English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / Buy it

Buy it traduction Turc

7,802 traduction parallèle
You want to buy it?
Satın almak ister misin?
I don't buy it.
İnanmıyorum.
Don't worry. Somebody will buy it.
Dert etme, biri alır illaki.
Why would I call about the candle if I didn't want to buy it?
Almak istemesem niye arayıp sorayım ki?
Well, as I say, I hope you buy it.
- Asla. Dediğim gibi umarım evi alırsın.
Okay, fellas, here's the thing about the story. I don't buy it.
Pekâlâ, hikâye için söyleyeceğim şey şu, beğenmedim.
But do you buy it in a store?
Dükkânda mı satılıyor?
Look, okay, I'll buy it now, but I won't play it till after I've written the new song.
Bak, şey, tamam. Şimdi alacağım ama yeni şarkımı yazmadan oynamayacağım.
But if i don't buy it, which i probably won't, I will keep harassing you until you come home,
Ama eğer ikna olmazsam, ki muhtemelen öyle olacak eve dönene kadar seni taciz etmeye devam ederim.
Then I'll buy it from the bank. Yeah?
O zaman ben de bankadan alırım.
There's only three companies in Gotham that stock this ATP stuff, and you need a special license to buy it.
Gotham'da ATP ilacını bulunduran yalnızca üç şirket var ve satın almak için özel izin gerekiyor.
- You don't buy it?
İnanmadın mı?
Well, we'd buy it ironically, of course.
Tabii ki de ironi olsun diye alacağız..
We can buy it from there.
Oradan da alabiliriz.
Okay, you know, you really don't seem gay. I don't buy it.
Peki, bak, gerçekten geymişsin gibi gözükmüyorsun.
And if Johnny didn't buy it, I'm sorry.
Ama Johnny bunu yemediyse, üzgünüm.
Well, I don't buy it.
Buna inanmam.
You know, you're gonna buy it, you ever pull a stunt like that again.
ölmek istemiyorsan bir daha arabaya bu şekilde binme.
And... and we wanna buy it.
Onu satın almak istiyoruz.
Flush out the gas or you buy it too.
Ya gazı dışarı atarsın ya da tadına bakarsın.
He's gonna have to buy it.
Gitsin parayla alsın.
Thank heavens, I can buy it.
Şükür ki o sevgiye sahibim.
I didn't buy it.
Satın almadım.
You find some sucker to buy it, and I'll make you partner.
Bunu alacak bir enayi bul, ben de seni ortağım yapayım.
- did you buy it?
Siz mi aldınız?
I buy it.
Bence olabilir.
And then, finally, there was so much built up around it, we had to buy him a car so he wasn't disappointed.
Sonra beklentiyi çok yükselttiğimizden ona bir araba almıştık ki hayal kırıklığına uğramasın.
I don't buy it.
Kanmadım.
And, as far as V.W.s go, it's about the quickest thing you can buy.
VW'ler satın alabileceğiniz en hızlı araçlardır.
Ever. What does it say? "Mooch off Jimmy, scream in your sleep, threaten people at Best Buy"?
Neler var listede? "Jimmy'den otlan, uykunda çığlık at, Best Buy'da insanları korkut"?
I needed that room so that I could buy drugs without anyone seeing me. It would've ruined Hutch if I got caught.
O odaya ihtiyacım vardı çünkü kimse beni görmeden uyuşturucu satın alabilirdim.
Yeah, well, buy a hat and hang onto it, because, um, that theory may have a little wrinkle.
Pekâlâ, bir şapka alın ve elinizde tutun çünkü o teori biraz değişikliğe uğrayabilir.
I buy toilet paper before it's even necessary.
Gerek olmasa bile tuvalet kağıdı alıyorum.
Why did you buy it?
Niye satın aldın?
Now, you can use that to buy all the junk and the deodorant or whatever it is you want to buy.
Onunla istediğin malı, deodorantı veya ne istiyorsan işte onu alabilirsin.
It'll buy us some time.
Bize biraz zaman kazandıracaktır.
Jianxing, stop it! Why did you have to buy me a promotion?
Bana neden terfi satın almak zorundaydın?
Sorry, ma'am? I went to the store to buy toilet paper and when I got back I couldn't find it.
Tuvalet kağıdı almak için markete gitmiştim ve geri döndüğümde onu bulamadım
My God, what does it take to get people to buy a damn cookie?
Tanrım, insanların kurabiye alması için ne yapmak gerekiyor?
Is it true you got to buy your own duty weapon, or you just got to buy the backup?
Polislerin görevdeki silahını kendisinin aldığı doğru mu, yoksa sadece yedek silahınızı mı kendiniz alıyorsunuz?
He can buy his own frigging way though college. Or get Nisa's parents to do it.
Üniversiteye rağmen kendi yolunu alabilir ya da Nisa'nın ebeveynlerine yaptırabilir.
So, if we could prove that Owen Sugar used stolen Hit Wizard money to buy this car, would it be confiscated? Auctioned for cheap?
Owen Sugar'ın bu arabayı, çalıntı Liste Başı Sihirbazı'yla kazandığı parayla aldığını ispatlasaydık bu araba haczedilir ve açık arttırmada ucuza satılır mıydı?
When I buy that ride of yours, I want it in once piece.
Seni tek parça istiyorum.
You sell to the general public, who will buy anything you put in front of them if they think it'll help their sticky, snot-covered kids.
Sen ise, eğer yapış yapış sümük kaplı çocuklarına faydalı olacağını düşünüyorlarsa, önlerine koyduğun her şeyi alabilecek halka satıyorsun.
Uh, it does buy happiness.
Uh, mutluluğu satın yapar.
Make as much of it as you can, because that old adage, "money can't buy you happiness," - -it absolutely buys you happiness.
Yapabildiğin kadar çok yap çünkü eski bir atasözü "para, mutluluk getirmez" der ama kesinlikle mutluluğu satın alır.
Why'd you buy fruit if you don't want us to throw it?
Atışmamızı istemiyorsan neden meyve alıyorsun?
It's like accountants who buy a Harley.
Harley Davidson alan muhasebeciler gibi.
How could he not only know what to buy, But have the money to afford it?
Nasıl oluyor da hem ne alacağını biliyor hem de tüm bunlara yetecek parası var?
Now, if you had to buy this, how much would you pay for it?
Şimdi bunu satın alacak olsan, ne kadar öderdin?
The moment you walk into Chanel or Hermes and buy something, it becomes just a product.
Chanel ya da Hermes'tan bir şeyler alırsın bu sadece bir üründür.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]