Beaten to death traduction Turc
411 traduction parallèle
Whether getting beaten to death or starving to death, death is all the same.
Dayak yiyerek ölmekle açlıktan ölmek aynı şey.
Then you'll be beaten to death!
Sonra öldüresiye dövülürsün!
I saw how the old man was beaten to death on the drill square!
Ben yaşlı bir adamın meydan da öldürülesiye dövüldüğünü gördüm!
In the early hours of this morning, a young woman was brutally beaten to death... by one William Sikes.
Bu sabah erken saatlerde genç bir kadın William Sikes tarafından vahşice öldürüldü.
A medical examination revealed he was beaten to death.
Otopside, dövülerek öldüğü anlaşıldı.
A man was beaten to death.
Bir adam dövülerek öldü.
I'd rather be kicked and beaten to death than go back to that man!
O adama geri döneceğime ölene kadar tekmelenmeyi tercih ederim!
He was beaten to death.
Ölümüne dövülmüş.
I found my wife beaten to death.
Karımı ölesiye dövülmüş buldum.
I may have you beaten to death.
Seni ölene kadar dövdürebilirim.
Well, true... But this afternoon... The odds that Miller gets beaten to death... are eight to one
şey, belki.... ama bugün... bahisler 1'e 8... onun ölümü üzerine oynandı çok azı, Miller'ı hayatta kalacağını düşünüyor burda işler böyle ömrüm bunları görerek geçti
They were caught and beaten to death.
Yakalandılar ve ölümüne dövüldüler.
It won't be good if he's really beaten to death
Onu öldürmek uygun kaçmaz
This man has been beaten to death.
Bu adam ölesiye dövülmüş.
A kangaroo cub was beaten to death.
"Yavru bir kanguru ölene kadar dövüldü."
Some would die of exhaustion, some were beaten to death, some, too weak to work another day, were gassed in their turn.
Kimi bitip tükenecek, kimisi ölene dek dayak yiyecek ertesi gün çalışamayacak kadar zayıf düşenlerse, gazlanacaktı.
Run over or beaten to death.
Ezilmiş veya öldüresiye dövülmüş.
I once knew a woman who was beaten to death by a man.
Ben de bir zamanlar bir erkek tarafından öldüresiye dövülen bir kadın tanırdım.
Sir, a man was beaten to death with that oxygen tank.
Bayım, bu oksijen tankı ile bir adamın kafasına vurulmuş
Your brother Pan Bao,... was beaten to death in a tournament.
Kardeşin Pan Bao... bir turnuvada dövülerek öldürüldü.
Beaten to death.
Ölüme yenik düşmüş
Was this old man strangled or stabbed or shot or poisoned or beaten to death?
Bu yaşlı adamı boğuldular mı, yoksa bıçakladılar mı? Veya vurulmuş, zehirlenmiş, dövülmüş mü ne?
Those who didn't run fast enough were beaten to death by the SS.
Yumruklar yağmur gibi iniyordu. Yeterince hızlı koşamayanlar ölümüne dayak yediler.
The other day, Sister Margaret saved one of the villagers from being beaten to death by Chanthara's soldiers.
Geçen gün Rahibe Margaret Chanthara'nın adamlarınca öldürüye dövülen bir köylüyü kurtardı.
He drove me back home down the length of the river so that I could tell my father and mother that Paul had been beaten to death by the butt of a revolver and his body dumped in an alley.
Anneme ve babama söyleyebilmem için nehir beni eve kadar getirdi. Paul bir tabancanın kabzasıyla dövülerek öldürülmüş ve cesedi bir ara sokağa atılmıştı.
If by chance I'm beaten to death tomorrow... I want you to have... the three copper coins hidden under my mattress.
Yarın kazara dayaktan ölürsem yatağımın altına sakladığım üç bakır parayı senin almanı istiyorum.
Others were beaten to death by enraged inmates.
Diğerleri öfke içindeki tutuklularca dövülerek öldürüldü.
Beware you would be beaten to death.
Dalga mı geçiyorsun? Frankie o be!
He was viciously beaten to death, his skull smashed with a pistol butt.
Ölene dek onu dövdüler, kafasını bir tabanca kabzasıyla kırdılar.
They found him beaten to death in the showers on death row.
İdam yolundaki duşlarda dövülerek öldürülmüş olarak bulmuşlar.
They found his body in the woods by school, beaten to death.
Cesedini okulun yakında bulmuşlar.
If you can call being beaten to death retiring.
Ölesiye dayak yemeye emekli olmak denilebilirse.
As you're getting beaten to death outside anyway, let me do it instead!
Madem dışarıda ölmeye gönüllüsün, o zaman benim yapmama izin ver!
A crime that brutal - - an old lady beaten to death.
Bu suç acımasızcaydı. Yaşlı bir kadın ölümüne dövülmüş.
You deserve to be beaten to death!
Dayaktan ölmeyi hak ediyorsun.
Martha Clarendon's been beaten to death the man who did this is still in the house!
Martha Clarendon dövülerek öldürülmüş. Yapan herif hala evde!
Taksin they put in a velvet sack, beaten to death with a sandal wood club and buried somewhere in palace.
Mongkut'un büyükbabasını geçirdiler. Taksin'i de kadife bir çuvala koyup, ölene kadar sopa ile dövdüler, hemen oraya gömdüler.
Except that he was beaten to death by an invisible assailant.
Görünmez bir saldırgan tarafından dövülerek öldürülmüş.
Their families beaten and starved to death by your tax gatherers.
Vergi memurlarınız ailelerini dövdü, açlıktan öldüler.
He was promised he'd not be harmed, and he's been beaten half to death.
Zarar görmeyeceği konusunda söz verilmesine rağmen linç edildi.
Cannon is the Thai boxing champion Couple of boxers have been beaten... to death by him in the ring earlier
Bombardıman Tai boks şampiyonu bir çok boksörü... ring de döverek öldürmüş
We haven't had one quite ruthless in years He's already beaten two to death in the ring
Çok sert biridir bir çok leşi var bu sezon 2 kişiyi öldürdü bile
Yesterday, the girl returned home, beaten almost to death.
Kız dün, ölesiye dövülmüş halde evine dönmüş.
They were deliberately beaten with skill - to death.
Ustalıkla kasten dövdüler ve hatta öldürdüler.
Beaten to death and dumped.
- Vice Amiri ) Balıkçının teki rıhtımda bulmuş, Dövülerek öldürülmüş ve atılmış.
If you've been stabbed, shot, poisoned, separated from an appendage... knocked or beaten unconscious, run over by a tractor, mower... or generally about to bleed to death.
Bıçaklandığında, vurulduğunda, zehirlendiğinde, bir yerin koptuğunda bayılana kadar dövüldüğünde, traktör ezdiğinde veya kanamadan ölmek üzere olduğunda.
I think that it has no relation, but an elderly woman of a tobacconist's in Andover, it was even beaten up to the death, last night.
İlgisi olduğunu sanmıyorum, Ama Andover'deki dükkanında gazete ve tütün satan yaşlı bir bayan... dün gece dövülerek öldürülmüş halde bulunmuş.
How many of you all wondered, like I did, during the LA riots, when those people were being pulled out of their trucks and beaten half to death - how many of you all wondered, like I did...?
Kaçınız'LA İsyanları'sırasında insanlar kamyonlarından indirilip öldüresiye dövüldüğüne kaçınız benim gibi şaşırdınız?
Oh, yeah, and the waiter's been brutally beaten. [Laughs] It says Freddy Quimby beat a waiter half to death.
Freddy Quimby'nin bir garsonu ölesiye dövdüğünü yazıyor.
Imagine if they had beaten you to death!
Ya seni öldüresiye dövselerdi!
- That sword belongs to a friend of mine who was beaten nearly to death.
- O kılıç neredeyse öldüresiye dövülmüş benim bir arkadaşıma ait.
to death 68
death 1004
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death experience 79
death situation 19
death experiences 28
beater 31
death 1004
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death experience 79
death situation 19
death experiences 28
beater 31