Chip traduction Turc
6,394 traduction parallèle
Listen, Chip, do you think that you might want to take a little time for yourself and just sort of get away and be out of the public eye?
Dinle, Chip, sence kendine biraz zaman ayırmak ve bir bakıma uzaklaşıp halkın gözü önünde olmamak isteyebilir misin?
Chip helped.
- Chip yardım etti.
You know, Chip, in an "extra" exclusive, we actually obtained footage of...
Biliyorsun, Chip, çok özel haber olarak, aslına bakarsan kanaldan kazanızın görüntülerini elde ettik.
You're yanking the steering wheel, Chip!
- Direksiyona asılıyorsun, Chip!
We're getting too close to the edge, Chip! Stop!
Kenara fazla yaklaşıyoruz, Chip!
Dr. Reggie Fluke, a computer engineer with sleep apnea, and Chip Cochran.
Doktor Reggie Fluke, uyku apnesi olan bir bilgisayar mühendisi ve Chip Cochran. - Colleen Chip'le de mi flört ediyormuş?
One minute, this black widow is making eyes with Reggie, and the next, she's winking at Chip.
Bir dakika bu kara dul Reggie'yle bakışıyor, sonrakindeyse, Chip'e göz kırpıyor.
And this Dickerhoof woman, she got Chip so psyched out that he tells her on camera that he sabotaged Reggie...
Ve bu Dickerhoof denen kadın, Chip'i öyle bir heyecanlandırmış ki adam kamera karşısında ona Reggie'yi sabote ettiğini söylüyor...
And then Chip and Donna drove over a cliff.
- Sonra da Chip ve Donna uçurumdan düştü.
She came to play. So, Colleen used Chip to get rid of the Flukes.
Demek ki, Colleen, Chip'i Fluke'lardan kurtulmak için kullanmış.
Maybe this week she figured out a way to get rid of Chip.
Belki bu hafta da Chip'ten kurtulmanın bir yolunu bulmuştur.
Wrapping Chip around my little finger...
Chip'i serçe parmağımda oynatmak...
Oh? Oh, so you were only flirting with Chip because you were told to.
Yani Chip'le sadece sana öyle söylendiği için flört ediyordun.
Chip made sure the Flukes went home, and now we win $ 1 million and come back next season, so, you're welcome, Les.
Chip, Fluke'ların eve dönmesini sağladı ve şimdi biz 1 milyon doları kazanıp sonraki sezon geri geleceğiz, yani, rica ederim, Les.
So, how did Chip get the Flukes out of the way?
- Peki, Chip, Fluke'ları nasıl yoldan çekti?
Because Chip urinated on their wood.
- Chip odunlarına işedi de ondan.
So vulgar. And we wouldn't even have known if Chip hadn't bragged about it.
Ve Chip bunun hakkında övünmeseydi, haberimiz bile olmayacaktı.
Right behind Chip and Donna's car?
Chip ve Donna'nın arabasının hemen arkasında?
Chip's already made $ 2 million, and he was close to getting $ 3 million.
Chip çoktan 2 milyon dolar yaptı bile ve 3.'yü de almak üzereydi.
"Mint-choplat chip, mint-choplat chip."
Sonraki bir ay boyunca duyduğumuz tek şey "Çikolatalı dondurma! Çikolatalı dondurma!" olmuştu.
And you've got a chip on your shoulder the size of Montana and when it comes out,
Sorun çıkarmak için sürekli yer arıyorsun ve o nedeni bulduğunda...
You have a chip on your shoulder.
Kendini çabuk kaybediyorsun.
I got the chip off my shoulder.
Çabuk kazandığım şeyler de var.
And that's not the chip I'm talking about.
Ayrıca kazandıklarından değil kaybettiklerinden bahsediyordum.
It's got a micro GPS chip embedded in it.
İçinde mikro GPS çipi var.
I lost my one and only bargaining chip.
Elimdeki tek pazarlık şansını kaybettim.
I'm gonna go find our bargaining chip.
Ben gidip takas kozumuzu bulacağım.
He also put a tracking chip in your neck. What? !
O işlemde boynuna bir izleme çipi de yerleştirmişti.
What, are you 12? So is the, uh... is the movie why you've got such a chip on your shoulder?
Peki, film yüzünden mi bu kadar öfkelisin?
Got about 10 grand in his chip stack on the table in front of him.
Masadaki çip yığını yaklaşık 10 binlik.
Note the chip in her left maxillary central incisor.
Sol üst çene kemiğinde bulunan orta ön dişindeki çatlağa bak.
He just got his tenth one-month sober chip.
10. ayın ayıklık bozuğunu aldı.
Chip off the old block.
- Armut dibine düşermiş.
You could do all of that if you had an electronic chip on the car.
Arabada bir elektronik çipin olsa tüm bunları yapabilirdin.
Now, I think that is where the chip is.
Bence çip orada.
He planted the chip and the detonator and then he hid a Bluetooth transmitter under a newspaper kiosk on Fulton.
Çipi ve ateşleyiciyi yerleştirmiş, sonra Bluetooth aktarıcısını Fulton'da bir gazete bayiisinin altına saklamış.
- The chip was never triggered.
- Çip tetiklenmemiş.
We Checked... the chip was never activated.
Kontrol ettik. Çip hiç aktif edilmemiş.
It's a tracking chip.
Bir takip çipi.
Can the chip be removed?
- Çip çıkarılabilir mi?
Based on the age of everyone without a chip, we are searching for a man in his late 30s to early 40s.
Çipsiz kişilere bakarsak aradığımız adam 35-45 yaşları arasında.
Every single one, with or without the tracking chip.
Hepsi aklandı, takip çipi olanlar da olmayanlar da.
The thing about this phone is, the police locked it up, so just swapping a chip won't do.
Bu telefonu polis bloke etmiştir. Sadece çipini değiştirmekle olmaz.
Well, once you got it online, poker chip cam worked like a charm.
Çevrimiçi yaptığın anda poker çipindeki gizli kamera bütün işi halletti.
Ugh. Get me some chocolate-chip cookies.
Çikolata parçalı kurabiye de al.
Hillary with the chocolate chip cookies.
Hillary'nin damla çikolatalı kurabiyeleri.
Leaders who are willing to chip away at the obstacles, cut through the noise and play the game.
Engelleri aşmak isteyen liderler... Gürültüyü kesip oyunu oynamak isteyen ve oyunu kazanan liderler.
Oh, here's the chip section right here.
İşte, şurada cips reyonu var.
And, ooh, let's see, a mint chocolate chip ice cream for the young lady.
Yanında da genç bayan için naneli çikolatalı dondurma.
Colleen was flirting with Chip, too? On camera in front of her husband.
Kamera karşısında, kocasının önünde.
A long time ago, I implanted you with a subdermal chip that could call upon dormant nanobots in your bloodstream to restructure your anatomy and turn you into a car.
- Ne? ! Uzun zaman önce deri altına bir çip yerleştirmiştim.