Carson traduction Turc
2,600 traduction parallèle
[BEEP ] [ REPORTER] A FEW DAYS AGO RIGHT HERE WHERE I'M STANDING, CLOVER HIGH SCHOOL SENIOR CARSON PHILLIPS LOST HIS LIFE
Birkaç gün önce tam olarak durduğum yerde Clover Lisesi son sınıf öğrencisi Carson Phillips, yıldırım çarpmasıyla hayatını kaybetti.
HE WILL BE MISSED. [CARSON] IT'S AMAZING HOW POPULAR YOU BECOME ONCE YOU DIE.
Öldüğünü zaman bu kadar popüler olmanız çok şaşırtıcı.
[CARSON] OH, KISS MY EMBALMED ASS.
Ölü kıçımı öp.
YOUR BOOK CLUB WILL NOT SPARE A PAGE TO REMIND PEOPLE THAT CARSON PHILLIPS WAS ZAPPED IN THE PARKING LOT.
Andaç kulübü, Carson Phillips'in otoparkta öldüğünü insanlara hatırlatmak için bir sayfa ayırmayacak.
- PLANT A TREE. HOW DO I BEGIN TO DESCRIBE CARSON PHILLIPS?
Carson Phillips'i anlatmaya nasıl başlasam?
[CARSON] I NEVER GRADUATED, I NEVER WENT TO NORTHWESTERN,
Hiç mezun olmadım. Northwestern'a hiç gitmedim.
- [CARSON] IT'S A LOT LIKE...
- Yıldırım gibi.
- [MALERIE ] LIGHTNING. [ CARSON] YEAH, EXACTLY.
Evet, kesinlikle.
[CARSON] BECAUSE A LIFE WITHOUT MEANING, WITHOUT DRIVE,
Çünkü anlamsız, hırsı olmayan...
[CARSON] WITHOUT GOALS OR DREAMS... ISN'T A LIFE WORTH LIVING.
... amacı ya da hayalleri olmadan hayat yaşamaya değmez.
He said he had business in Carson City.
Carson City de isi oldugunu soyledi.
Well, I was gonna watch Carson and cry myself to sleep.
Carson'ı * seyredip ağlayarak uyuyakalırım diyordum.
Carson's chances of going to college are too low.
Carson'ın üniversiteye gitme şansı çok az.
I don't think I'd have allowed it.
Ben olsam buna izin vermezdim Bay Carson.
Carson's in need of a footman and O'Brien has a candidate.
Carson'a uşak lazım ve O'Brien'in bir adayı var.
I mean to try, Mr Carson.
- Çalışacağım Bay Carson.
Won't it, Carson?
Değil mi Carson?
Carson's motto is,'Be prepared.'
Carson'ın sloganı budur, "Hazır ol".
Hello, Mr Carson.
Merhaba Bay Carson.
Then you'll have to do it, Mr Carson.
Öyleyse sen yapmalısın Bay Carson.
Could you lower it a bit, please, Mr Carson?
Biraz daha eğebilir misiniz Bay Carson?
Carson, are you all right?
Carson, iyi misin?
But it must be hard, Mr Carson.
Ama bu zor olmalı Bay Carson.
I know and I'm sorry, but I spoke to Mr Carson tonight and they won't be taking anyone new on.
Biliyorum ve üzgünüm ama bu akşam Bay Carson'la konuştum ve yeni birini almayacaklarmış.
I don't know how Mr Carson managed it because his lordship's put his foot down.
- Bay Carson bunu nasıl becerdi bilmiyorum çünkü majesteleri kesinlikle yasaklamış.
Don't you think so, Carson?
Öyle değil mi Carson?
Carson and Mrs Hughes.
Carson ve Bayan Hughes.
Will I do, Carson?
Nasıl olmuşum Carson?
I don't know if I'm proud, but I'm very glad you're happy, Mr Carson.
Övünçlü hissediyor muyum bilmem ama mutlu olmanıza sevindim Bay Carson.
Your honor, we'd like to call to the stand mr. Andre carson And we'd like to enter exhibit "d" into evidence.
Sayın yargıç, Bay Andre Carson'ı kürsüye çağırıyoruz ve Örnek D olarak kanıtı sunuyoruz.
Peter : We have proof that this man, andre carson, Is the real owner of lulu.
Bu adam, Andre Carson'ın Lulu'nun gerçek sahibi olduğuna dair kanıtımız var.
Oh, um, your honor, this is a case of ownership Between ms. Steele and ms.
Sayın yargıç, bu dava Bayan Steele ile Bayan Dutton arasında bir dava, Bay Carson'la değil.
Let me ask mr. Carson.
Durun, Bay Carson'a sorayım.
Mr. Carson, do you have any proof that this is your dog?
Bay Carson, köpeğin size ait olduğuna dair bir kanıtınız var mı?
Mr. Carson, has kerry dutton, your old girlfriend, Ever borrowed anything and never given it back?
Bay Carson, Kerry Dutton, eski kız arkadaşınız sizden bir şey ödünç alıp geri vermemezlik yaptı mı?
Given the plaintiff's apparent mental instability And the dog's comfort level with mr. Carson...
Davacının ani çığrından çıkışı ve köpeğin Bay Carson'la olan rahatına göre...
... I am taking this case from the jury And allowing custody of lady bow wow to andre carson Until the defense can provide papers proving ownership.
... davayı jüriden alıyorum ve Leydi Hav Hav'ı barınak yerine Bay Carson'a gönderiyorum ta ki savunma sahiplik belgelerini getirene kadar.
- I'm Jeff, and here we have Carson, Steve,
- Ben Jeff,... ve buradakiler de Carson, Steve,
Looks about 16, probably a student over at Carson.
16 yaşında görünüyor, muhtemelen Carson'da öğrenci.
All right, Dr. Carson, so let's talk about how we do a nerve graft.
Pekala, Carson, yüzden bahsedelim nasıl Biz sinir grefti yapın.
No, we got snowboarding in the Olympics and we over-validated Carson Daily.
Hayır, olimpiyatlarda snowboard yaptık ve Carson Daly'e fazla değer verdik.
Whereabouts do you live, Mr. Carson?
Nerede oturuyorsunuz, Bay Carson?
He's in Carson at a conference.
Carson'da bir konferansta.
Except for Carson,'cause he's a biter.
Carson hariç. O dedikoducunun tekidir.
HI, YOU'VE REACHED CARSON.
Merhaba, Carson'a ulaştınız.
[BEEP] HI, YOU'VE REACHED CARSON.
Merhaba, Carson'a ulaştınız.
THERE WAS A BOY WHO FLEW. " [CARSON] LIFE COMES AT YOU FAST,
Hayat akıp gider.
Your honor, yesterday ran into ms. Dutton's lap, It was the scent of mr.
Sayın yargıç, dün Bayan Dutton'ın kucağına atladığında, Bay Carson'ın gömleğindeki kokusu yüzündendi köpek kokuya tepki verdi, kişiye değil.
Heard it on the Johnny Carson show once.
- Johnny Carson şovunda duymuştum.
Hello again, Detective. Mr. Carson.
- Tekrar merhaba dedektif.
What brings you here?
- Bay Carson...