English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / Brainstorm

Brainstorm traduction Turc

202 traduction parallèle
Nick had another brainstorm and drove into town.
Nick'in aklına yine bir fikir geldi, şehre indi.
I think you've had a brainstorm.
Hayal gücünü çok çalıştırmışsın.
Tell me, Brainstorm, what do you think of the novelty up here in Vermont?
Söyle bana beyin jimnastikçisi, burada Vermont'ta yeni ne olabilir?
But you knew you couldn't face up to a job like murder, especially with a knife, so you had a brainstorm or whatever you want to call it, in which you convinced yourself you had committed the murder.
Fakat özellikle bir bıçakla cinayet gibi bir işe girişemeyeceğini biliyordun, böylece bir beyin fırtınası yaşadın ya da sence her neyse, o durumda kendini cinayet işlediğine ikna ettin.
That's a brainstorm!
Parlak fikir diye buna derim ben!
So what's your brainstorm?
Eee nedir bu parlak fikrin?
I think he had some kind of a brainstorm.
Sanırım bir çeşit kriz geçiriyor.
Got a brainstorm, huh, Sebastian?
Iyice kafa patlatmissin ha, Sebastian?
Try "Brainstorm."
"Beyinfırtınası" yaz.
Brainstorm.
Beyin fırtınası.
Alex turns the whole thing over to some covert operation called Brainstorm Project.
Alex her şeyi Beyin Fırtınası Projesi diye bir tür gizli operasyona çevirmiş.
And now this can be a code name Brainstorm which has been a secret project for the computer for weeks.
Ve şu Beyin Fırtınası bir kod adı olabilir. Gizli bir proje olarak haftalarca bilgisayardaymış.
What's the Brainstorm Project, Alex?
Beyin Fırtınası Projesi nedir, Alex?
Brainstorm?
Beyin Fırtınası mı?
- This was your brainstorm? - Yeah.
- Bu senin fikrin miydi?
- I had the most incredible brainstorm.
- Dahiyane bir şey düşündüm.
Now, there's a brainstorm.
Dahi buluş buna denir.
Hey, hey, Tony I just had this brainstorm for us.
Hey, hey, Tony aklıma çok iyi bir fikir geldi.
This year I had a brainstorm- -
Bu yıl düşündüm...
So this is the new brainstorm?
Bu yeni icadın mı?
Before we discuss candidates, we ought to brainstorm about what qualities... -... we'd see in an ideal chief.
Önce, ideal bir başhekimde aradığımız özellikleri düşünmeliyiz.
Let's have a pre-meeting to brainstorm before our meeting.
Toplantı öncesi fikir alış-verişi yapmalıyız.
- See? I had a brainstorm about how to turn this bundle of joy into cash.
Dün gece, senin şu küçük neşe kaynağını nakit paraya çevirmenin yollarını düşündüm.
But the article sparked some kind of brainstorm at the NHL.
Ama makale NHL'de bazı beyin fırtınalarına yol açtı.
- I wish I could just sit around... with computers and machines and just brainstorm all day, man.
Keşke bütün gün boyunca bilgisayar başında beyin fırtınası yapsaydım.
"BRAINSTORM"
"HEZEYAN"
Hey, brainstorm.
Hey, beyin fırtınası.
Then some chief got the brainstorm idea to use the land, not to hunt buffalo, but to raise money by building a casino.
Ama sonra bir şef bir fikir üretmiş, toprağı kullanmayı, bufalo avlamamayı, ve bir kumarhane kurarak para kazanmayı.
I have another meeting with McConaughey and his partners. We're gonna brainstorm what goes wrong with "Carrie" and the relationships.
Carrie ve ilişkilerindeki tersliğin ne olduğu hakkında yorum yapacağız.
Then I got a brainstorm :
Beyin fırtınası yaptım.
Great brainstorm, huh?
Harika bir beyin fırtınası, huh?
I'm having a brainstorm.
Beyin fırtınası yaptım hemen.
OK, I'II help SaIman with his project, you guys... stay here and brainstorm.
Ben Salman'a projesinde yardım edeceğim, siz burada biraz beyin çalıştırın.
Brainstorm what?
Neye beyin çalıştıralım?
Maybe we can brainstorm at his cabin tonight.
belki kırevinde bu gece biraz kaçamak yaparız.
On the verge of abandoning string theory, Schwarz had a brainstorm :
String teorisini terk etmenin eşiğine gelmişken, birden farklı düşünmeye çalıştı :
We need to brainstorm on how I get my job back.
İşimi nasıl tekrar geri kazanacağım üzerine düşünmeliyiz.
I need someone to brainstorm with.
Beyin fırtınası yapacak biri lazım.
- So what's your brainstorm?
- Pekâlâ fikrin nedir?
I'm having a brainstorm.
Bu bir beyin fırtınası.
Steve had a brainstorm.
Steve'in parlak bir fikri vardı.
Where'd you get that brainstorm?
Bu fikir aklına nasıl geldi?
You're my best man. Brainstorm.
Sağdıcımsın, kafa patlat biraz.
We're just trying to brainstorm a dark, edgy... like confrontational concept, where's your's?
Kasvetli, keskin kenarlı bir parlak fikir bulmaya çalışıyoruz... Saldırgan bir kavram. Seninki nerede?
They're also letting me pick one of the judges, so I had this brainstorm.
Ayrıca jürideki birini seçmemi istediler. Ben de düşündüm.
"The brainstorm"
"Beyin Fırtınası"
That's why I never like to brainstorm around you.
Bu yüzden seninle fikir edinmeyi sevmiyorum.
We're having a brainstorm session.
Hayatımın ilk iki yılında babamı hiç görmedim.
What do you think about this latest brainstorm of Michael's?
MichaeI'ın son dahiyane düşüncesi için ne diyorsun?
WHAT DO YOU SAY WE GET TOGETHER AND JUST BRAINSTORM?
Olur.
Brainstorm.
Fikir yürütün.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]