Circumstances have changed traduction Turc
81 traduction parallèle
You were going to help me. Yes, my dear, but circumstances have changed...
Ama koşullar değişti.
- Yeah, circumstances have changed.
- Evet, durum değişti.
It seems that circumstances have changed somewhat.
Görülen o ki durum biraz değişmiş.
Circumstances have changed, Jerry.
Koşullar değişti Jerry.
Circumstances have changed.
Koşullar değiştirdi.
No, it's time for you to understand that your circumstances have changed, and you're going to have to adapt.
Hayır. Koşulların değiştiği gerçeğini kabullenme zamanı geldi. Buna uyum sağlaman gerek.
Circumstances have changed.
Koşullar değişti.
The circumstances have changed.
Şimdi durumlar değişti.
But the circumstances have changed.
Ama şartlar değişti.
My circumstances have changed some and I need to be certain that I'll be...
Koşullarım biraz değişti... -... ve gerçekten bu işi yapmak istediğimden...
Circumstances Have Changed.
- Şartlar değişti.
Well, I mean, the circumstances have changed, don't you think?
Ama durumlar değişti, değil mi?
Circumstances have changed, Darcy.
Koşullar değişti, Darcy.
The circumstances have changed, and what happened to non-interference?
Koşullar değişti, ve karışmama olayına ne oldu?
As you said, the circumstances have changed.
Dediğin gibi, koşullar değişti.
But obviously the circumstances have changed.
Ama görünüşe göre durumlar değişmiş.
Circumstances have changed.
Koşulların değiştiği ortada.
Because circumstances have changed.
Çünkü şartlar değişti.
Sujamal we would've helped you but circumstances have changed.
Sujamal yardımcı olmayı isterdik ama şartlar değişti.
Circumstances have changed over the past few days, have they not?
Son birkaç günde koşullar biraz değişti.
The circumstances have changed.
Usta... iyi misin?
I'm sorry, but circumstances have changed.
Özür dilerim fakat durumlar değişti.
Circumstances have changed.
Şimdi şartlar değişti.
Circumstances have changed.
Şartlar değişti.
I know I look bad, but circumstances have changed.
Biliyorum. Kötü görünüyorum. Ama durumlar değişti.
My circumstances have changed a little bit since the last time we met.
Son karşılaşmamızdan sonra durumum biraz değişti.
Baby, circumstances have changed, okay?
Şartlar değişti bebeğim.
The circumstances have changed suddenly,
Koşullar aniden değişti.
Now that, well, you know, circumstances have changed... .. I may be jumping too far ahead for this but if I'm not, you need to run checks on me and take advice.
Şimdi, bildiğin gibi, koşullar değişti belki bununla fazla ileri gitmişimdir ama, yapmadıysam,... beni kontrol edip benden tavsiye alman gerek.
- Circumstances have changed.
- Var olan koşullar değişti.
Circumstances have changed.
İşler değişti.
Well, the circumstances have changed.
Evet ama şartlar değişti.
Well, the circumstances have changed.
Tabiki, şartlar değişti.
And I wanted to let you know that my circumstances have changed and I can no longer afford to work for free.
Ve şunu söylemek istiyorum ki ; mali durumumda bazı değişiklikler oldu ve bundan sonra bedavaya çalışmam mümkün değil.
- What? - Uh, circumstances have changed.
- A, şartlar değişti.
I know he made you a promise, but circumstances have changed.
Sana söz verdiğini biliyorum fakat şartlar değişti.
- Circumstances have changed.
- Şartlar değişti.
I did too, but circumstances have changed, so I'm gonna get you out of here.
Bende, ama durumumuzda değişiklik oldu, o yüzden seni buradan çıkarıyorum.
Well, Nate. It appears that circumstances have changed.
Şey, Nate. görünüşe göre Şartlar değişti.
I know, but my... my circumstances have changed.
Biliyorum ama... Ama durumlarım değişti.
Circumstances have changed, Donald.
- Şartlar değişti Donald.
My circumstances have changed.
Durumum değişti.
But unfortunately, our circumstances have changed.
Ancak ne yazık ki, durumlar değişti.
Things have completely changed in the last two years, the political circumstances changed.
Son iki yıldır, durumlar tamamen değişti, politik durum değişti.
Things have changed. Circumstances, Jerry, beyond the acts of God. Force majeure.
- Olaylar değişti, koşullar Jerry yani tanrının takdiri, zorunlu olarak.
However, the circumstances seem to have changed.
Ama durum değişti.
Then... if his intentions towards you had been truly sincere, would he not have contacted you when his circumstances changed?
O halde... sana karşı niyetinde gerçekten samimi olsaydı, koşulları değiştiğinde seninle bağlantı kurmaz mıydı?
And circumstances have obviously changed, And we won't be needing your services anymore.
Ve açıkca görülüyor ki şartlar değişti, artık bundan sonra hizmetlerine ihtiyacımız kalmadı.
You know. - I know, I also know that you care so much for her but circumstances have just changed.
Biliyorum ama bu onun için önemli gerçeği bilmeli
Tell the Klimt that our departure time might have to be changed as circumstances warrant.
Klimt'dekilere son dakika gelişmeleri yüzünden kalkış saatimizin değişebileceğini bildir.
Circumstances on the ground have changed greatly.
Şartlar çok değişti.
changed 111
changed your mind 19
changed my life 21
changed my mind 48
circus 35
circuit 25
circumstances 31
circumstantial 29
circumcised 18
circulate 16
changed your mind 19
changed my life 21
changed my mind 48
circus 35
circuit 25
circumstances 31
circumstantial 29
circumcised 18
circulate 16