Cheater traduction Turc
724 traduction parallèle
"The case of Count Told is so unusual from beginning to end that I have become convinced that both as card-cheater and as suicide, the Count acted under the compulsion of some overpowering, but to him, hostile mind!"
"Kont Told'un rahatsızlığı baştan sona... "... öylesine müstesna ki, " Kont'un hem hile yaparken, hem de intiharında,
Did you get a load of that englishman with the single cheater?
Gözünde gözlük varken... -... o İngiliz'i gördün mü?
I can't play with a cheater!
Bir hilebazla oynayamam.
A drifter, a cheater, a tinhorn.
Köşeye atıldım, kandırıldım, hor görüldüm.
" When death, that cheater of cheats, comes knocking
" Ölüm, şu hilelerin hilebazları, gelip kapıyı çaldığında
Me, a cheater?
Ben mi, bir hilekar mı?
You blind cheater!
Seni kör hilebaz!
I said I'll give you $ 2.00 come on. $ 5.00, you blood-sucking cheater!
2 dolar dedim. Hadi ama $ 5.00, seni kan emici dolandırıcı!
There's nothing easier than cheating a cheater.
Hileciye, hile yapmaktan daha kolay bir şey yoktur.
Belly cheater.
- Pis üçkâğıtçı.
You dirty cheater!
Sizi gidi pis hilebazlar!
Hayden, you old belly cheater.
Hayden, seni mide düşmanı.
Oh! Cheater.
Oh, üç kağıtçı!
Miuna screwer, defecating buttocks, subterranean old woman, old smelly woman or big Miuna, flirter and cheater, who we are forced to accept as wife mother, wicked mother - in-law, sister and grandmother...
Yaşlı kokuşmuş kadın veya yüce Miuna, çapkın ve aldatan karımız olarak, annemiz, kötü kayınvalidemiz olarak kabul ettirilen kız kardeş veya büyük anne.
Debra, you're such a cheater.
Debra! Hile yapıyorsun.
Cheater!
Dolandırıcı!
Cheater!
Hileci!
We have a cheater.
Bir dolandırıcı var.
- Cheater.
- Hilebaz.
An unreliable man, a cheater, a traveller without luggage.
Güvenilmez bir adam, sahtekarın teki, bagajsız yolcu.
You cheater!
- Seni hilebaz!
Cheater.
Seni hergele!
I'm a good cheater.
Ben iyi hile yaparım.
You cheater!
Seni hilekâr!
Say, in summer on Volga I played with this cheater...
Ben de yazın Volga'da bir kumarbazla aynı masadaydım. Orası da tam...
So last summer I played with that cheater on Volga, lost 600 rubles!
Yazın Volga'da bir kumarbazla oynamıştım, 600 rublemi götürdü.
I have no money, but I am a cheater.
Masada. Param yok, ama ben "birr" hilebazım.
I don't know why they... they notice after a while l-l-l-I am a cheater.
Bilmiyorum neden, onlar bir süre sonra anladılar ben "birr" hilebaz.
I'm a good cheater.
İyi "birr" hilebaz ben.
Cheater.
Hilekar.
Cheater!
Üçkâğıtçı!
- You're a cheater.
- Sen hilekârsın.
You got the shortest straw, Randy, you cheater!
En kısa çöp sende. Randy, pis hilekar!
Because I'm a cheater!
Çünkü, ben bir yalancıyım!
So you tell her a cheater never wins and a winner never cheats and she'll give you that job back.
Ona bir hilekarın asla. kazanamayacağını söylediğinde o işi sana geri verecektir.
- Wait a minute, you little cheater.
- Dur bakalım seni küçük hilekar.
Well, so did I, cheater.
Ben de öyle, sadakatsiz.
Cheater.
Üçkağıtçı.
Yeah, you cheater.
Yeah, seni üçkağıtçı.
If the cheater does not come forward, or is not identified by then, I will be forced to fail the entire section.
Kopya çeken itiraf etmez veya kimin olduğu öğrenilmezse, bütün sınıf dersten kalmış olacak.
He's a cheater, aren't you, little twerp?
Yalancının tekisin sen, pis velet.
"There is no more deeply moving religious experience than cheating a cheater."
"En derin ruhani olay bir hilebazı aldatmaktır."
Cheater's justice.
- Kısasa kısas.
He's still a cheater.
Beni aldattı.
is this the face of a cheater?
Bu hile yapan bir adamın suratına mı benziyor?
- Cheater, cheater, compulsive eater.
- Mızıkçı, mızıkçı.
Cheater.
Hileci.
Cheater!
Sahtekar!
You're a cheater?
- Hile mi yapıyorsunuz?
You cheater.
Beni hatırladığını iddaa etmiştin.
You're the cheater!
Hileci sensin!