Biter traduction Turc
7,664 traduction parallèle
'Cause if this comes out, if this- - then all the things you want, that we want- - that's over.
Çünkü bu ortaya çıkarsa o zaman, senin istediklerin, bizim istediklerimiz biter.
If you carry on with this, I am done.
Eğer böyle devam ederseniz, işim biter.
We're gonna get one, maybe two shots at most.
Bir, bilemedin iki atışla işimiz biter.
- But by middle school it's all over.
- Ama, ortaokula geldi mi, herşey biter.
They give us the armory an it's over.
Cephanemizi verirler ve iş biter.
Debate that with them, and you're done.
Onlarla tartışırsanız işiniz biter.
I'll throw my tie over my shoulder and roll up my sleeves.
Kravatımı omzuma atıp, kollarımı sıvarım olur biter.
I had no real idea, of course, but... I thought being buggered would be less painful and be over quicker, most likely.
Gerçek bir fikrim yoktu elbette ama sodomize edilmek daha az acı verici ve büyük ihtimalle daha çabuk biter diye düşündüm.
Don't worry, it will be over in a minute.
Endişelenme, iki dakikaya biter.
Later, you start to feel the child move. And it's like a fish on a line, just a quick tug, and then gone so soon, you're not sure you felt it.
Daha sonra çocuğun hareketlerini hissetmeye başlarsın ve tıpkı ağdaki bir balık gibi küçük bir mücadele vardır ve sonra çabucak biter ve hisettiğinden bile emin olmazsın.
Buy some extra, in case ye run short in the winter.
Ne olur ne olmaz kış günü biter diye fazladan al.
We hand her over, it's game over.
Teslim edersek oyun biter.
This is where it ends.
Bu oyun burada biter.
Agreed amount or no deal.
Anlaşılan miktarı ver, yoksa anlaşma biter.
The good ended happily and the bad unhappily.
İyi olan mutlu sonla, kötü olan mutsuz sonla biter.
You know, if I did that, my business would be finished in this town.
Bilirsin, öyle birşey yaparsam, bu şegirdeki işim biter.
Do you have any idea why I didn't leave town the second after that funeral?
Cenaze biter, bitmez neden kasabadan ayrılmak istedim? Hiçbir fikrin var mı?
Fine, but any more problems and I will terminate this arrangement.
Tamam, ama başka problem çıkarsa anlaşmamız biter.
I assumed our apartment would be finished by then and we'd have already moved out.
O zamana kadar bizim daire biter, biz de taşınmış oluruz sanıyordum.
If you want to wait in the lobby, I'll be about an hour.
Lobide beklemek isterseniz bir saat sonra işim biter.
- Do you think you'll be finished soon?
- İşiniz çabuk biter mi acaba?
He gets out of here with that card, it's over for us.
O kartla buradan dışarı çıkarsa işimiz biter.
They trace this back to us, it's game over.
İzini sürüp bize ulaşırlarsa oyun biter.
When she's dead, so is the alliance.
Kız öldü mü, ittifak da biter.
Without that, this alliance will fail.
Aksi takdirde, bu ittifak biter.
When people don't tell the truth, it always ends badly.
İnsanlar doğruyu söylemezlerse sonu her zaman kötü biter.
But when you mess with the water, that's when you're going down.
Ancak suya bulaştığın anda işin biter.
I should be done around 2 : 00.
Saat 2 gibi işim biter.
Little Susan was a biter.
Küçük Susan hep ısırırdı.
And if you stand by me now, I promise you that as soon as this crisis is over, I'll hand you your legacy and I'll turn my thoughts to the grave.
Şimdi yanımda durursan bu kriz biter bitmez mirasını sana ellerimle verip yüzümü mezara döneceğime dair söz veriyorum.
You think that's the end of it?
Bu iş burada biter mi sanıyorsun?
I'll call you as soon as it's over, okay?
O yüzden ben seni... Bu iş biter bitmez ararım, tamam mı?
Without being'simplistic, this thing's over when you say it's over.
- Basit düşünecek olursak siz bitti dediğinizde biter.
The war stops and together they converse.
"Savaş biter ve konuşurlar."
How can you be out of ice?
İnsanın buzu nasıl biter ya?
You're sick.
- Böylece hemen biter.
If the wedding doesn't happen, the business deal falls through.
- Düğün iptal olursa, anlaşma biter.
"Or would you end your relationship with her?" "Would you let your love simply wither?"
# Onunla ilişkini keser # # Ya da ona olan sevgin biter miydi?
If that is the case, it will all end when I die.
Öyleyse ben ölürüm olur biter.
We could help him.
- Endişesini gideririz olur biter.
If this doesn't work it's game over.
- Eğer işe yaramazsa, her şey biter.
I have a case that I got to wrap up, and as soon as I'm done, I will come, okay?
Bitirmem gereken bir dosya var. Biter bitmez geleceğim, tamam mı?
♪ two can be undone by three ♪
Üç olunca biter iki
And then it's over.
Sonrasında biter.
It'll run the Gauge down too.
- Evet. Benzini de biter.
I'm gonna be done in a minute. Ooh! Oh, damn, girl.
Bir dakika içinde biter işim.
It's over for you here.
Senin için burada biter.
If you do this, I am done with you.
Bunu yaparsan, seninle işim biter.
I'm done.
İşim biter.
Every war ends with peace or ceasefire.
Bütün savaşlar biter, barış ya da ateşkes ile.
One last job and then we're through.
Bu son işimiz, sonra her şey biter.