Cedar traduction Turc
683 traduction parallèle
Mr Cedar is, and I haven't seen him in two days.
Avukat Bay Cedar ve onu iki gündür görmedim.
- Cedar, we gotta deal with the papers.
- Cedar, gazeteleri halletmeliyiz.
We located him, Mr Cedar.
Yerini bulduk, Bay Cedar.
I'm John Cedar, of the New York firm of Cedar, Cedar, Cedar Budington.
John Cedar, New York, Cedar Cedar, Cedar ve Budington'dan.
Cedar, Cedar, Cedar Budington.
Cedar, Cedar, Cedar ve Budington.
Good morning, Mr Cedar.
Günaydın, Bay Cedar.
- Good morning, Mr Cedar.
- Günaydın, Bay Cedar.
- Get Mrs Cedar on the phone.
- Bayan Cedar'ı bağlayın.
But that's a service Cedar, Cedar, Cedar Budington usually donates.
Cedar, Cedar, Cedar ve Budington'ın genelde yaptığı bir hizmet.
I'm surprised Mr Cedar, who's supposed to be smart, couldn't see through that.
Zeki olması gereken Bay Cedar'ın bunu görmemesine şaşırdım.
Mr Cedar won't answer his phone.
Bay Cedar telefonuna bakmıyor.
- I'll call Cedar.
- Cedar'ı arıyorum.
I'm from Mr Cedar's office.
Ben Bay Cedar'ın bürosundanım.
Cedar's too smart.
Cedar çok zeki.
He hasn't a chance against Cedar.
Cedar'a karşı şansı yok.
Cedar wants to make a settlement.
Cedar anlaşma istiyor.
The next minute it looks like a picture of Mr Cedar.
Sonra da Bay Cedar'ın resmine benziyor.
Mr Cedar's right.
Bay Cedar haklı.
Just the other morning, I read about Mr Cedar's own son, how he got drunk and insisted on driving a taxicab while the driver sat inside.
Daha geçen sabah Bay Cedar'ın oğlu hakkın bir haber okudum, sarhoş olup, taksici arkada otururken taksiyi kullanmak istemiş.
That's funny, Mr Cedar going to Mandrake Falls to bring them here.
Bay Cedar'ın Mandrake Falls'a gidip onları getirmesi çok tuhaf.
Please, Mr Cedar.
Lütfen, Bay Cedar.
Personally, I don't know what Mr Cedar is raving about.
Şahsen Bay Cedar'ın neden öfkelendiğini anlamıyorum.
What does Mr Cedar expect me to do?
Bay Cedar ne yapmamı bekliyor?
Mr Cedar and Mr Semple don't need anything.
Bay Cedar ve Bay Semple'ın bir şeye ihtiyacı yok.
Mr Cedar, who wants a free ride?
Beleş yolculuk isteyen Bay Cedar'ı mı?
If that's crazy, I ought to be sent to an institution, but I don't think it is, and Mr Cedar doesn't either.
Bu çılgınlıksa bir kliniğe gönderilmeliyim, ama öyle olduğunu düşünmüyorum, Bay Cedar da öyle.
Grow old like cedar tree.
Sedir ağacı gibi büyür.
Dad - He made my cradle out of cedar of Lebanon.
Babam beşiğimi katran ağacından yapmıştı.
Gee, I can smell that cedar now.
O ağacın kokusu hâlâ burnumda.
Oregon red cedar.
Oregon kırmızı ardıcı.
Cedar shingles.
Ardıç kiremitler.
Kid, we got us a little bank in Cedar that's just itching to be charged.
Cedar'da gel bizi soy diye bağıran küçük bir banka var.
Mike McHugh, from Cedar Rapids to see this war's over in a hurry.
Ben Mike McHugh. Cedar Rapids'den savaşı bitirmeye geldim.
Cut some cedar posts and string new wire.
Sedir kazığı kesin ve yeni tel çekin.
Anyway, I've arranged to fingerprint some of your people in Cedar City.
Her neyse, çalışanlardan birkaçının parmak izi örneğini Cedar City'de hazırladım.
And were rolling into Cedar City.
Cedar City'ye doğru gidiyorduk.
There must be a blood bank in Cedar City.
Cedar City'de bir kan bankası olmalı.
I'm in a phone booth opposite number 12 Cedar Road.
Cedar Yolu 12 numaranın karşısındaki telefon kulübesindeyim.
Good white cedar plank is 3 % more this year than the last.
Kaliteli beyaz sedir kalası bu yıl geçen yılkinden % 3 daha fazla.
I do believe it's a cedar waxwing.
Bir mumkanat kuşu sanırım.
Oh, it's very seldom that you see a cedar waxwing in the park.
Oh, Parkta nadiren mumkanat kuşu görebilirsin.
5 : 15 p. m., one cedar waxwing.
17 : 15 Bir mumkanat kuşu.
This tree is a Cedar from the Lebanon
Bu ağaç Lübnan'dan. Bir sedir ağacı.
If you hurry, you can escape through that cedar grove.
Acele edersen, şu sedir ağaçlığından kaçabilirsin.
It takes nature over 100 years to grow such a cedar.
Doğal olarak b öyle bir sedir ağacı yetiştirmek 100 yıldan fazla bir zaman alır.
Pine, cedar, rose, any pretty scent you like.
Çam, sedir, gül, ne ararsan.
We'll be picking up Dr. Kuprin at the Piazza Cedar.
- Doktor Kuprin'i Piazza Cedar'dan alacağız.
I used to be a real cedar-breaker.
Eskiden iyi bir ağaç işçisiydim.
I hold him under with a cedar fence rail.
Sedirden bir tahtayla üstüne bastırdım.
How about my momma in Cedar City?
Cedar City'deki anneme ne dersin?
Brie or Camembert, or Cheddar or Gouda, if you're on the harder stuff.
Brie, Camembert, daha sert bir şey isterseniz çedar veya guda.