English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / Bulldog

Bulldog traduction Turc

696 traduction parallèle
Who do you take me for - Bulldog Drummond?
Beni Bulldog Drummond mı sandın?
The Bulldog's just gone to press.
Bulldog'lar baskıya girmiştir şu an.
Well, hurray for the Bulldog.
Aferin Bulldog'lara.
The Braukoffs have a fierce bulldog!
- Hayır! Braukoffların buldogu var!
- Did the bulldog try to bite you?
- Buldog seni ısırmaya çalıştı mı?
Make him look like a bulldog or a monkey.
Onu köpeğe veya maymuna benzetebilir.
Make you look like a bulldog or a monkey.
Seni köpeğe veya maymuna benzetebilir.
You know, the doc said he could make me look like a bulldog if he botched the job.
Doktor bu işi beceremezse beni bir köpeğe benzetebileceğini... - Söylemişti.
Your tail is fat and long, like a bulldog
Senin ki şişman ve uzun, tıpkı bir buldog gibi.
We won't have time to get this all in the bulldog.
Bunu akşam baskısına yetiştirecek vaktimiz yok.
And they needed a father to love, not a bulldog edition.
Onların da sevecek bir babaya, akşam baskısına değil.
Bulldog tenacity, Mr. Fix, tha  s the spirit that built an empire.
Büyük azim Bay Fix, imparatorlukları kuran ruh işte budur.
The old bulldog spirit, eh, sir?
Yaşlı buldog ruhu, eh, efendim?
However, the Inspector's bulldog spirit did finally pay off, and our little band of conspirators eventually faced trial.
Bununla birlikte, Müfettişin buldog ruhu sonunda ürününü verdi, ve bizim küçük işbirlikçi gurubu sonunda yargıya götürüldü.
- Bulldog.
- Bulldog.
- [Bulldog] Help.!
- İmdat!
You hung on like a bulldog.
Bir bulldag gibi asıldın!
Pleasure. Welcome aboard, Mr. - Mr. Bulldog.
- Gemiye hoşgeldiniz, Bay..
Bulldog.
Bulldog.
Bulldog is a man of very deep prejudices.
Bulldog çok derin önyargıları olan bir adam.
[Bulldog Mumbling] Yes. Yes.
Evet, evet.
Well, Bulldog, I feel fit enough now for a very short... very gentle exploratory potter.
Güzel, Bulldog, şimdi uygun zaman olduğunu hissediyorum... vakit geçirmeden araştırmalıyız.
You mean Bulldog and Number Four?
Bulldog ve Dört Numara'mı diyorsun?
I should prefer to clean, sharpen... and entirely renovate it first, Mr. Bulldog.
Onu temizlemeli... ve önce yenilemeliyim, Bay Bulldog.
- Thank you, Mr. Bulldog.
- Teşekkür ederim, Bay Bulldog.
If Bulldog and Number Four sailed away and left us here together, would you be sorry?
Eğer Bulldog ve Dört Numara bizi burada bırakıp gitselerdi, üzülür müydün?
He's leaving behind Number Four!
Dört Numarayı bırakıyor! - Hey, Bulldog.
Poor Bulldog.
Zavallı Bulldog.
That's enough to make a bulldog bust its chain.
İnsanın aklını başından alır bu.
I just - - I Miss my fucking life. I know it's incredibly anti-feminist of me to admit it, but I miss that sexy little bulldog.
Bunu kabul etmenin feministliğe aykırı olduğunu biliyorum... fakat, o küçük seksi köpeği özledim.
But you'll labor like scholars over a bulldog's pedigree.
Ama iş bir buldoğun şeceresini çıkarmaya gelince, alim kesilirsiniz.
That's Bulldog Burnett.
Bu, Bulldog Burnett.
You can't bulldog a bull that doesn't have any horns.
Sen boynuzları olmayan bir boğa ile bulldog yapamazsın.
There goes Bulldog Burnett.
İşte, Bulldog Burnett gidiyor.
Mr. Burnett, you may bulldog a steer... but you cannot bulldog me.
Bay Burnett, sen bir öküzle buldog yapabilirsin ama benimle buldog yapamazsın.
And from that time on, they took to calling me Bulldog.
Ve o zamandan sonra onlar beni Bulldog diye çağırmaya başladılar.
What a scary bulldog.
Ne korkunç bir buldog.
This isn't a bulldog. It's a boxer.
Bu buldog değil, boxer.
This is Bulldog.
Ben Bulldog.
Bulldog, this is Two-Niner Savoy.
Bulldog, Ben 2-9 Savoy.
Bulldog, do you read...
Bulldog, duyuyor musun...
That's got to be Bulldog.
Şu Bulldog olmalı.
Bulldog!
Bulldog!
Hello, Savoy Six, this is Bulldog.
Merhaba, Savoy 6, Ben Bulldog.
Bulldog's somewhere near you.
Bulldog yakınında bir yerde.
Savoy Six, this is Bulldog.
Savoy 6, ben Bulldog.
Go ahead, Bulldog.
Devam et, Bulldog.
Roger, Bulldog.
Anlaşıldı, Bulldog.
[Speaking Japanese ] [ Bulldog] We don't understand you.
Sizi anlamıyoruz.
- Hey, Bulldog. - Stop him!
- Durdur!
- Bulldog, please.
- Bulldog, lütfen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]