız, Bay Barnier. Çantam!
Give my best regards to Mrs. Barnier.
Bayan Barnier'ye iyi dileklerimi iletin. Hoşça kalın.
- Hello, Mrs. Barnier!
İyi günler, Bayan Barnier!
- Not too well, Mr. Barnier.
- Pek iyi değil, Bay Barnier.
- Mr. Barnier!
- Bay Barnier!
Thanks, you're an honest man.
Teşekkür ederim, Bay Barnier. Çok dürüst bir adamsınız. Siz de öyle, Christian.
I came to say I'm sorry.
- Özür dilemeye geldim, Bay Barnier. - Özürünüz kabul edildi, sevgili Philippe.
- I don't understand.
- Pek iyi anlayamadım, Bay Barnier.
Think about it...
Düşünün, Bay Barnier.
- Why Mom, huh? - Doesn't she know?
- Bayan Barnier'nin haberi yok mu?
Mr. Barnier isn't my father.
Bay Barnier, benim babam değil.
- Fine, Mr. Barnier.
- Çok, çok iyiyim, Bay Barnier.
Here you are, Mr. Barnier.
Getirdim, Bay Barnier.
My regards to Mrs. Barnier.
Bayan Barnier'ye saygılar.
Mr. Barnier's suitcase.
İyi günler, hanımefendi.
Baron de la Butinière sent me.
Bay le Baron tarafından Bay Barnier'nin çantasını teslim etmek için geldim.
All right?
Bayan Barnier'ye anlattım.