Cheap traduction Turc
8,502 traduction parallèle
I'm just a guy on a shitty street getting cheap head.
- Şaibeli bir sokakta, ucuza sakso çektiren bir herifim ben.
Cheap labour No matter how hard you work
Ucuz iş gücü, çalıştığın koşulların önemi yok,
Cheap labour Shack without light
Ucuz iş gücü, ışıksız kulübeler,
Cheap labour Hard work
Ücret düşük, iş zor
Cheap labour Shack in the dark
Ücret düşük, karanlıkta baraka
Standard bureaucratic mentality is to go cheap, patches on patches.
Standart bürokratik zihniyet ucuza kaçmak için yamalama yoluna kaçar.
No one can go to them - and they do it very cheap.
Patikada onlar gibisi yok ve çokta ucuzlar.
These days, it's all fantasy or memoir or cheap detective shit.
Bugünlerde hep fantazi, biyografi veya ucuz dedektif şeyleri çıkıyor.
They are not cheap.
Pek ucuz değiller.
I'm on the clock. And I ain't cheap.
Hiç de ucuz değilimdir.
If anyone cheap can do our job, we're gone.
İşimizi bizden ucuza yapan çıkınca gönderileceğiz.
The Dachau concentration camp serves the industries as it provides cheap work force to the large BMW factories that produced airplane motors at the time.
Dachau toplama kampı sanayinin hizmetindedir çünkü o zamanlar uçak motorları yapan büyük BMW fabrikalarına ucuz işgücü sağlar.
I know... it sounds like a cheap malt liquor.
Biliyorum. Ucuz bir malt likörü gibi duruyor.
But the money's cheap because if one thing breaks, it's so expensive to fix.
Fiyatı ucuz ama bir şeyi bozulunca tamir etmesi çok pahalı oluyor.
You know what's not cheap?
Ucuz olmayan nedir biliyor musunuz?
No, he wears really cheap pants and as far as I can tell, he's been chafed smooth.
Hayır, pantolonlarını bit pazarından alıyor ve sana söyleyebileceğim kadarıyla çok az yıpratıyor.
Diapers are not cheap.
Bebek bezleri ucuz değil.
No use to anyone, then you'd just sell them cheap to the games industry, they'd become... cannon fodder for some war thing.
Kimseye faydası olmaz, sonra da ucuza oyun endüstrisine satarsın onları ve onlar da bir savaş şeyinde savaşta harcanan erler haline gelirler.
It's got a garden, rent's pretty cheap, and, uh, it's on the Mardi Gras route.
Bahçesi var, kirası oldukça ucuz ve Mardi Gras güzergâhı üzerinde.
I assure you, it still smells like cheap plastic and child labor.
Seni temin ederim, halen ucuz plastik ve çocuk işçi gibi kokuyor.
Or at least until the cheap fake gol turns your skin green.
Ya da en azından ucuz sahte altın cildini yeşile çevirene kadar.
Manpads are cheap and plentiful on the black market. You can get one for a few hundred bucks.
MANPADler ucuzdur ve kara borsada bolca bulunur.
I was just researching cheap booze for thea's club.
Thea'nın kulübü için ucuz içki araştırıyordum.
She's nothing but a cheap floozy anyway.
Neden umursayayım ki? Adi bir kaltaktan başka bir şey değil zaten.
I told you not to use a cheap one!
Ucuz mal kullanma dedim! Demedim mi, demedim mi?
Life's too short to waste on cheap alcohol.
Hayat ucuz içki içmek için çok kısa.
You're known for, uh, you know, bad driving and being cheap. You know what?
Kötü araba sürüş ve cimrilik.
- God. Cheap. All right, five-mile radius.
Tamam, yarıçapınız beş kilometre.
No, it's a very, very cheap pen, that just with the slightest force broke, go ahead.
Hayır, çok ucuz bir kalem, biraz güç uygulayınca dağılıyor.
As if I'm some kind of cheap, dime-store confidence man?
Sanki ben ucuz ve güvenilmez bir adammışım gibi, ha?
Just me, Matty, and a bottle of cheap champagne.
Sadece ben, Matty ve bir şişe ucuz şampanya.
So you could assert your manliness With cheap wine and flaccid... Dancing.
Ucuz şarap ve kötü dansınla erkekliğini ispatlamaya çalışıyordun.
The adoration of cheap little women?
- Ucuz kadınlarla aşk yaşamak için mi?
You drank a whole bottle of the cheap stuff... By yourself.
Koca bir şişe ucuz şarabı... tek başına içmişsin.
It's not cheap.
Ucuz değil.
So, if we could prove that Owen Sugar used stolen Hit Wizard money to buy this car, would it be confiscated? Auctioned for cheap?
Owen Sugar'ın bu arabayı, çalıntı Liste Başı Sihirbazı'yla kazandığı parayla aldığını ispatlasaydık bu araba haczedilir ve açık arttırmada ucuza satılır mıydı?
I agree with exactly zero of what you said. It's cheap and easy to dress up lazy police work as some sort of Runyonesque treasure from a bygone era.
söylediklerine ve düşüncelerine tam anlamıyla katılmıyorum eski moda kolay ve ucuz amatörce yapılan polisliği bugünün modern ve bilimsel yöntemlerle yapılan polislikle kıyaslaman özellikle haklısınız efendim.
That thing collapsed because it was cheap and bought in the orient - - like your wife.
O stand dandik olduğu ve Uzakdoğu'dan alındığı için yıkılmıştı. - Tıpkı karın gibi.
In my experience, co-workers alternate between cheap, impersonal items like this partially used Barry's brisket gift card from Larry and lavish, impersonal items like this... Endangered ivory-tusk letter opener from Saperstein.
Tecrübelerime göre iş arkadaşları, Larry'ninki gibi ucuz, kişisel olmayan ve kısmen kullanılmış Barry'nin Yeri hediye kartları ile bunun gibi müsrif, kişisel olmayan nesli tükenmekte olan mors dişinden mektup açacağı gibi şeyler arasında tercih ediyor.
I use the best firm in Chicago, so it won't be cheap.
Şikago'daki en iyi firmayla çalışıyorum ucuz olmayacak tabi ki.
This was a cheap way for her to give it to you.
Seni yıkmak için ucuz bir yoldu bu.
Thought I taught you not to take cheap shots.
Böyle ucuz şeyler yapmadığını düşünüyordum.
It looks like an old cheap thing tarted up for sale.
- baksana satılmak için eski, ucuz ve zevksiz bir şeye benziyor.
Big and tall ain't cheap or easy.
Büyük ve uzun boylu ucuz ve kolay olmuyor.
You know, these pool tables aren't that cheap to rent.
Biliyorsun değil mi bu bilardo masalarını kiralamak hiç de ucuz değil.
Yeah, I can practically smell the cheap cigars. Oh.
Evet, neredeyse ucuz sigara kokusu burnuma kadar geliyor.
I got it cheap.
Ucuza aldım.
Yup, that's what happens when you get the cheap implants.
Evet, ucuz silikon taktırırsan öyle olur tabii.
And you look cheap.
Ve sen ucuz görünüyorsun.
The use of cheap meat extra fat for flavor.
Bir fikrim var.
Could I have just a small glass of cheap white wine?
Şu ucuz şaraptan küçük bir kadeh alabilir miyim?