English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / Brad

Brad traduction Turc

5,834 traduction parallèle
I'll go down and check in on Brad tomorrow morning.
Ben de yarın sabah gidip Brad'e bir bakarım.
Good. How's it going with Brad?
Brad'le işler nasıl gidiyor?
Brad Mullin you can handle in your sleep, but Andrew Larrick is waiting around the corner.
Brad Mullin'i gözü kapalı bile yönetirsin ama Andrew Larrick var ileride.
Brad got into a very dangerous dance fight because of this.
Brad bunun için dans savaşını göze aldı.
So the plates belong to a Brad and Maya Bureen.
Plaka Brad ve Maya Bureen üzerine kayıtlı.
Oh, my God, they look like Brangelina.
Aman Tanrım. Brangelina gibiler. ( Brad Pitt ile Angelina Jolie )
Rock stars and royalty will be lining up around the block to get into one of Brad Mason's parties.
Rock yıIdızları ve asiller Brad Mason'ın partisine katıImak için sıraya girecekler.
Turn it into a playroom for one of Brad's kids?
Brad'in çocuğu için oyun odası mı yapacaksın?
No rest for Brad the pad.
Bekar Brad için dinlemek yok.
This is him, Brad the pad on a pad.
Bu o. Bekar Brad kağıt üstünde.
Okay, so you want me to call my boyfriend who thinks I'm all of 30 and say, " hey, Brad, my 20-something son needs an apartment.
Benim 30 yaşında olduğumu sanan erkek arkadaşımı arayıp "Selam Brad, 20 küsur yaşındaki oğlumun eve ihtiyacı var."
- Brad.
- Brad.
You're standing in a Brad pad.
Brad'in evlerinden birindesin.
So, besties, this is Brad.
Arkadaşlarım, bu Brad.
Brad, sit down and I'm gonna get you a bottle of wine, okay?
Brad, sen otur ben de sana bir şişe şarap getireyim.
A couple of women on their way in thought I looked like Brad Pitt.
Az önce birkaç kadın beni Brad Pitt'e benzetti.
- Brad Pitt.
- Brad Pitt.
Dr. Brad Pitter for Angelina.
Angelina için Doktor Brad Pitter.
And since neither of us can be the bad guy, we pull a Brad and Jen.
İkimiz de kötü insan olmayacağımıza göre Brad ve Jennifer gibi yapmalıyız.
Brad and Jen don't seem like best friends.
Brad'le Jennifer pek arkadaş gibi değiller.
Claire. You remember Brad Daniels from WITSEC?
Claire, WITSEC'den Brad Daniels'i hatırladın mı?
Mr. Hardy, I'm Brad Daniels, Assistant Director US Marshal Service.
Bay Hardy, Ben Brad Daniels Polis Müdür Yardımcısı.
Okay, Holly, Will Schuester, Mr. Figgins,
Pekâlâ Holly Will Schuester, Bay Figgins ve piyanist Brad?
Brad the piano player?
Kolay.
Oh, that's easy. I'd bang Will Schuester, marry Figgins, and push Brad the piano player off a cliff.
Will Schuester'la yatıp Figgins'le evlenir ve piyanist Brad'i uçurumdan iterim.
I got sat on, Brad.
Üzerime oturuldu Brad.
Brad, you want to come to the new brownie place with us?
Brad, bizimle ıslak kek yemeye gelmek ister misin?
Our dear friend, Lisa. And my brother, Brad.
Değerli arkadaşımız, Lisa ve kardeşim, Brad.
I am getting a vibe off the brother, Brad.
Ben kardeşi Brad'den şüpheleniyorum.
Most are squeaky clean, but give it up for the victim's brother... Brad Walden!
Hepsinin sabıkası oldukça temiz ama kurbanın kardeşi, Brad Walden kendini ele verdi!
Sounds like Brad found himself a phone upgrade in the guest house.
Sanki Brad, konuk evinde geliştirilmiş bir telefon bulmuş gibi.
Our tail said Brad was poolside.
Dışarıdaki göt, Brad'in havuz başında olduğunu söyledi.
There's Brad, there's the phone.
İşte Brad, işte telefon.
I'll get the buyer, you take Brad.
Ben alıcıyı hallederim, sen Brad ile ilgilen.
Hi, Brad.
Selam, Brad.
Yeah, unlikely Brad killed anybody either, unless he did so during the 19-minute phone conversation with Mini-Me Steve Jobs over here.
Evet, yoksa şuradaki küçük Steve Jobs ile 19 dakikalık telefon görüşmesini yapmadıkça pek mümkün olmasa da Brad başka birini öldürürdü.
Brad talked me up with his boss, and they're gonna take me on.
Brad beni patronuyla görüştürdü ve beni işe alacaklar.
Oh, I don't work under Brad... at the office.
Brad'in emrinde çalışmıyorum yani ofiste.
Look, I only took her on to make Brad happy.
Onu işe sırf Brad mutlu olsun diye aldım.
Which is ironic'cause I only took Brad on to make me happy.
Ve ne tuhaftır ki Brad'i de kendimi mutlu etmek için işe aldım.
The problem is you and Brad.
Sorun sen ve Brad.
This is about Brad.
Mesele Brad.
Brad.
Brad.
Okay, after much soul-searching, I've decided that I've gotta break up with Brad.
Yaptığım onca iç değerlendirmeden sonra Brad'ten ayrılmam gerektiğine karar verdim.
But, mom, Brad's awesome!
Ama anne, Brad harika biri!
Okay, I just need to think of the best way to break up with Brad without hurting his feelings.
Sadece hislerini incitmeden Brad'ten ayrılmanın en iyi yolunu düşünmeliyim.
- Brad.
Brad.
Hey, Brad.
Merhaba Brad.
Oh my God, Brad.
Aman Tanrım, Brad.
- Well, I was showing the new Brad pad and the last thing I remember were the elevator doors just closing in on my head.
- Yeni Brad evini gösteriyordum ve hatırladığım son şey asansör kapılarının kafama kapandığı.
Not the dollar! Brad!
- Parayı değil Brad'i diyorum ben!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]