Bonnie traduction Turc
4,654 traduction parallèle
How do you think Bonnie felt when Sam came at her that night, when he put his hands on her?
Sam o gece gelip elini ona sürünce Bonnie nasıl hissetmiştir sence?
But we need to protect Bonnie, too.
Ama Bonnie'yi de korumamız lazım.
Bonnie, when Jill called us, did she call us from her cellphone?
Bonnie, Jill bizi aradığında cebinden mi aramıştı?
Um, I'm looking for Bonnie Winterbottom.
Bonnie Winterbottom'ı arıyordum.
Get me all the dirt we have on judge Millstone, Bonnie.
Yargıç Millstone'a karşı elimizdeki her pisliği getir Bonnie.
It wasn't Bonnie.
Bonnie değildi.
Hey, wait. Bonnie.
Bekle, Bonnie.
See if Bonnie needs anything?
Bonnie'nin ihtiyacı varsa?
Everything that you're coming at me with right now is because of what your father did to you, and you need to finally deal with that, Bonnie.
Şu an bana karşı söylediğin her şey babanın sana yaptıkları yüzünden ama sonunda bununla yüzleşmen lazım Bonnie.
- Shut up! - All right, Bonnie?
- Anladın mı Bonnie?
- But it worked, all right, Bonnie?
- Ama işe yaradı, değil mi Bonnie?
Hey, I think I might've screwed up with Bonnie.
Hey, Bonnie olayını batırmış olabilirim.
I know you screwed up with Bonnie, and we're not doing this now.
Batırdığını biliyorum ama şimdi bunun zamanı değil.
Bonnie would've already been at the lab.
Bonnie çoktan gitmişti.
I need you to be my new Bonnie.
Yeni Bonnie'm olmana ihtiyacım var.
What happened to the old Bonnie?
Eski Bonnie'ye ne oldu?
Bonnie, it's me.
Bonnie, benim.
I know Bonnie.
Bonnie'yi tanırım.
I've just been around the Annalise block a few times and know she's just using you till Bonnie's back.
Annalise'in bu yollarından birkaç kez geçtim ve Bonnie dönene kadar seni kullanıyor, biliyorum.
- A swap. Clyde for Bonnie.
Bonnie'ye karşılık Clyde.
You are too nice, Bonnie Plunkett.
Çok hoş gözüküyorsun, Bonnie Plunkett.
Bonnie, if you want to stay sober and walk through this world free of guilt, shame, and resentment, you have to take responsibility for your actions.
Bonnie, eğer ayık kalmak istiyorsan ve dünyada suçluluk, utanç ve kızgınlık duymadan yaşamak istiyorsan yaptıklarının sorumluluğunu almak zorundasın.
Go Bonnie, go Bonnie.
Devam Bonnie, Devam Bonnie.
Go Bonnie!
Devam Bonnie!
Bonnie, is the brisket okay?
Bonnie, döş et güzel mi?
Bonnie, you want guys to notice you, maybe you need to show a little more skin.
Bonnie, erkeklerin seni farketmesini istiyorsan belki de biraz kendini göstermelisin.
Oh, hey, Bonnie.
Selam Bonnie.
Bonnie, is that a good idea?
Bonnie, bu iyi bir fikir mi?
That is so Bonnie.
Çok Bonnie'ce bir hareket.
Bonnie and Clyde.
Bonnie ve Clyde gibi.
You know, Bonnie needs his Clyde. Oh.
Bilirsin, Clyde'ın Bonnie'sine ihtiyacı var.
Bonnie got a job working at the hospital.
Bonnie hastanede iş buldu.
I told you, Bonnie's working!
Dedim ya, Bonnie işe girdi!
What that mean to me if Bonnie's working?
Bonnie işe girdiyse ne olmuş?
Talking about Bonnie working.
Bonnie işe girmişmiş.
What hospital Bonnie working at, Mercy?
Bonnie hangi hastanede çalışıyor?
How come you ain't brought Bonnie like I told you?
Neden dediğim gibi Bonnie'yi de getirmedin?
You should of brought Bonnie.
Bonnie'yi de getirmeliydin.
I told you I'd pay you when Bonnie got paid.
Bonnie parasını alınca sana borcumu vereceğim, demiştim.
Lyons, that was Bonnie on the phone.
Lyons, Bonnie aradı.
Lyons, you better get on up and get Bonnie.
Lyons, gidip Bonnie'yi alsan iyi olur.
And pick up the phone, let somebody know you coming, and bring Bonnie, you know I'm always glad to see her.
Ve telefon aç, geleceğini haber ver. Bonnie'yi de getir. Onu severim, biliyorsun.
Hello, Bonnie!
- Selam Bonnie!
Huffy, honest, I admire your Bonnie and Clyde attitude, but it sounds totally stupid, if you say what that.
Huffy, bu Bonnie ve Clyde durumunu takdir ediyorum. Ama bunu yapacağını düşünmek çok saçma.
- Wait a second. Holy cranks, Bonnie.
Yok artık Bonnie.
Bonnie and Clyde was all over the newspapers.
Sikeyim, hayır. Bonnie ve Clyde tüm gazetelere manşet oldu.
I know that Bonnie Prince Charlie comes to Scotland and raises a Jacobite army.
Güzel Prens Charlie'nin İskoçya'ya gidip bir Jakobit ordusu toplayacağını biliyorum.
Our Bonnie Prince?
- Evet. Güzel prensimiz!
Where is our Bonnie Prince Charlie today?
- Güzel prensimiz Charlie bugün nerede?
I am... Bonnie Prince Charlie.
- Güzel Prens Charlie benim!
- Bonnie?
- Bonnie?