English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ C ] / Choir

Choir traduction Turc

1,776 traduction parallèle
I'm just the choir director but I will tell the pastor, who is the shepherd of our flock.
Ben koro yönetmeniyim ama rahibe söylerim, ki o sürümüzün çobanıdır.
He's the choir director.
O koro yönetmeni.
That's our part, what we do here in the church as a choir, sing.
Bu bizim görevimiz, kilisede koro olarak şarkı söylemek.
Choir leader.
Koro şarkıcısı.
So next year you're gonna be in the choir.
Gelecek yıl koroda olacaksın.
But Derek got his football buddies to replace the choir and sing :
Derek'de futbol takımından arkadaşlarını ayarlayıp koronun yerine geçtiler ve :
They're like freaking choir boys.
Korodaki ucube çocuklara benziyorlar.
Highland is a bunch of choir boys, Rick!
Highland bir avuç koro çocuğu, Rick!
If it isn't the Highland choir boys.
Bunlar Highland korosu çocukları değil mi?
Hey hey, you're preaching to the choir.
Bunu sana açıklamıştım.
Rehearsal ´ s over, gentlemen and choir boys!
Prova bitti, beyler ve koro çocukları!
How can two run down child stars who maybe can sing in a choir... understand Falco ´ s world view and write about it?
Kilise korosuna belki girebilecek işi bitmiş iki çocuk yıldız nasıl Falco'nun hayat görüşünü anlayıp şarkı yazacak?
You didn't even notice me, though,'cause your Walkman was blaring, and the Stones must have just come on, because you were - you were singing that opening part to You Can't Always Get What You Want, you know, the really high part with the boys choir?
Kulağında Walkman olduğu için beni farketmedin ve Stones çalıyor olmalıydı çünkü "You Can't Always Get What You Want" parçasından bir bölüm söylüyordun o sırada ve bilirsin, o kilise korosu kısmı hani?
Every year, I painted the scenery for the church pageant. And every year, Mom took the children's choir... up to the mountains to listen to the wind in the trees.
Her yıl ben, kilise gösterisinin dekorunu boyardım annem de çocuk korosunu ağaçların arasından esen rüzgârı dinlemeleri için dağlara götürürdü.
It was a kid in the choir who couldn't sing.
Koroda şarkı söyleyemeyen bir çocuğa diyorduk.
There's not even a spare choir-boy outfit up there.
Yukarıda, yedek koro çocuğu kıyafeti bile yok.
Hot dang, just like a choir.
Kahretsin, tam bir koro gibi!
I am proud and happy to award this marvellous choir first prize in the Hebrew singing competition.
İbranice şarkı söyleme yarışmasında İlk ödülü bu harikulade koroya takdim etmekten ötürü Çok gururlu ve mutluyum.
Comrades, comrades, members of the choir-- - we would only interrupt such beautiful music for something truly important.
Koro üyeleri böylesi güzel bir musikiyi ancak çok önemli bir şey için böleriz.
- You were choir boys together?
Kilise korosunda da birlikte miydiniz?
Um, they met in their church choir, and, um, well, her father is dead, but was military, and her uncle is walking her down the aisle, and the flag that was over her father's coffin
Kilise korosunda tanışmışlar. Kızın babası askermiş ama ölmüş. Dolayısıyla kürsüye kadar ona amcası eşlik edecek.
- You enjoyed the choir?
- Korodan hoşlandın mı?
Looked like a choir boy.
Kilisede şarkı söylen çocuklar gibiydi.
No, we'll get a proper choir.
Hayır, münasip bir koro tutacağız.
A choir could make nice background music.
Koro güzel fon müziği yapabilir.
Even choir practice.
Kilise korosunda bile.
You know that girl who runs the school choir?
Okul korosunu idare eden kızı hatırlıyor musun?
They're a choir of boys.
Ha? Erkekler korosu
Years ago some Christian dudes came in and started a choir, taught us a few songs.
Yıllar önce Hıristiyan adamlar kodese gelip bir koro kurmuşlardı, bize bir kaç şarkı öğrettiler.
There's a choir at the jail, right?
Hapishanede bir koro var, değil mi?
It looks like there was a couple who had a choir out here years ago.
Yıllar önce iki tane yapılmış.
Look, just forget what choir boy says over here.
Koro çocuğunun dediklerini unutalım.
A choir?
Bir koro mu?
It would be possible, and I think a jail choir's a great idea.
Mümkün olabilir, ve bence hapishane korosu harika bir fikir.
This band's going to actually be combining both orchestral and choir elements.
Bu grup bir orkestra ve koronun birleşimi bir grup olacak.
We might have to bolster security a bit, but if he wants to sing in your choir, you can have him.
Güvenliği artırmak zorundayız, koronda şarkı söylemek isterse, onu alabilirsin.
The choir.
Koro.
I have to my sisters are part of the Choir of Virgins Holy St. Ave, Arizona.
Kız kardeşlerim ve ben, Arizona'da bir klüpte çalışıyoruz.
Still troubled with last night. That boys choir tried to rape her.
Dün gece çok uykusuzluk çekti Biraz da korktu.
{ \ Hey, } Reverend, you're preaching to the choir.
Azizim, tereciye tere mi satıyorsun?
I don't remember this one woman who friended me, but she said she was my choir teacher in the third grade.
Arkadaşım olan bu kadını tanımıyorum ama üçüncü sınıftayken koro öğretmenim olduğunu yazmış.
We get a children's choir!
Çocuk korosu da gerek...
Yeah, we were thinking maybe you should try out for choir or debate.
Evet. Belki de sen koroya veya münazara takımına girmelisin.
Chapel, choir.
Kilise, koro.
My dad has this thing at our beach house once a month- - it's a gospel choir barbeque, a lot of people from his label, but the food is really good and the music is dope.You should come.
Babam ayda bir sahil evinde gospel korosu barbeküsü düzenler, onun tayfadan bir sürü insan, ama yemekler gerçekten güzel ve müzik uçurucu. Sende gelmelisin.
I just joined the choir.
Sadece koroya katılıyorum.
You're singing in the choir?
Koro'ya mı yazılacaksın?
- The Mormon tabernacle choir.
- The Mormon tabernacle choir.
¶ into a choir and got them to sing?
¶ koro haline getirerek şarkı söyletiyor?
¶ who organized this choir of ex-girlfriends?
¶ bu eski kız arkadaş korosunu kim organize etti?
And even a choir...
Hatta koro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]