Bruising traduction Turc
1,020 traduction parallèle
- While it can be ego-bruising...
Bu biraz gurur kırıcı olsa da...
The bruising and friction was quite extensive.
Sürtünmeyle oluşan büyük çürükler görülmekte.
At the risk of bruising your vanity, Major, I didn't remember you until I heard your name here.
Senin morarmanı da göze alarak, Binbaşı,... adını burada duyana dek seni hatırlamıyordum.
No ligature marks or bruising, like the others.
Diğerleri gibi değil, darbe izi yok, bağlanmamış.
you're bruising me
Beni yaralıyorsun.
Doc, any sign of offensive wounds, bruising around the knuckles... to show he'd been attacking the captain? None.
Kaptana saldırdığını gösteren herhangi bir yara veya parmak eklemlerinde zedelenme var mı?
- Extensive bruising to the ribs.
- Kaburgalarında aşırı morarma.
Bruising.
Bere.
Put in their hands thy bruising irons of wrath that they may crush down with a heavy fall the usurping helmets of our adversaries!
Askerlerimin eline gazabının acımasız güllelerini ver de hasımlarımızın tahta haksız yere çıkan miğferlerini ağır bir darbeyle eziversinler.
On his back, Alexis had extensive bruising.
Alexis'in sırtında aşırı derecede morluklar vardı.
The bruising on Alexis, she told me, was the result of his father beating him.
Bana söylediğine göre Alexis'in sırtındaki morlukların sebebi Jacob'ın attığı dayakmış.
Only if they can shake a good gin martini without bruising it.
Sadece güzel bir martini içersem.
Up flashed the ground and through him... blundering and bruising went the rusty spikes... and there he lay with a tut... tut! tut! in his brain.
Yer yukarı doğru yükseldi, ve o kör, çürük ve paslı demirlere gitti... ve orada beyninde güm güm sesiyle bir süre yattı, ve sonra boğucu bir karanlık.
It's just bruising.
Sadece birkaç ezik, çürük varmış.
She has bruising around her groin.
Apış arasında morluklar var.
My human ego took a little bruising, but... of course, he was right.
İnsan egom, bundan zarar görmüştü, ama... elbette, o haklıydı.
There is some bruising, but no signs of duct tape like the other one.
Morarma vardı, ama diğeri gibi koli bantı izi yoktu.
You can't tell me anything about the scar and the bruising on the cheek.
Yüzündeki yara ve çürük izin hakkında hiç bilginiz yok yani.
You're bruising'all of these apples.
Bütün elmaları zedeliyorsun.
The bruising creates problems.
İzler problem çıkarır bize.
While against Patrick Ewing and his bruising Knicks he would be at his most determined.
Patrick Ewing ve güçlü takımı Knicks karşısındayken... en kararlı durumdaydı.
Donna, your negativity is bruising our auras.
Donna negatifliğin auralarımızı zedeliyor!
And from where I'm standing I can detect some bruising around your cheekbone, consistent with a blow and discoloration around your neck, consistent with an attempted throttling.
Su anda bulunduğum yerden yanağında yumrukla açıklanabilecek bir morluk ve boynunda boğazlamayla açıklanabilecek renk değişimi tespit ediyorum.
Watch it. Easy, you're bruising'the leather.
Deriyi sündürüyorsun!
The bad hours, frequent bruising, cranky monsters.
Kötü saatler, çürükler, acayip canavarlar.
That's why there was no muzzle bruising to his temple.
Bu yüzden onun şakağında namlu eziği yok.
Know how you got the bruising?
Nasıl kaçırıldığınızı biliyor musunuz?
What about abdominal or thoracic bruising?
- Karında veya göğsünde morarma var mı? - Yok.
Dr. Kovac here is concerned about the extensive bruising he discovered on your daughter's body when he examined her.
Dr. Kovac kızınızı muayene ederken gördüğü çürükler yüzünden endişelenmiş.
There's similar bruising on the jaw.
Çenede de aynı morluk var.
It turned up hair, semen, bruising, and blood from a freshly perforated hymen.
Saç, sperm, morluklar var. Bir de yeni yırtılmış kızlık zarından kan.
I ran a skeletal and neural workup discovered a fractured left femur, healed approximately six weeks hairline fractures to the ribs, bruising to the arms and pelvic region.
İskelet ve sinir sisteminde tarama yaptım. Sol kalça kemiğinde çatlak var. Altı hafta kadar önce iyileşmiş.
There's vulvar bruising, no internal abrasions.
Cinsel organında morluk var. Ama iç kısımda bir yırtılma ya da aşınma yok.
No bruising, not on such lovely skin.
Hırpalamak yok. Böyle güzel bir cilde yazık.
Gross examination of the cranium ; extensive bruising in the left parietal region, a knife wound.
Kafatası incelemesi : Sol parietal bölgede geniş bir ezik. Kişi hayattayken küt bir cisim darbesiyle oluşmuş.
Bruising and lacerations evident on the interior of both thighs.
Her iki baldırın iç tarafında belirgin çürük ve yırtık.
Bruising and possible wrist fractures due to restraints.
Çürük ve karşı koymadan kaynaklanan muhtemel bilek kırığı.
The blade went in smooth... left a little collateral bruising to the skin.
Bıçak içeri kolayca girmiş deride, yaraya paralel bir morluk bırakmış.
Weapon number two caused extensive bruising around the points of entry.
Giriş yarasının etrafında yoğun morluklar bırakmış.
- Given the extensive bruising from the wide tread mark the victim was killed by a larger vehicle, not a compact.
Geniş lastik izindeki morluğun genişliğine bakarsak kurban, daha büyük bir araçla öldürülmüş, küçük değil.
Petechiael hemorrhaging, bruising around the neck broken hyoid bone.
Nokta nokta kan oturması,.. ... boyun etrafında morluklar, kırık dil kemiği.
Include infrared for subdural bruising.
Kafatasında kanama var mı diye morötesi ışıkla bak.
Some bruising is normal when sex occurs.
İlişkiye girildiğinde biraz morarma normaldir.
Injuries around the dinner hour... Five, six, or seven, indicate forced entry. The woman hasn't done anything to help her partner thus sustaining serious bruising.
Akşam yemeği saatindeki, yani 5, 6 ve 7'deki tahrişler ise zorla girildiğini, kadının, erkeğe yardım etmek için bir şey yapmadığını gösterir.
No bruising, so it was done post mortem.
Çürük yok ve bize bir şeyler anlatmaya çalışmış.
We found some unusual bruising on your son, Mr. Fossen.
Oğlunuzda sıra dışı çürükler bulduk Bay Fossen.
There will be bruising, but the worst should be over in a few days.
Çürükleriniz olacak ama birkaç gün içinde geçer.
We found some unusual bruising on your son, Mr. Fossen.
Oğlunuzda garip çürükler bulduk Bay Fossen.
You saw that bruising.
Çürüklerini gördün.
You don't forget a broken bone or bruising like that.
Kırılan bir kemiği ya da öyle bir çürüğü insan unutmaz.
No epidermal bruising.
Deride morarma yok.