Caden traduction Turc
87 traduction parallèle
The facts were these... one bradan caden, an agricultural lator, was 53 years, 21 Weeks, 5 days, 6 hours, and 19 minutes old, when his crop duster collided with the broadview Luxury apartment complex.
Olanlar şunlardı... Tarımsal havacı olan bir Bradan Caden,... 53 yıl, 21 hafta, 5 gün, 6 saat ve 19 dakikalıkken,... ilaçlama uçağı ile manzaralı lüks bir apartmana çarpmıştı.
Caden's insurance agent had already rejected the claim on his life policy before the claim Was even made.
... Bay Caden'ın sigorta acentesi, hayat sigortası talebini, "İNTİHAR"... talep bile yapılmadan reddetmişti.
Bradan caden's wife, becky, believed her husband was not suicidal and was, in Fact, a happy man. He was a happy man.
Bradan Caden'ın karısı Becky,... kocasının intihara meyilli olmadığına,... hatta mutlu bir adam olduğuna inanıyordu.
While olive snook considered how to get lily and vivian out of their rut, pie Maker was considering worst-case scenarios, not only for a rogue hijacker, who he had been Hired to the find by becky caden,
Olive Snook, Lily ve Vivian'ı kabuklarından nasıl çıkaracağını düşünürken,... Turtacı en kötü ihtimalleri düşünüyordu. Bunlar hem Becky Caden'ın bulmak için onları tuttuğu azgın bir hava korsanı için,... hem de Chuck ve turtacının kapamayacağı bir şekilde onu kapan adam içindi.
No, it's about our client, becky caden, wife of bradan caden, the man your handyman widowed When he decided to crop-dust someone's living room.
Hayır, Bradan Caden'ın karısı müşterimiz Becky Caden'la ilgili. Senin eli becerikli adamın birinin oturma odasını ilaçlamaya karar verdiğinde dul bıraktığı kadın.
- Caden, can you get that?
- Caden, şunu açar mısın?
- Caden...
- Caden...
- Jesus, Caden, what the fuck?
- Aman Tanrım, Caden, neler oluyor?
- Okay, Jesus, Caden, I got it.
- Tamam, Tanrı aşkına Caden, anladım.
- Caden, stop it.
- Caden, kes şunu.
- I know, Caden.
- Biliyorum, Caden.
I've fantasized about Caden dying.
Caden'in ölümünün hayalini kurmuştum.
- Caden, does that feel terrible?
- Caden, bu sana kendini kötü hissettirdi mi?
Caden, I'm sorry, I...
Caden, Özür dilerim, ben...
- Hi, Caden.
- Selam, Caden.
- That's great, Caden.
- Bu harika, Caden.
It's all about your artistic satisfaction, Caden.
Bu tamamen sanatsal memnuniyetinle alakalı, Caden.
- Morning, Caden.
- Günaydın, Caden.
Caden, I think I wanna go to Berlin with just Olive.
Caden, sanırım Berlin'e sadece Olive ile gitmek istiyorum.
- It's Caden.
- Benim, Caden.
It's Caden.
Ben Caden.
That is just the wrong thing to say right now, Caden.
Bu, şu an söylemek için yanlış bir şey, Caden.
- Oh, Caden.
- Caden.
I'm not sure I can work with you, Caden.
Seninle çalışabileceğimden emin değilim, Caden.
Actually, I'm meeting Caden here.
Aslında ben Caden ile buluşacaktım.
- Hi, Caden.
- Merhaba, Caden.
- Caden.
- Caden.
It's so good to see you, Caden. L...
Seni görmek çok güzel, Caden.
She is so much more of a father than Caden ever was with his drinking and unfortunate body odor and rotting teeth.
Caden'in sarhoş, hastalıklı vücudu ve dökülen dişlerinin yanında onun hiç olmadığı kadar iyi bir baba.
- Caden?
- Caden?
Caden, everyone has to figure out their own life, you know.
Caden, herkes kendi hayatını çözümlemek zorundadır.
Do you have anything for me, Caden?
Bana verebileceğin bir iş var mı Caden?
- Please, caden.
- Lütfen, Caden.
Please, Caden.
Lütfen Caden.
- Why did we leave Adele, Caden?
- Adele'i neden tert ettik, Caden?
I mean, there's a whole side of Caden I can't explore without a Hazel.
Yani, Caden'ın, Hazel olmadan keşfedemeyeceğim büyük bir parçası var.
Caden, what are you doing at night?
Caden, geceleri ne yapıyorsun?
- Caden, this is...
- Caden, bu...
- Hi, Caden.
- Merhaba Caden.
No harm, no foul, Caden.
Zararı yok Caden.
Oh, don't worry, Caden.
Merak etme Caden.
- Is this Caden cotard?
- Caden Cotard'la mı konuşuyorum?
You're pretty, Caden.
Sen çekicisin, Caden.
Come to bed, pretty Caden.
Yatağa gel, çekici Caden.
Thanks, Caden.
Teşekkürler, Caden.
Caden, can we stop a second?
Caden, bir saniyeliğine durabilir miyiz?
If Hazel's in love with Sammy, and Caden's in love with Hazel there would be a big confrontation where Caden turns to me and says : "It's obvious he's a substitute for me."
Hazel Sammy'e aşıksa ve Caden da Hazel'e aşıksa Caden'in bana dönüp "Onun benim yedeğim olduğu açık" dediği anda büyük bir yüzleşme olması gerekiyor.
- Caden, what do you think?
- Caden, ne düşünüyorsun?
I don't know, Caden.
Bilmiyorum Caden.
Caden.
Caden.
Mr. Caden.
Bay Caden.