Charles traduction Turc

- Charles :

- Charles :

Charles :

Charles :

Charles, what are you doing?

Charles, ne yapıyorsun

Charles, you're crazy.

Charles, sen delisin

Charles!

Charles!

Charles?

Charles?

Charles.

Charles.

My name is Charles, and this is my wife, Dana.

Benim adım Charles, ve bu da karım Dana.

- Charles, scoffing :

- Şarkılar, alay etme :

You're a lucky man, Charles, to have such an honest, compassionate woman.

Sen şanslı bir adamsın, Charles. Böyle dürüst, merhametli bir kadına sahip olmak.

Charles : Are you?

Charles : değil mi?

Ok, look, I'll come with you, but Charles has to come.

Tamam, bak, seninle geleceğim, ama Charles gelmek zorunda.

I didn't know, Charles.

Bilmiyordum, Charles.

Oh, shit, Charles.

Kahretsin, Charles.

Charles, please.

Charles, lütfen.

Go ahead, tell Charles.

Devam et, Charles'a söyle.

The pirate was Charles Vane.

Korsan, Charles Vane idi.

Charles is dead.

Charles öldü.

I look forward to seeing Miss Guthrie again and settling Charles'account with her.

Bayan Guthrie'yi tekrar görmeyi dört gözle bekliyorum. Ve Charles'ın hesabını sormayı.

But among them is the sincere confusión as to why Charles invested any time and energy in you.

Ama onların arasında en önemlisi, Charles'ın sana bunca zaman ve enerji harcama nedeniyle ilgili kafa karışıklığı.

Charles was, in some sense, a son to him, and Charles was, in some sense, a brother to us.

Charles onun için bir oğul gibiydi.. Charles bizim için de bir kardeş gibiydi.

Um, actually, no. I'm chaperoning Bill Hayden's history field trip to Charles Towne Landing.

Aslına bakarsanız Bill Hayden'ın düzenlediği okulun tarih gezisine eşlik edeceğim.

Pretty soon, we're gonna be arriving in historic Charles Towne.

Yakın zaman sonra tarihi Charles Towne Landing'e varmış olacağız.

Charles Towne had slaves.

Zamanında Charles Towne'da köleler varmış.

Uh... what happened in Charles Towne Landing, it was a one-time thing.

Charles Towne'da yaşananlar tek gecelik bir şeydi.

That's not what you said at Charles Towne Landing.

Charles Towne'da öyle demiyordun ama.

Charles Powell.

Charles Powell.

We just sat down. Kevin Wachtell, Paige Novick, this is Charles McGill.

Kevin Wachtell, Paige Novick, beyefendi Charles McGill.

We have Mesa Verde here with us today, and they're represented by Charles McGill.

Bugün karşımızda Mesa Verde yer alıyor ve kendilerini de Charles McGill temsil ediyor.

Nice to have you back, Charles.

- Geri dönmene çok sevindik Charles.

Lance, I'm Charles McGill.

Lance, ben Charles McGill.

Charles... is there anyone you want us to call?

Charles. Aramamızı istediğin başka birisi var mı?

Hang tight, Charles. We're almost there.

Biraz daha dayan Charles, az kaldı.

Okay. This is Charles McGill, late 50s.

Charles McGill, 50'li yaşlarının sonlarında.

Charles, how you doing tonight? Can you talk to me? Seizure activity?

Charles, nasılsın bakalım, konuşabiliyor musun?

- Lights. - What's that, Charles?

- Işıklar...

Mnh, you have to turn off the lights.

- Ne dedin Charles? - Işıkları kapatmanız lazım.

Okay, we're just checking your oxygen there, Charles. - Ow!

Oksijen seviyesini ölçüyoruz Charles.

Yes, Charles, we need to do o EKG okay?

Olur Charles, bir EKG almamız lazım.

- No, you don't understand. - Charles.

Hayır, anlamıyorsunuz.

- I have a condition! - Charles, we need...

Benim ayrı bir durumum var.

I have a hypersensitivity to electricity!

- Charles! - Elektriğe karşı aşırı duyarlıyım.

Okay, but you need to lie still... Charles, please push your feet against my hands.

Charles, lütfen ayağını elime doğru it.

- Get these out of here! - Charles.

- Çekin şunları üzerimden!

- Just relax.

- Charles? - Rahatla.

Please stay calm, Charles.

- Sakin ol Charles.

Ohhh! Charles, you need to cooperate with us.

Charles, sen de bize yardım et biraz.

- Please turn off the lights! - Charles...

- Lütfen ışıkları kapatın!

Charles, I'm sorry.

- Charles...

- No. Charles, can you squeeze my hand really hard?

Charles, tüm gücünle elimi sıkabilir misin?

- Right here...

- Charles!