Busting traduction Turc
1,491 traduction parallèle
If it wasn't for John busting up Spyder's operation, you would've ended up at the body farm too, you know.
John'ın Spyder'ın operasyonunu mahvetmesi olmasaydı, ceset tarlasına son verecektiniz, malum.
Besides busting on your old teachers.
Eski öğretmenlerini dağıtman hariç.
Luke, going up there is like busting into an operating room in the middle of a heart transplant and getting mad at the surgeon because the guy's heart is on the outside.
- Luke, oraya çıkmak,.. ... kalp nakli sırasında bir ameliyathaneye girmekle aynı. Adamın kalbi dışarıda diye cerraha kızmak gibi.
Busting my chops.
Üstüme geliyordu.
The rest of this hospital is busting its tail and you're- -
Hastanenin geri kalanı canını dişine takmış, siz- -
He's been busting my stones ever since his girlfriend dumped him.
Sevgilisi terk ettiğinden beri taş üstünde taş bırakmıyor.
Relax, champ, we're just busting your onions.
Rahatla şampiyon, sadece soğanlarını kavuruyorduk.
It's gonna be horrible, but not because I'm not busting my butt.
Ama popomu yırtmadığım için değil.
All right, we just keep busting their soldiers, and they'll just keep recruiting more.
Tamam, biz sadece onların askerlerini tutukluyoruz ama diğer yandan onlar yeni askerler bulmaya devam ediyorlar
Thanks for not busting me.
Beni ele vermediğin için sağ ol.
When Manuel was busting a move on April and she found out Jake was sleeping with her mom.
Hani Manuel, April'e çıkma teklif etmeye çalışıyordu, ve April, Jake'in annesiyle yattığını yeni öğrenmişti.
I've been busting a gut trying to sort the pub.
Pub işini halletmek için kıçımı yırtıyorum.
Your old job is still here waiting for you, you can start busting tables any time you want.
Endişelenme, bebeğim. Eski işin hala seni bekliyor. Ne zaman istersen masa servisine başlayabilirsin.
The cops have been busting my balls for weeks.
Haftalardır polisler peşimi bırakmıyor.
I ain't busting balls, Mick.
Yardıma ihtiyacım var.
I'm busting chops.
Maksat kıllık olsun.
Busting chops.
Kıllık yapıyorum.
- I'm busting chops today.
- Bugün kıllığım üstümde. İstediğine sorabilirsin.
Chop-busting.
Kıllığa devam.
Perry, believe me when I say I'm proud to welcome you to what I like to call the seedless grapes club. But still... I have just one obvious, and hopefully chop-busting question...
Perry, sana, "tohumsuz üzümler" kulübüne hoş geldin dediğimde bunu içtenlikle söylediğime inan, ama yine de açık ve kıl bir sorum olacak...
Yeah, and busting dealers is ours, so sure.
Tabii ya yakalanan satıcılar bizimkilerdi.
Next time those guys get to party, over busting some soul brother, better be out of my earshot.
Gelecek sefer o heriflerin muhabbetini siyah bir kardeş basabilir, kulak mesafesinin dışında olsalar iyi olur.
But I'm sure my dad was interested to know why you hauled his daughter in and subjected her to the crime-busting stare for no apparent reason.
Ama eminim ki babam kızını alıkoyup herhangi bir sebep yokken ona bir "suçüstü yakalandın sahnesi" yaşatmanla ilgilenecektir.
Now, that's ballsy... busting the mayor's kid's party on election night.
Bu çok saçma. Seçim gecesi Vali'nin çocuğunun partisini basıyor.
Hey, I was thinking about busting out of here, maybe go to White Castle.
Buradan başka bir yerde yakalanmayı düşünüyordum. Belki "White Castle" a giderim.
While you lounge around here, doing laundry and putting up drywall, I'm at work busting my hump.
Sen buralarda keyif çatarken çamaşır yıkayıp, duvarları alçıpan ile kaplarken iş yerinde kıçımdan ter akıyor benim.
What are you busting Mom's hump about the lasagna for?
Baba neden annemin yaptığı lazanyayı kötü buldun?
We've been busting our asses all this time, and we made it without even knowing it.
Ne? Bütün bu çektiklerimizden sonra, neredeyse işi bitirdik demek.
I was busting your balls.
Taşşak geçiyorum.
Man, I gotta take you out whore-busting some night.
Dostum, bir gece sana fahişe ayarlamam lazım.
You guys know what whore-busting is, right?
Fahişe becermek nedir biliyorsunuz, değil mi?
Here I am, busting my nuts trying to find some female character for my movie and this guy goes and drops one right in my lap.
Burada, filmime kadın karakter bulmak için taşaklarımı patlatıyorum ve bu herif gidip bir tanesini kucağıma düşürüveriyor.
Kids everywhere are busting their ass in the classroom and we're killing aliens, dude.
Çocuklar sınıflarda kıçlarını yırtıyor, biz uzaylı öldürüyoruz, dostum.
Seriously, I'm not busting my butt out there for him anymore.
Artık onun için kıçımı tehlikeye atmayacağım.
I'm busting you out of here.
Seni buradan kaçıracağım.
I think soon we'll have somebody who knows something and they'll be worth busting.
Yakında bir şeyler bilen birine erişeceğiz ve baskın yapmaya değecek.
He was busting out windowpanes and, yeah, letting in some fresh air.
Pencereleri kırıyordu, evet, içeri temiz hava aldırıyordu.
What you busting my balls for?
Benim toplarımdan sana ne?
All hell was busting loose.
Sanki monopol oyunu gibiydi.
You want to see the ball-busting letter she sent me?
Bana yazdığı salakça mektubu görmek ister misin?
If Becks isn't busting your balls about it what's the big deal?
Eğer Becks bu konudan şikayetçi değilse, o zaman mesele nedir?
Yeah, maybe I'm a little bored with busting high school kids for littering instead of getting shot at by crack dealers.
Kokain satıcılarından kurşun yemek yerine yerleri kirleten liselileri basmaktan biraz sıkıdım galiba.
Oh, man, you just love busting my chops, don't you?
Beni süründürmek hoşuna gidiyor, değil mi?
Well, I figure instead of busting our asses... diggin'a hole in there, we'll just use this.
Orada bir delik açmak için almıştım. Burada kullanabiliriz.
We want to stay under, run in load number two and keep going, and hold off busting the ABs or Yero.
Devam etmek istiyoruz. İkinci sevkıyatı tamamlamak istiyoruz. Aryan Kardeşliği ve Yero operasyonunu erteleyin.
Where's the food at? And why am I busting my ass all day while you in here drinking on yours?
Ve neden bütün gün ben dışarıda uğraşırken... sen burada içip duruyorsun?
That's why I'm busting my ass at school every day to make sure I'm nothing like you.
Her gün okulda kıçımdan ter akıtmamın sebebi senin gibi olmamak için.
I'm busting my ass, but I'm happy, though.
Çok çalışıyorum, ama çok da mutluyum.
I've been busting my balls for 20 years!
20 yıIdır ağzıma sıçıIıyor.
You... I'm busting my ass to be the best tour guide in the damn city, so I can make enough money to support both of us and hopefully you won't have to work one day.
- Şehrin en iyi tur rehberi olacağım diye götüm çıkıyor, sırf evi geçindirip, sen bir gün bile çalışmak zorunda kalmayasın diye.
This man's been busting his ass to protect you.
Bu adamlar seni korumak için götlerini tehlikeye attılar.