But i'm hungry traduction Turc
430 traduction parallèle
- But I'm sick and I'm hungry.
— Ama ben hastayım ve açım.
I didn't stop because there's a circus, but Baby's going to be hungry.
Sirk olduğu için durmadım ama Bebek bir şeyler yemek zorunda.
It's very kind of you, but I'm not very hungry.
Çok naziksiniz, ama pek aç değilim.
That's very kind of you sister, but I'm not hungry.
Çok naziksiniz bayan, ama aç değilim.
Thank you, Father, but I'm not hungry.
Teşekkür ederim baba, ama aç değilim.
Thank you, but I'm not hungry.
Sağolun ama aç değilim.
I really shouldn't, but I've been hungry so long.
Almamalıyım ama uzun süredir açım.
- I don't know, but I'm not hungry.
- Bilmem ama aç değilim.
You see, I'm hungry. But I'd rather go hungry one morning than for the rest of my life.
Gördüğün üzere açım... ama bir sabah aç kalmak hayatım boyunca aç kalmaktan iyidir.
- But I'm hungry.
- Ama açım.
But I'm really not hungry.
Gerçekten aç değilim.
But I'm hungry enough to eat a bear.
... ama bir ayıyı yiyecek kadar açım.
But I'm hungry enough to eat a bear.
ama bir ayıyı yiyebilecek kadar açım.
So I called Peterson and told him I'd not be home for dinner... but to leave some cold supper out for me in case I was hungry later on.
Peterson'ı aradım. Yemeğe eve gelmeyeceğimi, daha sonra acıkırsam diye, dışarıda yemek bırakmasını söyledim.
It's very good, but I guess I'm just not hungry.
Herşey çok güzel, ama aç hissetmiyorum.
But I'm hungry!
Ama ben açım!
But I am so hungry.
Ama çok açım.
I never liked glit-head but I'm hungry.
Çipura sevmem ama çok açım.
But am I hungry.
Fakat acıktım.
I'm always hungry, but my belly keeps growing.
Her zaman açım, ama karnım her daim gurulduyor.
But I'm hungry.
Ama acıktım.
Me, but I'm not hungry now.
Ben ama şu an aç değilim.
But I'm hungry.
Ama ben açım.
But, Mom I'm hungry and I've got to have something to eat.
Ama anne... Açım ve bir şeyler yemem gerek.
- But I'm not hungry.
Ama, aç değilim.
Thanks, but I'm not hungry
Sağol, ama aç değilim
No, no. I'm just as upset as you are. But when I'm hungry, I eat.
Hayır, bende senin kadar üzgünüm, ama acıkınca yerim, yorgun olunca uyurum, sende yiyor ve uyuyorsun.
I hear all rich people do nothing but count their money. I'm so hungry.
Zenginler hep paralarını sayarlarmış.
I'm sorry, but I reacted like any hungry man and considered them one and the same.
İkisi de aynı şeydi. Her zaman Alman halkıyla Nazileri birbirinden ayırt etmem gerektiğini düşünüyordum.
Sorry, old-timer but you're only part poison, and I'm hungry for meat.
Kusura bakma ihtiyar ama sen sadece kısmen zehirlisin ve ben de et için açım.
Thank you, it's very kind of you but I'm not hungry.
Teşekkürler, çok kibarsınız ; ama aç değilim.
You're a very nice man, Lieutenant, but I'm not really hungry.
Sen çok iyi bir adamsın, Komiser, fakat gerçekten aç değilim.
No, but I'm hungry.
- Hayır, ama acıktım.
But I am hungry.
Ama ben açım.
I'm sorry to disturb you, but I'm hungry.
Rahatsız ettim, ama açım.
- I suppose, but I'm always hungry...
- Evet ama asla doyulmuyor.
I think I can say, with complete confidence, none whatsoever... but I'm still hungry.
Kesin emin olarak söyleyebilirim ki hiç yok. Ama hala acım.
- But, honey, I'm not very hungry.
- Ama hayatım, pek aç değilim.
I'm hungry, weary, but I cannot lay me down.
* Aç ve yorgunum * fakat vazgeçemem
You're all hungry like me... but I need them.
Hepiniz benim gibi açsınız ama onlara ihtiyacım var.
I'm hungry but I can go without.
Açım, ama yemesem de olur.
Thank you, Sister, but I'm not hungry.
Teşekkür ederim rahibe, ama aç değilim.
I'm mighty hungry, but I don't believe in takin'handouts.
Çok açım, ama sadaka verileceğini sanmıyorum.
Thanks, but I'm afraid I'm not very hungry.
Sağol fakat korkarım aç değilim.
- I don't know about you, but I'm damned peckish. - Me, hungry. - Hungry!
O halde sizlere "Paris Köprüsünün Altında" yı söyleyeceğim.
No but, I mean, if you're hungry...
- Aç mısın? Hayır ama sen açsan...
- But, Eddie, I'm hungry.
- Ama, Eddie, ben acıktım.
But they won't let me in to get the eggs and I'm hungry.
Ama benim içeri girip yumurtalarını almama izin vermiyorlar ve ben açım.
But I'm hungry again... and you bled that back into me.
Ama yine istekliyim ve sen yaramı kanattın.
For the 12 years I lived here I did nothing but stuff my belly shag my wick and squeeze the hungry peasants for tithes.
Burada yaşadığım 1 2 yıl boyunca karnımı tıka basa doyurmaktan fitilimi ateşlemekten ve aç köylülerden zorla vergi almaktan başka şey yapmadım.
I'm hungry too, but you don't see me biting anyone's head off!
Bende açım, fakat kimsenin başını etini yemiyorum!
but i'm going 29
but i'm sorry 142
but i'm still here 37
but i'm not 551
but i'm not interested 30
but i'm tired 27
but i'm 401
but i'm not stupid 33
but i'm here now 110
but i'm done 25
but i'm sorry 142
but i'm still here 37
but i'm not 551
but i'm not interested 30
but i'm tired 27
but i'm 401
but i'm not stupid 33
but i'm here now 110
but i'm done 25