Caterpillar traduction Turc
417 traduction parallèle
Pardon me, a caterpillar, Captain.
Pardon Kaptan, bir tırtıl.
The caterpillar must have frightened him.
Tırtıldan çok korktu galiba. Aman tanrım!
Its top resembles a horse, its bottom a caterpillar.
Üst kısmı ata benzer, alt kısmı ise tırtıla.
Look alive, you crawling caterpillar!
Canlan biraz, sümsük tırtıl!
What a lovely caterpillar
Ne güzel bir tırtıl.
The cats, the caterpillar tractors.
- Biçerdöver traktörler.
[Caterpillar] Stop!
Dur!
Mr. Caterpillar. What will I do?
Bay Tırtıl, şimdi ne yapacağım?
- I'm sorry, but the caterpillar said...
Özür dilerim. Ama biliyorsun, tırtıl dedi ki- -
A caterpillar.
Bir tırtıl.
Brown, unfortunately, is not a caterpillar.
Brown maalesef bir tırtıl değil.
I know the song about the caterpillar who loves a butterfly.
Kelebeği seven tırtılın şarkısını biliyorum.
When you step on a caterpillar, do you look down and say, "I don't understand you"?
Buldozere çıktığında, aşağıya bakıp, dermisin ki, "seni anlamıyorum"?
Friends, you saw enter here a waif, a gamin, a lowly caterpillar.
Dostlar, buraya bir küçük kız, çirkin bir tırtıl girdi.
I have been known to step aside to give a caterpillar right of way.
Kenara çekilip... " "... tırtıla yol veren biri olarak tanınırım. "
Caterpillar!
Tırtıl!
A caterpillar fell out of the tree, right onto your plate.
Ağaçtan bir tırtıl düştü, tam da tabağına.
It's a... It's a caterpillar.
Bu bir bu bir tırtıl.
There's a caterpillar on you.
Üzerinizde bir tırtıl var.
You miserable, cowardly, wretched, little caterpillar.
Seni zavallı, korkak, berbat, küçük tırtıl.
But why must you turn back into a caterpillar, Melinda?
Ama neden yine bir tırtıla dönüşmek zorundasın, Melinda?
Did the ant kill the caterpillar?
Karıncalar tırtılı öldürdü mü?
The Yank's an intruder, just like the caterpillar.
O Kuzeyli bir işgalci, tıpkı tırtıl gibi.
For he had turned into a caterpillar...
Çünkü dönüşmüştü tırtıla.
As the lowly caterpillar transforms itself into a finer and more beautiful creature.
Mütevazi tırtılın değişime uğrayıp daha olgun ve daha güzel bir yaratığa dönüşmesi gibi.
Caterpillar pecker!
Solucan pipili!
I'm not a caterpillar.
Ben tırtıl mıyım?
There's a caterpillar.
Bir traktör vardı.
There's a fucking caterpillar in the tulips.
Lalelerin içinde lanet bi traktör vardı.
A caterpillar under glass.
Camın altında bir tırtıl var.
Like a caterpillar?
Tırtıl gibi mi?
Mr. Caterpillar, where are you?
Bay Tırtıl, neredesiniz?
Like a caterpillar becomes a butterfly... death only transforms us into another state of being.
Bir tırtıl gibi kelebek olur... Ölüm sadece bizi başka bir varlığa dönüştürür.
Who are you? - the caterpillar said. -
"Sen kimsin?" diye sordu Kurtçuk.
Why? - the caterpillar asked. -
"Neden?" diye sordu Kurtçuk.
Keep away from that badly genius! - the caterpillar said. -
"Bu kötü yeteneğinden uzak dur" diye konuştu Kurtçuk.
No! - the caterpillar said. -
"Hayır" dedi Kurtçuk.
Of the fungus. - the caterpillar said. -
"Organizman" diye cevap verdi Kurtçuk.
Leave me alone now, so that I can sleep. - the caterpillar said weakly. -
"Şimdi beni biraz yalnız bırak ki rahatça uyuyabileyim" dedi Kurtçuk yorgunca.
caterpillar...
Kurbağa.
We are to evaluate the readiness of the caterpillar drive.
Caterpillar sürücüsünün hazır olduğundan emin olmalıyız.
This could be a caterpillar.
Bu bir caterpillar olabilir.
Diving command. Engage caterpillar and secure main engines.
Caterpillar'ı çalıştırın ve ana motoru devreye sokun.
Caterpillar engaging.
Caterpillar çalışıyor.
Caterpillar engaging, Captain.
Caterpillar çalışıyor.
A magneto-hydrodynamic drive, or caterpillar, that would enable the sub to run virtually silent.
Bir manyeto-hidrodinamik güç, ya da caterpillar denizaltının kesin bir sessizlikte seyretmesini sağlıyor.
We will have to stop and repair the caterpillar unit.
Durup caterpillar ünitesini onarmamız gerekecek.
I found out what happened to the caterpillar.
Caterpillar'a ne olduğunu buldum.
The caterpillar is operational and appears to be running normally.
Caterpillar çalıştırıldı ve bir sorunu yok gibi görünüyor.
- Caterpillar?
Tırtıl mı?
Claude, you said we were going to get a genuine piece of artillery, an anti-tank gun on caterpillar wheels. Wait a minute.
Dur biraz.