Catch me if you can traduction Turc
150 traduction parallèle
Catch me if you can.
Kolaysa yakala.
Alright, catch me if you can
Hadi, sıkıysa yakala beni!
Catch me if you can.
Yapabiliyorsan durma!
Catch me if you can!
Sıkıysa yakala!
Catch me if you can.
Sıkıyosa yakala beni.
[Clucking] Catch me if you can!
Yapabilirseniz yakalayın beni!
Catch me if you can. " Waiter.
Tut beni tutabilirsen. " Garson.
Catch me if you can!
- Yine başladın!
Catch me if you can.
Yakala yakalayabiliyorsan. Yakalayabilirim.
Catch me if you can.
Beni yakalasana!
Catch me if you can!
Yakalayabilirsen yakala!
Catch me if you can.
Erkeksen yakala haydi.
Catch me if you can!
Yapabilirsen yakala bakalım!
Come and catch me if you can
Gel ve eğer yakalayabilirsen beni yakala.
Catch me if you can!
Sıkıysa yakala.
Catch me if you can!
Yakalayabilsen yakala!
Like, catch me if you can.
Yakala beni, yakalayabilirsen.
Catch me if you can? "
Yakalayabilirseniz yakalayın. "
Catch me if you can? "
yakalayabiliyorsanız yakalayın? "
Catch me if you can.
Sıkıysa yakalayın.
Catch me if you can.
Yapabiliyorsan beni yakala.
- Catch me if you can!
- Haydi, Lucy!
Catch me if you can
Beni yakalayamazsın ki.
- Catch me if you can!
- Yakalayamaz ki!
Catch me if you can!
Beni yakalayamazsınız ki!
Catch me if you can!
Kolaysa yakala beni!
Catch me if you can.
Yakala bakalım beni.
Thirsty boy. Catch me if you can.
Susamış çocuk.Yakalayabilirsen yakala.
Catch me if you can!
Sıkıysa yakalayın!
Catch me if you can.
Yakalayabilirseniz yakalayın.
"Catch me if you can, turn me upside down and whatever falls out of my pants pocket is what's behind my scrip,"
"Becerebiliyorsan beni yakala, başaşağı çevir, ve cebimden ne düşerse al"
Ben tells me if you listen carefully, If you try it several times, You can catch them at it.
Ben dedi ki, eğer dikkatle dinlersen birkaç sefer deneyince onları yakalayabiliyormuşsun.
Tell me, Sergeant, in your professional opinion, do you really believe you can catch this man if he doesn't want you to?
Söyle bana, Çavuş, mesleki görüşüne göre, bu adamı, yakalanmak istemiyorsa yakalayabileceğinize gerçekten inanıyor musun?
If you miss me in this life, you can catch me in the next, can't one?
Beni bu hayatta kaçırırsanız, bir sonrakinde yakalarsınız, değil mi?
All right, now, when I kick the ball to you, you catch it and you try to run past me, if you can, through these two guys there.
Tamam. Şimdi, topu sana şutladığım zaman yakalamaya ve beni geçmeye çalış - becerebilirsen - şu iki adam arasından.
I'll be home all evening, so if you need me you can catch me here.
Bütün gece evde olacağım, bana ihtiyacın olursa ara beni.
Cos if you can catch me, you can have me.
Eğer beni yakalayabilirsen, bana sahip olabilirsin.
All I know is I catch a flight tomorrow morning at 9 : 30... and I can't afford a hotel, so I was going to walk around... and it'd be more fun if you came with me.
Tek bildiğim yarın sabah 9 : 30 uçağına yetişmem gerektiği.. .. ve bir otele yetecek paramın olmadığı, ben de dolaşacaktım.. .. ve benimle gelseydin çok daha eğlenceli olurdu.
So if you'll get me the test reports, I can catch right up.
Öyleyse bana test raporlarını verirseniz size hemen yetişebilirim.
And let me tell you this, if we catch any of you... talking to those motherfuckers, we got security... we got surveillance cameras everywhere, you can get out of here.
Şunu sakın unutmayın. Birinizi bile o p... çlerle konuşurken görmeyeyim! Güvenliğimiz var.
If you can catch me!
Sıkıyorsa yakala!
See if you can catch me.
Hadi, bakalım beni yakalayabilecek misin?
If you'll excuse me, I have to go home... so I can write about the fact that I couldn't do a catch.
Gidip yakalamadığımı yazmak zorundayım.
Tell you what... if... you can catch me...
Bak şimdi. Eğer beni yakalayabilirsen bir düsünürüm.
You can't catch me if you want, because I'm the ref.
Beni yakalayamazsın ki. Çünkü hakemim ben.
If there's anything I can do... to help you catch Cleo's killer, just tell me.
Eğer yapabileceğim bir şey varsa... Cleo'nun katilini yakalamanızda yardımcı olabilecek bir şey, söylemeniz yeterli.
If I catch any one of ya'll saying something... it's gonna be me and you, you hear me?
Beni dinleyin. Birinizi herhangi bir şey derken görürsem... - canına okurum.
If you can ever forgive me and you're ready to make that leap... I promise I'll be there to catch you.
Eğer beni affedebilirsen ve bana geri dönersen... söz veriyorum senin için orda olacağım.
I'll go out with you if and when you can catch me.
Beni yakalayabilirsen seninle yemeğe çıkarım.
You should've told me about the kid...'cause I can't help you if I'm playing catch-up.
Benimle çocuk hakkında konuşmalıydın eğer yakalamaca oynayacaksam sana yardım edemem.
if you catch me you can eat whatever you want.
Beni yakalarsan istediğini yiyebilirsin.