English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / Bella

Bella traduction Turc

1,820 traduction parallèle
We must be responsible, Bella.
Sorumluluk almalıyız, Bella.
Milano, Rome.
Milano, İtalyanca : la bella ( Muhteşem ) Roma.
Mia Bella!
Mia Bella!
No, Mia Bella!
- Hayır Mia Bella!
Mia bella.
Mia Bella...
Oh, I heard you. "Mia bella!"
- Seni duydum. "Mia Bella!"
What's so special about this Bella girl?
Bella denen bu kızda ne var ki?
That's abigail, mabel and bella.
Bu Abigail, Mabel ve Bella.
You too, Bella.
Senin de, Bella.
You know in Twilight when Edward dumps Bella?
Twilight'ta Edward'ın Bellayı terk ettiğini biliyor musun?
Ladies and gentlemen, may I please present to you the esteemed head of the neurological research-and-development team, Dr. Bella Lithia.
Bayanlar ve baylar, lütfen sizi nörolojik araştırma ve geliştirme takımızın beyni olan Dr. Belle Lithia ile tanıştırmama izin verin.
I just received confirmation that the subject is dead. ( Bella ) : But it appears that the target may survive.
Biraz önce doğrulandı denek öldü ama hedef kurtulmuş görünüyor.
Bella, you have no idea the position that puts me in with the board.
Bella, beni ne duruma soktuğun hakkında hiç bir fikrin yok.
Love the sound of that, Bella.
Şiir gibi oldu bu, Bella.
No mistake, Bella.
Hata istemiyorum, Bella.
( Bella ) : OK, everyone, no mistakes.
Tamam millet, hata istemiyorum.
CEO : Dr. Bella Lithia.
CEO'su Dr. Bella Lithia.
Bella, Bella, Bella.
Bella, Bella, Bella.
Put it down, Bella.
Onu yerine koy, Bella.
He has met Bella.
Bella ile de tanışmıştı.
But not for Bella.
Ama Bella için değil.
Bella, this is Liam.
Bella, bu Liam.
Liam, this is Bella, the most beautiful girl in the world.
Liam, bu Bella, dünyanın en güzel kızı.
Her name is Bella.
Adı Bella.
- Bella can be quite overwhelming.
- Bella neden olmuş olabilir.
It is simply, I can not stop to you and Bella to think.
Sadece, kendimi seni ve Bella'yı düşünmekten alıkoyamıyorum.
And Bella gets them there.
Ve Belle aldı herşeyimi oradayken.
Bella is in the garden.
Bella bahçede.
You and Bella are the most exciting, what is confusing me ever.
Sen ve Bella, çok heyecanlıydım, kafam çok karışıktı.
Bella, wait!
Güzel kız, bekle!
Think, bella.
İyi düşün.
Bella, you have to understand.
Bella, anlaman gerek.
Oh, Bella, my parents wanted to remind you about the... airline ticket you got for your birthday.
Bella, ailem sana doğum günün için alınan uçak bileti konusunu hatırlatmamı istedi.
Bella.
Bella.
I'm glad you're here.
Burada olmana sevindim, Bella.
"Wish Bella would call."
"Keşke Bella arasa."
"Wish Bella wouldn't call."
"Keşke Bella aramasa."
"Maybe I should call Bella." "Maybe I should call Bella and hang up."
- "Belki de Bella'yı aramalıyım." - "Belki de arayıp, yüzüne kapatmalıyım."
Bella, this is Leah Clearwater.
Bella, bu Leah Clearwater.
Bella, hi!
- Bella, merhaba!
It's more than some crush.
Bu öylesine bir aşk değil, Bella.
Bella, they're not even alive.
Bella, onlar yaşamıyorlar bile.
Bella, come on.
Bella, hadi ama.
A passerby wouldn't have left Bella's father alive.
Sıradan bir gezgin Bella'nın babasını hayatta bırakmazdı.
The scent disappeared about 5 miles south of Bella's house.
Kokusu Bella'nın evinin 5 km güneyinde kayboldu.
We'll also take shifts guarding Bella at her house.
Bella'ların evinde sırayla nöbet tutacağız.
Bella, this is Seth Clearwater, Leah's brother.
Bella, bu Seth Clearwater. Leah'ın kardeşi.
You'll always be my Bella.
Sen her zaman benim Bella'm olacaksın.
My Bella, just less fragile.
Daha az kırılgan ama benim Bella'm.
You need to hear the truth. Understand all your options.
Gerçekleri bilmen gerek, Bella bütün seçeneklerini anlamalısın.
What up, Bella?
N'aber, Bella?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]