Carrier traduction Turc
1,585 traduction parallèle
I'm gonna kill that mail carrier. I don't care if he doesn't have a tongue.
Dilsiz olması umurumda bile değil.
Our new mail carrier doesn't have a tongue?
- Yeni postacımızın dili yok mu? - Benimle dalga geçiyor olmalısın.
I'm sorry, but I am the mail carrier in this town and I will carry the mail the way that I carry the mail, and if you don't like that, then you can carry the mail.
Bu kasabanın postacısı benim. Postayı istediğim gibi dağıtırım! Hoşunuza gitmiyorsa, siz dağıtın!
This time? Were I the USS Avington carrier group, I'd pick up my pace.
Bu seferki hedep USS uçak gemileri, ama git gide hızlanacağım.
! Because, Doug, when we left him alone in this house he started a small fire, and managed to change our long distance carrier. Look, OK.
Çünkü onu bu evde yalnız bıraktığımızda küçük bir yangın başlattı ve şehirlerarası telefon servis sağlayıcımızı değiştirmeyi başardı.
Carrier is a big and confusing place first time on board.
Uçak gemisi ilk binenler için karmaşık bir yerdir.
An enemy sub tries to infiltrate the carrier battle group.
Bir düşman denizaltısı, taşıyıcı savaş konvoyuna sızmaya çalışır.
The carrier was a day out of Norfolk at the end of a six month deployment in the Med. When?
Uçak gemisi o gün, Akdeniz'de altı gün kaldıktan sonra Norfolk'a bir gün uzaklıktaymış.
Aft - aft watch spotted a life vest, beacon, in the carrier wake.
Kıçtaki nöbetçi, geminin izinde can yeleği ışığı görmüş.
Yeah. Navy presumed that he robbed the dispersing office, faked falling overboard, and then sat tight with the cash until the carrier put into Norfolk.
Donanmadakiler yüzbaşının gemiden düşmüş numarası yaparak gemi Norfolk'a girene kadar saklanıp beklediğini düşünmüş.
He called you from the carrier?
- Gemiden mi aradı?
I'm just wondering how you managed to search every inch of a 95,000 ton, twenty-four story tall, 1049 foot long aircraft carrier in two days. Nothing.
- Hiçbir şeyi.
She'd just given birth at the Bethesda Naval Hospital and he called her from the carrier.
Bethesda Donanma Hastanesi'nde daha yeni doğum yapmış. Kadını gemiden aramış.
What does killing the ball carrier give them?
Top taşıyıcısını öldürseler ne olur?
What I understand, doctor, is that LuthorCorp's insurance carrier insisted that I submit to five psychiatric therapy sessions.
Benim anladığım, doktor, LuthorCorp'un sigorta bölümü benim beş seans psikiyatrik tedavi görmemi istediler.
Danny, it was a lead that went nowhere - on Ziegler's carrier bag.
Danny, o sonuçsuz bir araştırmaydı. Ziegler'in çantasında yazıyordu.
- What carrier bag?
- Ne çantası?
- Ziegler had a carrier bag.
- Ziegler'ın bir çantası vardı.
She managed to damage her carrier when they were selecting them...
Onu seçerlerken, bir taşıyıcıya zarar vermeyi başardı.
I shot a carrier...
Bir taşıyıcıyı vurdum.
- You wanna build a troop-carrier plane?
- Asker taşıyan bir uçak mı yapmak istiyorsun?
Look, I believe sincerely that America cannot afford to have more than one international carrier.
Amerika'nın birden fazla uluslararası havayolunu... kaldırabileceğini gerçekten düşünmüyorum.
There's a sub-carrier hidden in the lower frequency.
Düşük frekansta çalışan bir alt mesaj daha var.
Report to main station carrier.
Ana gemiye rapor ver.
This is a low-cost carrier in expansion that needs a hand.
Bu, büyümekte olan bir ucuz havayolu şirketi ve yardıma ihtiyacı var.
An attempt to access footage while a carrier was still alive.
Taşıyıcı hâlâ hayattayken görüntüye erişmeye çalıştın.
I am going to warn to them with my carrier pigeon.
Şimdi bir de şunu yollarsak..
And I went out on an aircraft carrier.
Uçak gemisine binme fırsatım olmuştu.
He's just a carrier.
O sadece bir kurye.
- Without this carrier, all remaining units...
- Bu taşıyıcı olmaksızın geriye kalan birimler...
The instant his command carrier is spotted, it is to be fired upon.
Şimdiki kumanda taşıyıcıları bulundu, ateşlenmesi gerekir.
Beneath this magnificent... Command Carrier.
Görkemli gökyüzü altında Taşıyıcı Komutası.
But we are currently flying through Peacekeeper controlled space during a war and he is a Command Carrier officer.
Ama şu an bir savaş sırasında Barış Muhafızları'nın kontrolü altındaki bir bölgeden geçiyoruz ve nakil komuta subayı o.
One damaged command carrier on scans.
Hasar görmüş bir komut taşıyıcı tarama altında.
Nothing matters but the carrier.
Gemimiz haricinde artık hiçbir şeyin önemi yok.
I wanna be with a ball carrier.
- Bir top taşıyıcıyla olmak isterim.
Either we learn who did it, and return the curse to them, or the funnel disappears if its carrier dies.
Ya kimin yaptığını öğrenip... laneti sahibine geri göndermeliyiz... veya girdabın yok olması için taşıyıcısı ölmeli.
Chameleon to carrier.
Bukalemundan taşıyıcıya.
It's the child of a mutation gene carrier.
Mutasyon geni taşıyan bir çocuk.
- It's a hidden carrier wave masked by a spell that turns the TV into a two-way conduit to the viewer.
Televizyonu seyirciye doğrudan ulaşan iki yönlü bir kanal haline getiren bir büyüyle gizleniyor.
The Olympic Carrier.
- The Olympic Taşıyıcı.
He was on the Olympic Carrier.
O Olympic Taşıyıcı'daydı.
We lost a ship during the last cycle, the Olympic Carrier.
Geçen döngüde bir gemi kaybettik, Olympic Taşıyıcı.
It's the Olympic Carrier, sir.
Bu Olympic Taşıyıcı efendim.
The Olympic Carrier has been infiltrated by Cylon agents.
Olympic Taşıyıcı Cylon casusları tarafından doldurulmuş.
Logically, in order for you to survive... the Olympic Carrier should be destroyed.
Mantıksal olarak, hayatta kalmak için Olympic Taşıyıcı yok edilmeli.
Olympic Carrier... this is Raptor 478, call sign Boomer.
Olympic Taşıyıcı, Olympic Taşıyıcı. Burası Raptor 478, işaret ver Boomer. Görüş alanımdasın.
I'll make arrangements to get you back to the carrier.
Sizi gemiye gönderelim.
You're lucky this isn't an aircraft carrier.
Uçak gemisi olmadığı için şanslısın.
The command carrier is heavily damaged.
Komutanı taşıyan araç ağır hasar gördü.
- You spoke to him? - Strip away the carrier signal.
Az önce onunla mı konuştun?