Chuckles traduction Turc
8,999 traduction parallèle
- Quickies are my specialty. - [chuckles]
Çabuklar benim uzmanlık alanım.
[chuckles] The Glue Factory is the hottest party spot in Greenpoint, and we didn't really plan it as a typical imprint launch.
The Glue Factory Greenpoint'deki en heycanlı parti olacak ve biz de tipik bir marka tanıtımı partisi olarak hazırlamadık. Biz genç okuyucuları hedef alıyoruz.
- [chuckles ] [ laughing] What are we celebrating?
Neyi kutluyoruz?
[chuckles] I sent the sample chapter to Thad.
Örnek bölümü Thad'e yolladım.
- [chuckles ] - [ sighs] Babe, you killed that.
Bebeğim, harikaydın.
[chuckles] Yeah.
Evet.
[chuckles] Wow. You're a worse liar than I thought.
Düşündüğümden daha kötü yalancıymışsın.
- [chuckles] - I'll see you at lunch.
Yemekte görüşürüz.
[chuckles] It's a completely ludicrous idea, and you are pulling it off.
Tamamen komik bir fikir ve başarıyorsun.
Have at it. [chuckles]
Al bakalım.
- [chuckles] It's going well.
İyi gidiyor.
[chuckles ] [ clears throat] So I hear through the grapevine that you're, uh, seeing somebody.
Duyduğuma göre biriyle görüşüyormuşsun.
[chuckles] Another bottle?
Bir şişe daha?
Now I see where he gets his looks. And his house. ( chuckles )
O bakislari kimden aldigini simdi anliyorum.
Oh, that's funny. ( chuckles ) I'm from Portland.
- Fasulyeler, Portland'dan geldi. - Sansa bak. Ben de Portland'liyim.
( chuckles ) We are in a hairy situation, my friend.
Killi bir problemimiz var dostum.
( chuckles ) Jess, we-we are glad that you think that we're amazing.
- Jess, mükemmel oldugumuzu düsündügün için tesekkür ederiz.
( chuckles ) You guys are very honest.
Çok dürüstsünüz.
- At least the weather's nice. - ( CHUCKLES )
En azından hava güzel.
( CHUCKLES ) Not a bit, man.
Hiç adamım.
- What'd you do that for? - ( CHUCKLES )
Bunu ne için yaparsın?
( CHUCKLES ) Yeah.
Evet.
No, Wojciech, you... ( CHUCKLES )
Hayır, Wojciech, sen...
- her name's Gloria, and she is all about sharing. - ( CHUCKLES )
- Adı Gloria, paylaşmayı pek sevmiyor.
- ( CHUCKLES ) Ignore him.
- Uyar onu.
Kids. [chuckles ] [ death metal playing on stereo]
Çocuklar. Hey, Deb, " Dikkat!
Yeah. [chuckles]
Evet.
( CHUCKLES ) Spider-Man, now, don't let this go to your head.
Örümcek adam, bunu kafandan çıkarma.
That sure was a close one, huh? ( chuckles )
Baya ucuz atlattın ha?
- [chuckles] power?
Güç mü?
[chuckles] Thought I was gonna die of old age Waiting for you guys to find it.
Sizin parayı bulmanızı beklerken yaşlılıktan öleceğimi sanmıştım.
- [Gasps, chuckles] - Do I have to go to this thing today?
Bugün ki şeye gelmesem olmaz mı?
[Chuckles] The least we could do is get you elected to City Council.
En azından Belediye Meclisine girmene yardım edebiliriz.
[Chuckles] It's your dream. Let's make it happen, huh?
Bu senin hayalin, bunu gerçekleştireceğiz.
- You're killing it. - [Chuckles]
Hem de nasıl.
[Chuckles] You're killing it.
Çok iyi gidiyorsun.
[Chuckles] Yeah, but you got a good excuse.
Evet, ama senin belli bir nedenin var.
Don't be. [Chuckles]
Endişelenme.
( chuckles )
- Evet.
( chuckles ) : That's cute.
- Ne hoş.
Ah, I understand. ( chuckles )
Anlıyorum.
( chuckles ) This is like a date for them.
Bu onlar için randevuya çıkma gibidir.
[chuckles] A-holes.
Pislikler.
[chuckles] Where are these from?
Nereden bunlar?
[chuckles] This is my mess.
Bu benim sorunum.
( chuckles ) Hey, no mother jokes.
Artik anancilik yok.
( chuckles ) : Okay, uh, well, Javier, let me tell you something.
Dinle Javier, sana bir sey söyleyeyim 20 yilin yarisinin biraz azi süredir is dünyasindayim.
( chuckles )
Annen! - Senin annen.
So cheers. [chuckles ] [ somber music]
O zaman şerefe!
[chuckles] You're like a real bandito now.
- İyice haydut oldunuz.
[chuckles]
Olağanüstü.
chuckles lightly 20
chuckles softly 70
chuckles nervously 106
chuck 3554
chucky 115
chuckie 75
chuckling 1358
chuckle 111
chuck bass 30
chuck bartowski 27
chuckles softly 70
chuckles nervously 106
chuck 3554
chucky 115
chuckie 75
chuckling 1358
chuckle 111
chuck bass 30
chuck bartowski 27