Cashier traduction Turc
739 traduction parallèle
As I said before... I was cashier in a wholesale house.
Daha önce de söylediğim gibi bir toptan satış mağazasında kasiyerim.
She even told you she was leaving you for a cashier... with whom she was having an affair.
Hatta seni, ilişkisi olduğu kasiyer için terk edeceğini bile söyledi.
What about a cashier?
Kasiyer de kimin nesi?
What's the name of this cashier?
Bu kasiyerin adı neydi?
The cashier closes at 6 : 00.
Muhasebe 6 : 00'da kapanıyor.
Cashier of the bank.
Bankanın veznedarı.
We say with cashier
Bunu düşündüm. Müdürüyle de konuştum.
Tomorrow at 2 pm the cashier brings the money here
Yarın öğlen 2'de. Veznedar parayı şuraya koyuyor.
Turn around and start walking toward the cashier's cage and keep quiet.
Arkanı dön ve ses çıkarmadan kasiyer kabinine yürü.
I'll send a note to the cashier.
Veznedara haber göndereceğim.
When you get here, ask at the cashier's desk to use the phone.
Buraya geldiğinde, telefonu kullanmak için vezneye sor.
A gentleman inside has won 20,000 francs and the cashier would like some money.
İçerde bir bey 20,000 frank kazandı. Kasiyer biraz para istiyor.
Get me Lubin, in the cashier's office.
Bana veznedarlıktan Lubin'i bağlayın.
It was that assistant cashier. He spotted us.
Bizi teşhis eden veznede duran adam olmalı.
- The cashier saw it.
- Veznedar görmüş.
The cashier?
Veznedar mı?
And that's only right, because the man I'm giving it to is a 14-karat 17-jewel cashier.
Tam olması gerektiği gibi çünkü bunu vereceğim kişi de tam 14 karat ve 17 taşlı bir kasiyer.
So I'm a cashier.
Ama ola ola kasiyer oldum.
To think I took you for a cashier.
Bir an kasiyerin teki olduğunu düşündüm de.
You're a cashier... it ought to be easy for you to get your hands on a couple of thousand...
Veznedarlık yapıyorsun elini bir kaç bin dolara uzatman çok da zor olmuyordur...
- Pay the cashier right over there.
- Şu kasiyere hesabını öde.
" loitered near the stairway that leads to the cashier's office,
" vezneye çıkan merdivenlere yöneldiler...
My assistant will carry to the cashier, monsieur.
Asistanım vezneye götürür, mösyö.
And in your capacity as cashier... you naturally pride yourself on your memory for faces?
Ve kasiyer olarak yüzleri hatırlama yeteneğinizle gurur duyuyor musunuz?
The cashier. No.
- Kasadarımız.
He was a bank cashier.
Bankada veznedardı.
- The cashier said it was nonsense.
- Veznedar saçmaladığımı söyledi.
Cashier killed in desperate struggle. Wounded assailant still at large. "
"Saldırganlar hala bulunamadı."
The cashier is dead.
Veznedar da öldü.
See if the cashier and Brignon weren't killed with the same gun.
Veznedarın ve Brignon'un aynı silahla öldürülüp öldürülmediğine bak.
Yes, the cashier will pay you.
- Evet, kasadan alırsınız.
Take it to the cashier.
Onu vezneye götür.
I was assistant cashier of the Eternal Fountain Pen company.
Eternal Fountain Pen şirketinde veznedardım.
The cashier's tent will always gladly honor my slip for $ 500 to this gentleman.
Kasiyerin çadırı, her zaman büyük bir memnuniyetle benim hesabımdan 500 doları bu beyefendiye verecektir.
Well, that man in the cashier's cage didn't think I was on the level.
Kasiyer bölmesindeki adam doğru konuştuğumu düşünmüyordu.
I've managed to persuade the chief cashier to give you a leg up.
Baş veznedarımızı sana destek çıkması için ikna etmeyi başardım.
Your cashier smoked a pipe.
Senin kasiyer pipo içiyordu.
It's about a cashier job I was going to before I decided to go to Australia.
Bir kasiyerlik işi için gidecektim. Sonra Avustralya'ya gitmeye karar verdim.
Aren't you the cashier on the streetcar collecting the coins?
Tramvayda para toplayan bir muavin değil misin?
Stop by the cashier tomorrow.
Yarın vezneden ücretini alırsın.
The cashier of a factory in Ledbury Street was attacked in his office and two men made off with several hundred pounds mostly in pound notes.
Ledbury sokağındaki fabrikanın veznedarı ofisinde saldırıya uğramış. İki adam yüzlerce sterlin alarak kaçmış. Çoğu...
One friend works as a cashier.
Bir arkadaşım kasiyer olarak çalışıyor.
- And how much does a cashier earn?
- Bir kasiyer ne kadar kazanır? - 30, 35.
But to work as a cashier you need a deposit of 300,000 lire.
Ama kasiyer olarak çalışabilmen için 300,000 Liret depozito vermen gerekir.
This is the cashier's office.
Burası vezne.
Imagine sauntering up to the head cashier's table... and pilfering a sum like that from under his nose.
Baş veznedarın masasına kadar gidip burnunun dibinden bu kadar tutarı aşırmayı düşünün.
Surely you have a better hiding place for your funds than the cashier's nose.
Paraların için kasiyerin burnundan daha iyi bir saklama yerinin olması lazım herhalde.
By the way, what was the head cashier doing at the time?
Sırası gelmişken, baş veznedar ne yapıyormuş o sırada?
Tell that cashier you gotta have money for your sick grandmother.
Kasiyere, hasta anneannen için para alman gerektiğini söyle.
George peatty, the track cashier, arrived at his apartment.
Hipodrom vezne görevlisi George Peatty, evine geldi.
Suppose you go down to the cashier's office.
Tamamdır, bay Jackson.