Boat traduction Turc
23,638 traduction parallèle
If there is a boat.
Gemi kaldıysa tabii.
We have to get back in the boat, Nick.
Gemiye dönmeliyiz Nick.
We have to get back to the boat.
Gemiye dönmemiz gerek.
We have to get back to the boat.
Gemiye dönmeliyiz.
We have to get back to the boat.
- Gemiye dönmeliyiz.
Madison, there's water on the boat.
- Madison, gemide su var.
I need you in the water. I need you in the boat.
Sudaki, bottaki sen olmalısın.
I'm gonna go sleep in my boat.
Teknemde uyuyacağım.
Are you telling me esteemed character actress and fugitive from the law Margo Martindale has been living in your boat?
Saygın karakter oyuncusu ve kanun kaçağı Margo Martindale teknende mi yaşıyor?
Then yes, Margo Martindale is living in my boat.
Margo Martindale teknemde yaşıyor.
I'm taking your boat out to international waters.
Teknenle uluslararası sulara açılacağım.
Set this boat's controls to "faster."
Gemiyi hızlandır. Emredersin kaptan!
I'm watching the same boat collision you are. You don't need to narrate it.
Aynı gemi çarpışmasını seyrediyoruz, anlatmana gerek yok.
Bring the boat over to the Aquarius.
Botu Akvaryum'a getir.
Not while I suspect your father's gonna toss me off'n the boat. - Huh? Wh...?
Babanın beni gemiden atacağını düşünürken değil.
Fell off a fishing boat...
Puronuz var mı?
Wyatt, that's all the stuff they pulled from the pockets of the party boat zombies.
Wyatt, o şeyleri tekne partisindeki zombilerin cebinden çıkardılar.
Just like the ones at the boat party.
Tekne partisindekiler gibi.
You hid away in my boat.
Gemime gizlice saklandın.
Well, you know, whatever floats your boat.
Sen nasıl seviyorsan.
Guess you want me to call for a boat.
Bana bir tekne için aramak istediğiniz sanırım.
So I-I don't want to rock the boat.
O yüzden tekneyi sallamak istemiyorum.
You know, we rock the boat and then we'll just... we'll flip the whole thing.
Yani, tekneyi sallarsam sonra hepten tepetakla oluruz.
At that point, forget about flipping the boat, you're putting a hole right in the boat.
O noktada tepetakla olmayı bırak tekneye bir delik açmış olursun.
Scott, Paula... be the boat, not the hole.
Scott, Paula, delik değil tekne olun.
It's like our whole marriage is in a boat and God is watching or something.
Sanki evliliğimiz bir teknede ve Tanrı izliyor gibi ama sen git.
Paula, if you walk out that door without me, you're rocking the boat in the bad way. Big time.
Paula, o kapıdan bensiz çıkarsan tekneyi çok kötü bir şekilde sallamış olursun.
♪ Whatever floats your boat ♪
Size hangisi uyarsa.
Your weapons will be on the boat.
- Silahlarınız teknede olacak.
Now, the boat's insured, so I figured it's gonna settle if I can get their attention, which so far I cannot.
Tekne sigortalıymış, ve fark ettim ki eğer dikkatlerini çekersem tazminat ödeyebilirler. Henüz başaramadım.
Plus, why do it on a boat?
Ayrıca bunu neden teknede yapsın?
Not if the boat's insured.
Eğer tekne sigortalı değilse.
It was their boat that exploded, which begs the question what was he doing by himself on a boat at night?
Patlayan tekne onlardan biriydi Bu da gece yarısı teknede ne yaptığı sorusunu düşündürüyor.
It's just awfully strange for a boat to just explode just like that.
Korkunç derecede garip teknenin bir anda o şekilde patlaması.
The night your boat sank, you told OSHA that it was calm, there was an explosion, and a wave sank it.
Teknenin battığı gece, OSHA'ya denizin sakin olduğunu patlamayla denizin tekneyi batırdığını söylediniz.
Explosions on a boat can sink them, like a torpedo or whatever.
Araştırın. Bomba teknenin içindeyse, patlamayla batabilir. Torpidodaysa ya da nerdeyse işte.
Explosions near a boat can sink them, too, like a mine putting a hole in the hull, that kind of thing.
Bir mayın gövdeyi delip tekneyi patlatırsa yine batırabilir. Bunun gibi şeyler.
But it would goddamn near take a nuclear bomb to make a wave big enough to sink a boat.
Ama dalganın o büyüklükte tekneyi batırabilmesi için nükleer bomba gerekir.
But, uh, you know, I got to say I'm still just a little bit, uh, in the dark about all this shit because you're saying that there's flaming shit and the boat didn't sink, the boat did sink.
Bu arada, şunu da- - söylemeliyim ki, bu saçma olayda biraz muallakta kaldım.
So the boat didn't sink.
Yani tekne batmadı öyleyse.
You told the insurance company that the boat didn't sink, that the wave had nothing to do with it. No, but the-
Yani siz sigorta şirketine teknenin batmadığını ve dalganın patlamayla olmadığını söylediniz.
Authorities believe a malfunction in the boat's fuel line may have triggered the blast.
Yetkililer yakıt deposunda meydana gelen arızanın patlamayı başlattığına inanıyorlar.
-... from "chopper" to "boat,"
-... helikopter yerine tekne yaz.
We got a boat, we got...
Yatımız var.
I-I-I found this, water bike and I've just been triking around the last few days, until I found your boat.
- Hayır. Hayır, hayır! Bir su bisikleti buldum ve etrafta dolaşıyordum, sonra yatını gördüm.
I got some great cookies back in the boat.
Teknede çok güzel kurabiyelerim var.
I can see the boat from here.
Güven bana.
I also want your daddy checking that boat for leaks.
Aynı zamanda babanla beraber tekne sızdırıyor mu bakmanı istiyorum.
But, Ma, the boat is fine.
Ama anne, tekne iyi durumda.
Scott, the boat is sinking.
Taşı cama fırlat!
I said, Pat, what better excuse to buy a boat?
'Pat, neden bir yat almıyorsun?