Caine traduction Turc
1,056 traduction parallèle
You know my brother Daniel Caine?
Kardeşim Daniel Caine'i tanıyor musun?
- Danny Caine's your brother?
- Danny Caine kardeşin mi?
Danny Caine and Al.
Danny Caine ve Al.
This is you, Mr. Caine?
Bay Caine, bu siz misiniz?
Mr. Caine, you are now a federal prisoner.
Bay Caine, şu andan itibaren federal bir mahkumsunuz.
Danny Caine and his friend Al Meader killed Joe James?
Danny Caine ve arkadaşı Al Meader Joe James'i mi öldürdüler?
And you better not be fooling me, Caine.
Ve beni kandırmaya çalışma, Caine.
The state department wants Caine. They want him back alive.
İçişleri Bakanlığı Caine'i istiyor.
Caine!
Caine!
- Where you going, Caine?
- Caine, nereye gidiyorsun?
Caine?
Caine?
- Where's Caine?
- Caine nerede?
Meader and Joe James is dead and Danny Caine ain't here.
Meader ve Joe James öldüler Danny Caine de burada değil.
- That's what Caine did.
- İşte Caine bunu yaptı.
But Caine out there checking that mine he could kill us both and take all that money for himself.
Caine madeni araştırıyor bizi öldürüp parayı cebine indirecek.
I'm sorry, Caine, but you'd turn me in just li ke the rest of them.
Üzgünüm, Caine, diğerleri gibi beni teslim edecektin.
Caine.
Anahtar.
That's my gold, Caine.
Caine, o benim altınım.
I'm gonna stay here, Caine.
Caine, ben burada kalıyorum.
Yes, Student Caine.
Evet, Öğrenci Caine.
Caine.
Caine.
- l am Caine.
- Benim adım Caine.
I am Caine.
Adım Caine.
My name is Caine.
Benim adım Caine.
Disciple Caine, Disciple Lin Wu, you are both excellent young men.
Mürit Caine, mürit Lin Wu, her ikiniz de çok mükemmel gençlersiniz.
Let it be Disciple Caine, for l know him to be my superior.
Mürit Caine'i seçin çünkü benden daha üstün.
- Caine.
- Caine.
Not f or you, youn g C ain e.
Senin için yapmadım, genç Caine.
Youn g C ain e, wh en I was a boy I fell into a h ol e in th e groun d an d I was broken an d coul d n ot climb out.
Genç Caine, çocukken bir gün bir çukura düşmüştüm ve çıkamadığım için umutsuzdum.
Caine, can you thin k of a way to go back? I mean, a way to overcome the lot?
Onları atlatıp nasıl geri dönebiliriz?
And Caine, come by this way again, we'll make you comfortable.
Buralara yeniden gelirsen seni iyi ağırlarız.
There will be a town here, Caine.
Burada bir kasaba kurulacak.
- Well, wh at about Caine?
- Peki ya Caine?
Well, that's what Caine would do.
Caine de öyle yapardı.
- Caine, don't.
- Caine, yapma.
Mr. Caine?
Bay Caine?
Young Caine, when I was a boy I fell into a hole in the ground, and I was broken and could not climb out.
Genç Caine, çocukken bir gün bir çukura düşmüştüm ve çıkamadığım için umutsuzdum.
My name is Kwai Chang Caine.
Adım Kwai Chang Caine.
We've found it, Kwai Chang Caine.
Bulduk, Kwai Chang Caine.
All right, Kwai Chang Caine.
Pekala, Kwai Chang Caine.
I am Kwai Chang Caine.
Adım Kwai Chang Caine.
What more can they ask of me, Kwai Chang Caine?
Benden daha fazla ne isteyebilirler, Kwai Chang Caine?
- Well, sir, I am here to post bail for Kwai Chang Caine and Ancient Warrior.
- Senin için ne yapabilirim? - Kwai Chang Caine ve Yaşlı Cengaver için kefalet yatırmaya geldim.
I'm not gonna lie to you, Caine.
Yalan söylemeyeceğim.
I am Kwai Chang Caine.
Ben de Kwai Chang Caine.
What will happen to Kwai Chang Caine?
Kwai Chang Caine'e ne olacak?
You don't know anything about Caine.
Caine hakkında hiç bir şey bilmiyorsun.
Much as I hate Noah Jones Caine may have murdered one of his men.
Noah Jones'dan ne kadar nefret etsem de Caine onun adamlarından birini öldürmüş olabilir.
I'd like to help Caine.
Caine'e yardım etmek isterdim.
Caine. ls he hurt?
Caine. O iyi mi?
- Where's Caine's bag?
- Caine'in çantası nerede?