But it's worth it traduction Turc
1,166 traduction parallèle
I know it's not worth much now, but... I do love you.
Artık çok değeri olmadığını biliyorum, ama... seni seviyorum.
But if you've had to give up the life you were living, it's worth trying to fix.
Her şeyden bıktıysan ve yaşamakta olduğun hayattan vazgeçtiysen, bu düzeltmeye değer bir şey.
I need a complete overhaul but it's not worth it.
Komple bir gözden geçirilmeye ihtiyacım var ama buna değmiyor.
It's a bit of a drive out there but it's probably worth it.
Yeri biraz uzak ama, buna değecektir.
Well, it's a lot of work, but it's worth it.
Evet, yapılacak çok iş var ama buna değer.
But this is all it's worth.
Değeri bu kadar yani.
But it's worth asking.
- Belki yapmaz ama sormaya değer.
But, hey, maybe it's worth money anyway.
Belki para eder. Ne kadar iyi olurdu.
He's probably not there, but it's worth a shot. - All right.
Orada değildir ama bakmaya değer.
Oh, but once you find it it's so worth the wait.
Ama bulduğun zaman beklemeye değecektir.
But, Marge, it's worth it.
Ama, Marge, buna değer.
[Sighs] But what's it all worth when nobody likes you?
Ama kimse sizi sevmiyorsa ne değeri var?
But it was worth it to get back our Super Sugar Crisp cereal.
Süper Şeker Crisp mısır gevreğini geri almamıza değdi ama.
Tuvok, everyone feels a little insane when they fall in love... but it's worth the risk.
Tuvok, herkes âşık olduğunda bir miktar delilik hisseder... ama bu almaya değecek bir risktir.
But it's worth a try.
Ama denemeye değer.
It's hard work, but it's worth it.
Zor bir durum, fakat buna değiyor.
But, no more so than any other theory. - I mean, it's worth checking out.
Ama elimizde başka bir teori olmadığına göre gidip deneyebiliriz.
It's just a little more work but it'll all be worth it once I get my hands on that... It's all right.
Bu sorun değil.
It's not worth a lot of money or anything, but my mom gave it to me...
Maddi hiçbir değeri yok ama annem vermişti...
Yeah, but it's been worth it. To make Elizabeth's dream come true.
Elizabeth'in rüyasını gerçekleştirmek, için buna değerdi sanırım.
It's a little bit expensive, but let me tell you, it's worth it.
Birazcık pahalıdır ama, size söyleyeceğim, buna değer.
Something I got to work out, but... she's worth it.
Yapmam gereken şeyler var ama... O buna değer.
Ryan, I know you're really into Ashley but at some point it's just not worth it.
Ryan, biliyorum gerçekten Ashley'den hoşlanıyorsun... ama bu her şeyi feda etmeye değmez.
It's a pathetic turnout, but I've gotta give these people their $ 10 worth.
Çok dokunaklı bir hikaye, ama bu insanlara 10 $'ın karşılığını vermeliyim.
There's nothing I can do about it now, but for what it's worth, I'm sorry.
ben şimdi onun hakında yapacağım hiç bir şey yoktur fakat her şeye değerdi o, özür dilerim.
What you have is really complicated, but it's worth it.
Yaşadığın şey çok karmaşık. Ama değer.
Jerry Springer kind of family, but for what it's worth, Zhaan, you are family.
- Bu... Jerry Springer türü bir aile. ama senin için ne ifade eder bilmiyorum Zhaan, siz ailesiniz.
But I believe that Julie's worth it... and I think her music can touch a lot of people.
Ama Julie'nin değdiğine inanıyorum ve bence müziği birçok insanı etkileyecek.
It's much too expensive, but you're worth it.
Çok pahalıydı. Ama sen buna değersin.
Actually, there might be, but I'm not sure if it's worth it. ( Gasping ) :
Aslında, olabilir, ama buna değer mi emin değilim.
It takes two days to prep him, but it's worth it.
Onu hazırlamak iki gün alıyor, ama buna değer.
IT COST ME AN ENTIRE WEEK'S SALARY, BUT IT WAS SO WORTH IT. [Chuckling]
Hayran mektubu yazmalıyız.
Well, this is all very interesting, but are we sure it's worth putting our lives on the line?
Pekâlâ, bu şey çok ilginç, ama bu hayatlarımızı riske etmeye değecek kadar önemli olduğuna emin miyiz?
I appreciate your trying to protect me, but a chance to see this place... it's worth a headache.
Beni korumaya çalıştığın için teşekkür ederim, ama o yeri görme şansı... bir baş ağrısına değer.
But, I figure it's worth it if I can nail her.
Fakat ona çakarsam buna değer diyorum.
Sometimes it's worth a lot. but that's boring.
Bazen epey para ediyor ama bu çok sıkıcı.
He doesn't know what the hell it is, but he knows it's worth a lot.
Ne olduğunu bilmiyordu, ama çok değerli olduğunu biliyordu.
- Yes, it's risky, but worth it.
- Evet, riskli, ama kesinlikle değer.
But it's 200 million years worth in just a few hours.
Ama 200 milyon yıllık bir olay, birkaç saatte oldu.
Well, I don't know what you think you're going to get out of this but believe me, whatever it is, it's not worth it.
Bundan ne yarar sağlamayı beklediğini bilmiyorum ama inan bana buna değmez.
But when you do, it's worth it.
Ama gördüğünüzde buna değecektir.
But she's so wonderful, the results will be worth it. "
Ama o öyle harika ki, sonuç buna değecek. "
I'm reasonably certain I can handle him, but only if you think it's worth it.
Eğer buna değeceğine inanıyorsan, onunla başa çıkabileceğimden eminim.
Well, we still haven't ID'd the vic, but it's worth a snot
hala kurbanın kimliğini belirleyemedik., ama denemeye değer.
But for what it's worth, there are ways of seeing what it's like before you actually have one.
Ama ne pahasına olursa olsun, gerçekten bir tanesine sahip olmadan nasıl bir şey olduğunu görmenin yolları var.
I know, but for what it's worth,
Biliyorum, ama bu değer ne için...
But whatever it is, apparently it's worth dying for.
Ama her neyse belli ki uğrunda ölmeye değer.
Joey just so you know for whatever it's worth, and I don't know what that is, but I just didn't....
Joey senin için önemi var mı bilmiyorum ama, bilesin diye söylüyorum. Onunla aramızdaki her ne ise planladığım bir şey değildi.
But you know what? The trade-off's worth it.
Ama buna değer.
But still, to me... it's worth all the silver in Fort Knox.
Ama yine de benim için Fort Knox'taki tüm altınlardan daha değerli.
BUT IT'S WORTH IT FOR THE SEX.
Ama sex için buna değer.
but it's ok 45
but it's over 138
but it's okay 243
but it's hard 35
but it's mine 36
but it's not too late 21
but it's not easy 20
but it's funny 23
but it's not bad 18
but it's not a big deal 20
but it's over 138
but it's okay 243
but it's hard 35
but it's mine 36
but it's not too late 21
but it's not easy 20
but it's funny 23
but it's not bad 18
but it's not a big deal 20