Basement traduction Turc
7,132 traduction parallèle
I'll sure this house has an amazingly romantic basement.
Eminim, bu evin çok romantik bir bodrumu vardır.
It's kind of like Gibbs'basement.
Gibbs'in bodrumuna benziyor.
A month ago, Peter called the fire department regarding a small fire in his basement.
Bir ay önce Peter bodrumundaki küçük bir yangın için itfaiyeyi aramış.
We gotta get to that basement before we lose track of who did this.
Bunu yapanları kaybetmeden o bodrumu bulmalıyız.
I don't think I slept more than 10 minutes at a time in that basement.
O bodrumdayken 10 dakikadan daha fazla uyuyabileceğimi düşünmezdim.
We're here to authenticate the Revenge of Dinah relief that I believe is housed in your basement.
Sizin bodrumunuzda olduğuna inandığım Dinah'ın İntikamı isimli kabartmayı doğrulamaya geldik.
And then it plummets down into the basement, And we boing into that giant spring At the bottom of the elevator shaft,
Sonra asansör bodrum kata düşsün ve asansör şaftı dibindeki o kocaman yayın üstünde zıplayalım ve sonra güvendeyiz.
Office, owners closet, guest bedroom, and the master bedroom. Is there an attic, or a basement, or anything?
ofis, dolap misafir odası ve misafir yatak odası çatı katı veya bodrum var mı?
He locked me in the basement!
beni bodruma kilitledi!
The moocher who lives in your basement?
Bodrumunuzda yaşayan otlakçıyı.
Oh. Hey, many great men got their start in a basement.
Birçok başarılı adamın başlangıcı bodrumlardır.
Many serial killers got their start in a basement.
Birçok seri katilin başlangıcı bodrumlardır.
- In the security area, in the basement.
Bodrumda, kayıtları tuttuğumuz yerde.
Do you know the lady in the basement?
Çok az kaldı. Bodrumda sakladığınız kadının adı ne?
- Do you know the lady in the basement?
Bodrumdaki kadının adı ne?
- Do you know the lady in the basement?
Manoukian ve Aulet soyadları tanıdık geliyor mu? Bodrumdaki kadını tanıyor musunuz?
Who knew we had an expert in the basement?
Alt katta bir uzmanımız olduğunu kim bilebilirdi?
But once, he took me with him on a business trip to Tokyo where we went to a sushi bar in the basement of the Okura hotel with its high ceilings and low couches, like a Hitchcock set.
Bir defasında Tokyo'ya yaptığı iş gezisine beni de götürdü. Okura otelinin bodrumundaki bir suşi barına gittik. Yüksek tavanı, alçak koltuklarıyla Hitchcock set'ine benziyordu.
We're moving everything that survived into the basement.
Sağ kalan her şeyi bodruma taşıyoruz.
We'll be in the basement.
Bodrumdayız biz.
In the basement.
Zemin katta.
Still nothing on that locked room in the basement.
Zemin kattaki kilitli odadan hâlâ haber yok mu?
Wait, how does a room move from an attic to a basement?
Bir oda nasıl tavan arasından zemin kata iner ki?
And there's all these rumors about rituals in the basement... animal sacrifices and stuff.
Bodrumdaki âyinler ve hayvan kurbân ettikleriye ilgili dedikodular var.
Weren't there rumors of rituals in the basement?
Âyinlerin bodrum katında olduğu söylenmiyor muydu?
The entire basement's lined with it.
Bütün bodrum katı bununla çevrelenmiş.
Well, to be fair, that could be the ghost-containment system we have in the basement.
Açıkcası bu bodrum katındaki hayalet tutma sistemimiz olabilir.
I was lying on the concrete basement floor.
Bodrumda yatıyordum.
You have the confidence of a child that was raised in a basement.
Bodrumda büyümüş bir çocuğun öz güvenine sahipsin.
Oh, okay. So, we'll see you in, like, what, 10 years, when you spoon-tunnel your way out of Weasel's basement?
O zaman seni 10 sene sonra Weasel'ın bodrumundan kaşıkla tünel kazıp çıktığında görürürüz artık.
Which is why, in case you haven't noticed, I'm in my third year of a two-year college program and still living in my parents'basement.
Bu yüzden de, belki fark etmedin ama iki senelik üniversitede üçüncü senedeyim ve hâlâ ailemin bodrumunda kalıyorum.
Is there a basement?
Bodrum katı var mı?
Emma, stay in the basement!
Emma, bodrum katında kal!
She's already in the basement.
Bodrum katında.
We need to get in the basement!
Bodruma inmeliyiz!
The basement is the third time?
- Garanti olsun diye.
Now the basement we live in is in a giant mansion.
Şu anda yaşadığımız bodrum katı devasa bir konağın içinde.
There are intruders in my basement.
Bodrumuma gizlice girmişler.
Your whole house, uh, it smells like a basement.
Bütün evin, bodrum gibi kokuyor.
Holden... came in and woke me up and told me to follow him down to the basement where...
Holden, geldi. Beni uyandırdı ve bana onu bodruma doğru takip etmemi söyledi, orada...
Going to the basement.
Bodruma iniyoruz.
Basement. They're in the basement.
bodrum. onlar bodrumda.
I told her not to go in the basement.
Ona bodruma gitmemesini söyledim.
No one goes in the basement.
Kimse bodruma gitmemeli.
What's in the basement, Suzie?
Bodrumda ne var Suzie?
There was a basement.
Bir bodrum vardı.
Didn't Parrish say that he smashed through the wall of a basement?
Parrish bir bodrum duvarını parçaladığını söylememiş miydi?
They most likely had you in the basement here.
- Ne kadar hızlı işleyecek? - Belki bir dakikada.
Try the basement.
Bir de bodruma bak.
That must be the basement.
Orası bodrum olmalı.
- Basement?
- Zemin katta mı?