Before we go any further traduction Turc
131 traduction parallèle
Doctor, before we go any further, I must insist that you and Miss Kelly allow me to introduce you to a friend...
Doktor, konuşmaya devam etmeden önce sizi ve Bayan Kelly'yi bir arkadaşımla tanıştırmama...
Before we go any further I must tell you I'm prepared to give you a chance to escape your thoroughly well-deserved end on the condition that you yourself return the prisoner of Zenda to me alive.
Başlamadan önce Zenda mahkumunu kendi ellerinizle, canlı olarak geri getirmeniz şartıyla, hakettiğiniz sondan kurtulma şansı vermeye hazır olduğumu söylemeliyim.
Like to say one thing, general, before we go any further.
Bu görüşmeye devam etmeden önce bir şey daha söylemek istiyorum general.
So before we go any further, I suggest that you get me there.
Bu yüzden de sözü fazla uzatmadan beni oraya ulaştırmanızı öneririm size.
Frank, before we go any further, there's something I have to tell you.
Frank, devam etmeden önce sana söylemem gereken bir şey var.
Before we go any further, there's something I have to tell you.
Daha ileri gitmeden önce sana söylemek istediğim bir şey var.
Look it, there's a lot of new people out there this year, so before we go any further, I wanna introduce myself.
Bu sene bir çok yeni kişi var, o yüzden başlamadan önce sizlere kendimi tanıtmak istiyorum.
Before we go any further...
Devam etmeden önce...
Before we go any further, there's something important you should know.
Daha ileri gitmeden, bilmen gereken önemli bir şey var.
Let's understand something before we go any further.
Daha ileri gitmeden bir şeyi anlayalım.
Before we go any further, may I ask you a favour?
Konuşmaya devam etmeden önce sizden bir iyilik isteyebilir miyim?
Before we go any further...
Daha ileri gitmeden...
Listen, we have to understand each other before we go any further.
Bak, işi ilerletmeden... birbirimizi anlamalıyız.
[Laughing] Of course, uh, before we go any further, uh, there is one thing I think you should see.
Elbette, daha ileri gitmeden sanırım görmen gereken bir şey var.
Before we go any further, I'd like to thank Mr Cleo McDowell, who's responsible for the fine food and beverage here tonight.
Gösteriye devam etmeden önce, Bay McDowell'e teşekkür etmek istiyorum. Kendisi bu geceki güzel yiyecekleri ve içecekleri hazırladı.
Before we go any further, I think we should get our proton packs.
Daha fazla ilerlemeden, gidip lazerlerimizi alalım.
Captain, I think I'll need a full briefing before we go any further.
Kaptan, devam etmeden önce kapsamlı bir brifinge ihtiyacım olacak.
Fester, before we go any further,
Fester, daha ileri gitmeden, itiraf etmem gereken bir şey var.
OK, David, before we go any further, let's get the moral issue out of the way.
Tamam, David, daha ileri gitmeden, olayın ahlaki yönünü konuşalım.
I'm only telling you this because I care about you and I think you should know before we go any further.
Bunu söylüyorum, çünkü seni önemsiyorum ve daha ileri gitmeden bilmen gerekiyor.
Before we go any further, I need you three to promise me somethin'.
Daha ileri gitmeden önce, üçünüzün bana bir söz vermesi gerekiyor.
Before we go any further, I'd just like to point out how disturbing it is that you equate eating a block of cheese with some sort of bachelor paradise.
Daha fazla konuşmadan önce, peynir kalıplarını yemenin bekarlık rüyasına eş tutmanın ne kadar rahatsız edici olduğunu belirtmek istiyorum.
You should get a lawyer's advice before we go any further.
Başka bir şey demeden, bir avukata danışmalısın.
I'm sorry to interrupt, but before we go any further there's another matter brought to my attention...
Karar vermeden önce son bir şey daha var. Dikkatimden kaçırdığım bir şey.
Before we go any further, I just wanna know, what's the story with you and Elektra?
Daha ileri gitmeden önce, birşeyi bilmek isterim, Elektra ile senin arandaki hikaye ne?
Before we go any further, all right?
İşe başlamadan evvel, tamam mı?
But before we go any further I'd like to put my pants on.
Daha ileri gitmeden pantolonumu giymek istiyorum.
Before we go any further I gotta warn you about something.
Daha ileri gitmeden önce bir konuda seni uyarmam gerek.
Mmm. Okay. before we go any further. I just have to say that I do not want this getting around school.
Pekala, ileri gitmeden önce bunun okulda duyulmasını istemiyorum.
before we go any further, I don't see the need for this negotiation to be recorded. Please.
Daha fazla ilerlemeden önce bu görüşmenin kayda alınmasının gerekli olmadığını düşünüyorum.
Yeah. Well, listen. Before we go any further, we're gonna have to make a decision as to whether to go to the press with this.
Evet, pekala, dinle Daha ileri gitmeden önce basına açıklama yapılacak mı karar vermeliyiz?
Before we go any further, I want to assure you since we'll be fighting side by side.... What the demon said before- -
Angel, daha fazla uzaklaşmadan seni temin ederim ki seninle aynı tarafta savaştığımızdan beri şu iblisin söylediklerinden önce...
Now, drivers, before we go any further, Let's start with a big meditation
..gitmeden önce meditasyon yapacağız çocukIar.
Before we go any further Warren... I want to go over some of the expenses with you.
Daha ileriye gitmeden Warren bazı masrafları konuşmak istiyorum.
Oh, Debbie, before we go any further, I'm dying to know – how's Kathy?
Bu arada Kathy neler yapıyor? - O harika.
I think I need to tell you all something... before we go any further.
Daha ileri gitmeden, size her şeyi anlatmalıyım.
I need this post and beam reinforced before we go any further.
Daha içerilere girmeden önce bu direk ve kirişi sağlamlaştırmalıyız.
Andrew, before we go any further, I think there's something you need to know about me.
Andrew, daha ileri gitmeden, benim hakkımda bilmen gereken bazı şeyler var.
Before we go any further, um, the injections you gave me for my chicken pox scars... do I have extractions from your buttocks in my face?
- Başka bir şey söylemeden önce su çiçeği lekelerim için bana yaptığın iğneler. Yüzümde kalçandan çıkan bir şey var mı?
OK, uh... Before we go any further, I don't have any money.
Tamam, daha ileri gitmeden önce...
Before we go any further, I gotta ask you a question.
Daha ileri gitmeden bir şey soracağım.
Right away, before we go any further, I wanna establish a code of conduct.
Bu arada, ilerlemeden önce kuralları açıklamak istiyorum.
And before we go any further, who the hell orders pizza under the name of Torchwood?
Daha da ileri gitmeden, Kim Torchwood adıyla pizza ısmarlar ki?
- Oh, yeah, man. Cool. Yeah, look, sweetheart, before we go any further, how much is this gonna cost me?
Evet, evet, tatlım başlamadan önce söyle bakalım bu iş bana kaça patlar?
Before we go any further, is anyone else worried?
Devam etmeden önce endişesi olan var mı?
Before we go any further, I'm going to lay down a few rules, all right?
Daha uzağa gitmeden, birkaç kural koyacağım, tamam mı?
So, before we go any further, let's see.
Devam etmeden önce bir bakalım.
Before we go on any further, I want to understood how he'll figure in this.
Öyleyse, devam etmeden önce onun rolünü burada açıkça konuşalım.
Let's put things straight before we go any further. I'll tell you this, starting now you're tying in to hard work.
Söylemek istediğim,... şu andan itibaren işimiz daha ağır olacak.
Now, before we go any further, have you got any ID?
Konuya girmeden sorayım.
Captain, if we go any further, we may not have enough power... to escape before we're destroyed.
Daha ileri gidersek gezegenin çekim gücünden sağ salim kurtulamayabiliriz.