Bell tolling traduction Turc
50 traduction parallèle
There's a very sound and logical reason for the bell tolling at this time and I'm going to find out what it is.
Çanın bu saatte çalmasının çok sağlam ve mantıklı bir nedeni vardır ve ben bunun ne olduğunu bulacağım. Beni de kiliseye götürebilirsin Potts.
Those who do not care to give... - those who do not dare to ask. - [Bell Tolling]
Tabi istemeye korkanlar ve... vermeyenler de var.
If you hear a big bell tolling you'll get your boat and a safe passage out.
Büyük bir çanın çaldığını duyarsanız teknenizi alacaksınız ve güvenle gideceksiniz.
[Bell Tolling]
[çan çalıyor]
( BELL TOLLING )
( ÇAN ÇALIYOR )
[Bell Tolling] Sounds like a church clock, way in the background.
Kilise saati gibi bir ses, arka planda...
Chuck Fishman : What if you knew beyond a doubt what was going to happen tomorrow? ( Bell tolling )
Ya yarın tam olarak ne olacağını bilseydiniz?
Oh my God! - ( bell tolling )
Aman Tanrım!
- Anything else? - ( bell tolling )
Başka birşey?
( bell tolling )
BİRİNCİ GÜN Salı
The very word is like a bell tolling me back from thee to my sole self. "
Senden kendi özüme dönmemi sağlayan bir çan. "
The very word is like a bell tolling me back from thee to my sole self.
Senden kendi özüme dönmemi sağlayan bir çan.
( bell tolling )
( Çan çalar )
[bell tolling] The answer came from the insights of one man...
Yanıt bir kişinin fikirlerinden geldi.
Us.. on the last day of the year... how about we go to Boshingak to listen to the bell tolling?
Gelecek yılbaşında Bosingak Çanı'nı dinlemeye gidelim.
[Bell tolling] The answer came from the insights of one man...
Ama küçük değişkenlerin, büyük sonuçları olabilir.
- [Bell Tolling] - in his time here on the - on the earth.
Onun zamanında yeryüzünde.
[BELL TOLLING]
[Çanları çalıyor]
( Bell tolling )
- Benimkine değil. - Arabaya bin.
( Bell tolling ) ( Indistinct conversations ) Chelsea, you got a minute?
Chelsea, bir dakika bakar mısın?
This planet sent the universe a message, a bell tolling among the stars, ringing out to all the dark corners of creation.
Bu gezegen evrene bir mesaj göndermiş. Yıldızlar arasında çınlayan bir zil, yaratılışın bütün karanlık köşelerine kadar uzanmış.
[Bell tolling] What, that's all I get?
Ne, hepsi bu mu yani?
[bell tolling] No, not yet.
- Hayır, henüz göremedim.
( BELL TOLLING IN DISTANCE )
( BELL TOLLING IN DISTANCE )
( BELL TOLLING )
( BELL TOLLING )
This wasn't an ambush, it was an execution. [CHURCH BELL TOLLING]
Bu bir tuzak değildi, bir idamdı.
And maybe it's tolling the bell.
Ve belki de çanı o çalıyordur.
Maybe the same thing that killed Andy's sheep is tolling the bell.
Belki de Andy'nin koyunlarını öldüren şey çanı çalıyordur.
Lady Penrose dead clutching the bell rope, tolling for help.
Bayan Penrose çanın ipini tutar vaziyette ölmüş, yardım için çalıyormuş.
The tolling of the bell is a storm warning.
Fırtına geliyor.
It's overpowering like the tolling of a death bell.
Bu bir zulüm tıpkı ölüm çanlarının ağır ağır çalması gibi.
- [Gunshot ] - [ Bell Tolling]
Siyasi mesajlar gizlice verilmeli, mecazlarla örtülmeliydi.
The meeting bell started tolling.
Çan çalmaya başladı bile.
( Bell Tolling ) It was.
Gerçekten güzeldi.
( BELL tolling ) WOMAN ON radio :
Neredeyse kendimizi bir vatansever gibi hissettirecekti,
( BELL TOLLING ) January 1st, a new year filled with hope.
1 Ocak, umutla dolu yeni bir yıl.
( bell tolling )
İKİNCİ GÜN Çarşamba
( bell tolling )
ÜÇÜNCÜ GÜN Perşembe
( bell tolling )
DÖRDÜNCÜ GÜN Cuma
He didn't want to go, hanging on annoying everyone, he was done for, the bell was tolling... but he hung on.
Ölmek istemedi. Herkese musallat oldu. Hapı yutmuştu, ölüm çanları çalmıştı.
Hmm... ( CHURCH BELL TOLLING )
Hmm...
Yeah, your bell is tolling.
Çanlar senin için çalıyor.
It was the first interstellar message ever sent by our species... an eerie, tolling bell.
Türümüz tarafından gönderilen ilk yıldızlararası mesajdı ve ürpertici bir çan sesiydi.
Since 1960, we've been listening for extraterrestrial radio signals without hearing so much as a tolling bell.
1960'tan bu yana dünyadışı radyo sinyallerini çan sesi bile duymadan dinliyoruz.
The tolling of a bell is very distressing to her.
Çanların çalması onu çok rahatsız ediyor.
Third - tolling the Maratha bell in Delhi.
Üç - Delhi'de Maratha çanı çalmak.
The tolling of a bell.
Çan sesi.
If the St Andrew's clock strikes 5am on the night of the robbery and we don't have everything we ask for, the bell will be tolling for your boy.
Şayet soygun gecesi St.Andrew'ün saati 5'i vurduğunda istediklerimiz yerine getirilmemiş olursa çanlar oğlun için de çalar.
I can take you there. [Bell tolling]
Rodrigo'nun kardeşi Danny Fernandez'le konuştum.