Bermuda traduction Turc
549 traduction parallèle
After six days'straight sail from Bermuda, the Atlantis is sitting directly on top of the ridge.
Bermuda'dan altı günlük bir deniz yolculuğundan sonra Atlantis, dağ sırasının tam üstünde duruyordu.
Tell Miss Adams she can rest easy, because Blackie Gallagher seems to feel the same way she does about it.
Bu gece Bermuda teknesinde görüşürüz. Bayan Adams'a artık rahatlayabileceğini söyle. Çünkü Blackie Gallagher sanırım onunla aynı şeyleri hissediyor.
First, you said a trip to Bermuda.
Önce Bermuda'ya yolculuk dedin.
- You went to Bermuda.
- Bermuda'ya gittin.
I was going to put the yacht up for the winter but we might take her out and go to Bermuda.
Kışın yatı limana çektirecektim... ama onunla Bermuda'ya gidebiliriz.
I spent six weeks in Reno, then Bermuda.
Reno'da 6 hafta kaldım, sonra Bermuda'da.
Bermuda.
- Bermuda'da.
And that picture of us in Bermuda.
- Ve Bermuda'daki resmimiz.
- Where do you live, Bermuda?
- Nerede oturuyorsun, Bermuda mı?
I'll have my hors d'oeuvres, soup, double rib sirloin, potatoes au gratin asparagus, spiced pears and, of course, the creamed Bermuda onions.
Ordövr, çorba, biftek, patates graten kuşkonmaz, baharatlı armut ve tabii kremalı Bermuda soğanı.
The last portion of Bermuda onions just been served.
Kremalı Bermuda soğanı bitti.
I intend to walk across the street and buy myself a double portion of creamed Bermuda onions.
Caddeyi geçip kendime iki porsiyon kremalı Bermuda soğanı ısmarlayacağım.
First operator said we were headed for Bermuda.
- Telsizci Bermuda'ya gittiğimizi söylemişti.
Does anybody here know the course to Bermuda?
Bermuda ne tarafta bilen var mı?
He says he'd rather be a prisoner of war in Bermuda than here.
Burada olmaktansa Bermuda'da savaş esiri olmayı yeğlermiş.
If anybody's in the position to know where we are and where Bermuda is, he's the one.
Nerede olduğumuzu, Bermuda'nın nerede olduğunu bilecek tek kişi kendisidir.
Anybody who don't like it can get out and swim to Bermuda.
Beğenmeyen varsa Bermuda'ya yüzerek gidebilir.
He says if you go your way, you'll only head further out to sea. He insists the course to Bermuda is that way.
Oradan okyanusun içlerine gidileceğini ve Bermuda'nın o yönde olduğunu söylüyor.
Then we ought to be in Bermuda in no time.
- İyi. Yakında Bermuda'da oluruz.
The point is, are we headed for Bermuda?
Bermuda'ya gidip gitmediğimizi söylesin.
Well, skipper, how soon do we get to Bermuda? Pretty soon, Gus.
Kaptan, Bermuda'ya ne zaman varacağız?
Yes. He was telling me all about his wife going to stay with her family in Bermuda.
Karısının ailesinin yanına Bermuda'ya gidip oraya yerleşeceğinden bahsediyordu.
We're not heading for Bermuda.
Bermuda'ya gitmiyoruz.
We're heading to miss Bermuda.
Başka yöne gidiyoruz.
Now that we've been blown off our course, it would take us weeks to get to Bermuda.
Şu an rotamızdan çıktık. Bermuda'ya gitmemiz haftalar alacak.
A whole week in New York. A whole week in Bermuda.
- Her yeri dağıtacağız.
The highest hotels, the oldest champagne, the richest caviar, the hottest music and the prettiest wife.
New York'ta, Bermuda'da birer hafta. En iyi oteller, en eski şampanyalar, en leziz havyarlar, en iyi müzik ve en güzel eş.
Onion from Bermuda.
Bermuda'dan soğan.
We're leaving for Bermuda in the morning.
Sabah Bermuda'ya gitmek için ayrılacağız.
- Bermuda, Jamaica- -
- Bermuda, Jamaika...
I rather thought you'd be in Bermuda or Palm Beach.
Bermuda veya Palm Beach'e gideceğini sanırdım.
Some place quiet, far off, like Bermuda.
Sessiz, uzak, Bermuda gibi bir yere.
They exile me to Bermuda as soon as we finish.
Davanız biter bitmez beni Bermuda'ya sürgüne göndereceklermiş.
I'm from Hawks and Hill, sir, and I've brought your Bermuda shorts for a fitting.
Ve size özel dikilmiş Bermuda şortunuzu getirdim, efendim.
This is a bill from my tailor for a pair of extremely becoming Bermuda shorts.
Bu benim terzimin çok yakıştığını söylemek istediğim Bermuda şort için yazdığı bir fatura.
I haven't seen Kit since one of your countrymen kidnapped her from my shack in Bermuda last summer.
Kit'i geçen yaz sizin buralı biri tarafından Bermuda'da ki kulübemden... kaçırıldığından beri görmedim.
I've got to go to Bermuda for a few days.
Birkaç günlüğüne Bermuda'ya gitmek zorundayım.
Get a lawyer, blackmail him, get a potful of money and go to Bermuda without him.
Bir avukat bul, ona şantaj yap, kucak dolusu para al ve onsuz Bermuda'ya git.
Would I let you go to Bermuda with him? Connie, how can you compare them?
Connie, nasıl kıyaslayabilirsin onları?
All I know is this, he did not try to lure me to Bermuda or anywhere else.
Tüm bildiğim şu ki, Bermuda ya da başka bir yere götürmek için beni ayartmayı denemedi.
To take her to Bermuda is a desecration of everything the Minutemen fought for.
Onu Bermuda'ya götürmek, Amerikan Devrim Milislerinin savaştığı her şeye saygısızlık olur. - Seninle gelmesini mi istedin?
Oh, I will. I'll write to you as soon as I get to Bermuda.
Bermuda'ya gider gitmez sana yazarım.
- Yes, thank you. Is this the off season for Bermuda.
- Bermuda için ölü sezon mu bu?
Send a copy to Mr Shayne, Victoria Hotel, Bermuda.
Bir kopyasını Bay Shayne'e gönder, Bermuda, Victoria Hotel.
The baron of the boudoir shot down over Bermuda.
Kadınların yatak odası baronu, Bermua'da tepetaklak.
After the usual preliminaries - dinner and dancing... - he invites me to Bermuda.
Sıradan formaliteler sonrası, akşam yemeği ve dans beni Bermuda'ya davet ediyor.
Get given a complete wardrobe, including a mink coat, flown to Bermuda, taken to the best suite, this man offers everything.
Komple bir gardrop veriliyor, içinde vizon kürkü de var Bermuda'ya uçuyorsun, en iyi suit oda tutuluyor, bu adam hiçbir şeyden kaçınmıyor.
Bermuda.
Bermuda da.
Yes. I'm going to marry Ricky when he takes the band to Bermuda in the spring.
Baharda grubu Bermuda'ya götürdüğünde Ricky'le evleneceğim.
Do you suppose he'd lead us to Bermuda, British territory?
Bizi Bermuda'ya götürür mü dersin, yani Britanya topraklarına?
Khrushchev spoke there too!
Khrushchev de orada konuştu! Bermuda'ya onunla gitmene izin mi vereyim?