Bonds traduction Turc
1,823 traduction parallèle
He was never very good at stocks and bonds. Daddy missed the boat.
Baban için ağlama, bono ve senetlerle arası hiç iyi değildir zaten.
It is perhaps possible a prolonged absence may weaken the bonds between you.
Belki uzun süreli yokluğun aranızdaki muhabbeti zayıflatır.
It was the only way you could slip your bonds, escape the inevitable.
Prangalarından kurtulmanın tek yolu buydu, kaçınılmazdan kaçmanın.
Well, I thought you didn't believe in the archaic, oppressive bonds of marriage.
Evliliğin eski, baskıcı bağlarına inanmadığını sanıyordum.
I'd put it in premium bonds.
Prim tahvillerine yatırırdım.
Pastor Phillips is somebody who has broken free of the bonds that afflict you.
Rahip Phillips sizi kendisine bağlayan ızdıraptan kurtulmayı başarmış bir kişi.
All my followers have their chains, but every once in a while one of them, you know, gets something in his head, he'd be better off on his own so they steal their chain and cut their bonds.
Tüm müritlerim zincirlenmiştir. Ama ara sıra içlerinden bazıları kendi başlarına daha iyi olacaklarını düşünür. Bu yüzden tılsımı çalıp bağlarını koparmak isterler.
They're savings bonds.
Tasarruf bonoları.
Savings bonds.
Tasarruf bonosu.
These family groups are extremely tactile, with strong social bonds.
Bu aile grupları birbirlerine çok fazla dokunurlar ve güçlü sosyal bağları vardır.
When you've dropped that many US bonds in the market, begin trading...
Bu parayı herhangi bir Birleşik Devletler marketinde düşürmüş olsan...
valuables, cash, bearer bonds.
Mücevher, nakit, hamiline tahviller.
I've got the cash, got the bonds.
Nakit burada, tahviller burada.
That compound will allow the gene bonds to reconfigure in a brand new pattern.
Karışım, gen bağlarının yeni bir modelde yeniden şekillenmesine izin veriyor.
You make this pact and you don't remember the one item that bonds you together?
Bir anlaşma yaptın ve sizi birleştiren nesneyi hatırlayamadın mı?
And we're in a pancake house, Barry Bonds takes steroids, and the Pope wears a funny hat.
Biz de bir krep evindeyiz ve Barry Bonds streoid alıyor ve Papa da komik bir şapka takıyor.
- Who hast released thee from thy bonds?
- Kim seni serbest eyledi zincirlerinden?
- My bonds?
- Zincirlerim mi?
But we still got to stop by the bank and cash these savings bonds.
AMA BANKAYA UGRAYIP, BU TASARRUF BONOLARINI BOZDURMAMIZ GEREKIYOR.
I'm sorry you have to cash in your bonds.
BONOLARINI BOZDURMAN GEREKTIGI ICIN OZUR DILERIM.
- Do I have any savings bonds?
- BENIM DE TASARRUF BONOM VAR MI?
Is this the "barry bonds" pete or the "hank aaron" pete?
Bu "Barry Bonds" Pete mi yoksa "Hank Aaron" Pete mi?
Hell, I used to sell bail bonds.
Eskiden şartlı tahliye işleriyle uğraşırdım.
It is this recent discovery of the essential duality of this particular stem of the nano sub-code that has opened up a whole world of possibilities when it comes to the expedient and permanent deactivation of the internanite bonds.
Son zamanlardaki Nano temel kodundaki temel sapta bulunan esas ikiliğin keşfi ile iç nanitelerin arasındaki bağların yararlı bir şekilde ve tamamen devre dışı bırakılması yolunda bir dünya şey ortaya çıktı...
Our old anti-Replicator technology relied on disrupting the bonds between each individual nanite cell.
Bizim eski Anti-Çoğalıcı teknolojimiz herbir nanite hücresi arasındaki bağları koparmaya dayanıyor.
Right, well, the thinking was always to continue down that line, to break the bonds, to turn them off, sever their connections to one another, because dust we can deal with, right?
Tamam, pekala, düşüncelerim hep bu yöndeydi. Bağları kopartma, onları kapatma, birbirleriyle bağlantılarını kesme, çünkü tozla başa çıkabiliriz, değil mi?
Bonds are holding.
Bağlar dayanıyor.
Our old anti-replicator technology relied on disrupting the bonds between each individual nanite cell.
Bizim eski anti-çoğalıcı teknolojimiz herbir nanit hücresi arasındaki bağı koparmaya dayanıyordu.
He just thinks he's barry bonds.
O Barry Bonds olduğunu düşünür.
What about the bearer bonds and the stock certificates? Those for your girl, too?
Hamiline tahviller ve hisse senetleri de mi sevgilin için?
We do not care much for the bonds of modern society.
Biz çağdaş toplumcu değiliz, size yardım edemeyiz.
At this point I should inform you that I intend to form my own team and destroy the molecular bonds that bind your very matter together and reduce the resulting particulate chaos to tears.
Bilgin olsun, şu anda kendi ekibimi kurmayı ve seni oluşturan atomları bir arada tutan moleküler bağları yok edip, gözyaşı dökmene neden olacak parçacık kaosunu azaltmayı düşünüyorum.
Mom? My bar mitzvah bonds. How much do I got?
Anne, bar mitzvah tahvillerim ne kadar şu an?
The forged bonds.
Bağları birleştirmek hakkında olan.
As Chuck soundlessly broke the bonds of her plastic-wrap embrace And snuck away to see to business unattended, Vivian waited for Dwight Dixon, Gentleman caller, unaware her sister lily chased him off their front porch hours earlier.
Chuck kendisini saran naylon örtünün kollarından sessizce kurtulup, işi takip etmek için tek başına sıvışırken, Vivian ise kız kardeşi Lily'nin saatler önce onu ön verandadan kovaladığından habersiz, nazik ziyaretçisi Dwight Dixon'ı bekliyordu.
"I solemnly swear to hold the bonds of the Ivy girls higher than all others."
Sarmaşık kızlarıyla olan bağıma diğerlerinden daha sıkı tutunacağıma içtenlikle yemin ederim.
I imagine that the bonds thatyou develop during war are very strong.
Savaş sırasında oluşturduğunuz bağlar çok güçlü olmalı.
I guess Barry Bonds wanted to go to Disney world too'cause in 2001 he smashed 73 bombs to break McGuire's record.
Tahminimce Barry Bonds da Disney'e gitmek istiyordu. Çünkü 2001'de 73 tur vuruşuyla McGuire'ın rekorunu kırdı.
Conte's files named over 250 athletes, including the home-run king himself, Barry Bonds.
Conte 250'den fazla sporcunun ismini verdi. Aralarında tur vuruşu kralı, Barry Bonds da vardı.
I told you I'm no Barry Bonds.
Söylemiştim, ben Barry Bonds değilim.
That's worse influence in my opinion than steroids will ever be, than Barry Bonds hitting home runs.
Bana göre bunların steroidlerden ve Barry Bonds'un tur vuruşlarından daha kötü etkileri var.
Regardless of what people think of Barry Bonds, you can't take a bottle of testosterone, put on Barry's baseball uniform and make him hit 700 home runs.
İnsanların Barry Bonds hakkında ne düşündüklerine bakmayın. Bir şişe testosteronu alıp Barry'nin formasının içine koyarak, onun 700 tur vuruşu yapmasını sağlayamazsınız.
What's heartbreaking is my eight-year-old- - his two favorite athletes are Barry Bonds and Lance Armstrong.
8 yaşındaki oğlumun kalbini kıran neydi- - Barry Bonds ve Lance Armstrong en sevdiği iki sporcuydu.
As long as people continue to buy Mark McGuire shirts, Barry Bonds hats, we're feeding that monster.
İnsanlar Mark McGuire tişörtlerini Barry Bonds şapkalarını satın aldığı müddetçe bu canavarı beslemeye devam edeceğiz.
Bonds stands alone!
Bonds'un bir eşi daha yok!
I understand what it's like to have strong bonds that can never be broke oww! But you're just a ninja and don't have anything Dike that in your cold world! Do you even known what it's like to have friendships and create bonds with people?
Sen ve senin soğuk kalpli shinobi dünyan, bir ustayla öğrenci arasındaki bağı ve tekniklerimiz için verilen nesiller arası yemini asla anlayamaz!
Manhattan Bail Bonds, what can I do for you?
Manhattan Kefalet Kredi Servisi Nasıl yardımcı olabilirim?
When two people go through something dark like that, I guess it bonds them.
İki insan böyle kötü şeyler yaşayınca bu onları birbirine bağlıyor sanırım.
She had to sell a couple bonds to get it.
Bunun için birkaç senet satması gerekmiş.
I'd love to take your money, I really would, but I couldn't live with myself knowing I'd taken advantage of an imaginative kid who really shouldn't be cashing out his college savings bonds for hiring wizards
Paranı almayı isterdim. Gerçekten çok isterdim. Ama bununla yaşayamam.
I can't reason their interest in books and parchment bonds.
Bunu daha fazla düşünmeyin.